12. BÖLÜM

462 39 19
                                    

multimedya: Imogen

---CHELSA PRICE---

Chelsa  yattığı yerden tavanı izlemeye devam ediyordu. Annesiyle konuştuklarını tekrar düşündü.

Chelsa o gece bir arkadaşında kalmış, ertesi gün annesiyle bir otelde buluşmuş ve her şeyi anlatmıştı. Bir taraftan ağlıyor, bir taraftan babasına sövüyor, bir taraftan da sözleriyle annesini teselli etmeye çalışıyordu. Oysa annesinin teselliyle hiç mi hiç ihtiyacı olmadığını bilmiyordu...

Chelsa her şeyi anlattıktan sonra annesi konuşmaya başlamıştı ve bu Chelsa için kopma noktası olmuştu.

"Biliyorum." demişti annesi. "Her şeyi biliyorum." Çok rahat görünüyordu. Chelsa buna bir anlam verememişti. "Bu uzun bir zamandır böyle. Ama sana yansıtmamaya çalışmıştık. Böyle öğrendiğin için üzgünüm."

"Peki neden hiç sesini çıkarmadın?" diye sormuştu Chelsa şaşkınlıkla.

"Çünkü... çünkü... Ah Chelsa üzgünüm."

Chelsa bir an için nefes alamadığını hissetmişti. Bugüne kadar inandığı tüm doğrular yıkılmıştı. Harika bir aşk yaşadıklarını düşündüğü anne ve babası... ahh Tanrı aşkına...

"Sen.. sen de mi?"

Annesi Chelsa'ya doğru hamle yaparak ona sarılmaya çalıştı ama Chelsa kendini geri çekerek onu engellemişti.

"Sadece, sadece tek bir şey merak ediyorum. Neden? Neden bunca zamandır beraber yaşıyorsunuz? Neden ayrılmadınız?"

"Çünkü tatlım... magazinlere konu olmak istemedik. Şirketimize olan güven sarsılsın istemedik. İnan bana tatlım sana söyliyecek-..."

"Sus anne. Bu kadarı bana yeter." Ve akan gözyaşlarına aldırmadan arkasını dönüp uzaklaşmaya başlamıştı Chelsa.

"Nereye gidiyorsun?"

"Cehennemin dibine anne. Cehennemin dibine. Senin ve körolası babamın olmadığı herhangi bir yere."

İşte bu kadardı. 17 buçuk yıldır inandığı her şey yıkılmıştı. Mutlu aile tablosu yoktu artık onun için. Bir ailesi bile yoktu. Ve o gün hızla aldığı karar ile İngiltere'ye giden ilk uçağa atlayıp teyzesinin evine gelmişti. O gün bugündür de ne annesi ne de babasıyla iletişime geçmemişti. Annesiyle babasının ona onlarca cevapsız çağrı bırakması yetmezmiş gibi bir de ne alakaysa Zachary onu mesaj yağmuruna tutmuştu. O da dayanamamış sonunda telefonunu kapatmıştı.

Odasının kapısının çalındığını duydu ve

"Gel." diye seslendi. Bir taraftan da yattığı yerden kalkıp doğruluyordu.

Kapıda kuzenini görünce rahatladı. Bir haftadır buradaydı ve artık teyzesiyle kuzeninin bir açıklama beklediğini biliyordu. Ama teyzesiyle konuşmaktansa kuzeniyle konuşmayı tercih ederdi. Çünkü kuzeni teyzesinin aksine sorgulamaz, çözüm arardı.

"Nasılsın Chelsa?"

"Berbat. Imogen biliyorum uzun zamandır sizi rahatsız ediyorum. Ama söz yarın gideceğim. Yani nereye gideceğim bilmiyorum ama-...."

Imogen Chelsa'nın sözünü kesti:

"Biliyorsun burada istediğin kadar kalabilirsin Chelsa. Ama anlat. Lütfen. Bir haftadır kendini buraya kapattın. Zaten annem teyzeme senin burada olduğunu söyledi. Yarın gece seni almaya geliyor."

Küçük Omuzlardaki Ağır  Yükler -askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin