3. Bölüme hoşgeldiniz kurabiyeleriiiimmm 😘😍
Multi aynı.Yani büyük resim yabancı karakter küçük resim ise Türk.Ama sanırım sadece Türk karakterler kullanıcam.
Neyse iyi okumalar 😇😇😇😇
👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽
"Hayır! Sen kirli falan değilsin! Asıl sana bunu söyleyen itler kirli!" Dedi sinirle bana bakarak.Ağzımdan bir hıçkırık koptu ve kafamı tekrar Aras'ın göğsüne gömdüm...Beni kollarımdan tutup ittirdi ve gözlerine bakmamı sağladı.Elini çeneme koydu ve;
"Hadi gel.Sen birşeyler yememişsinidir.Bir yere oturup birşeyler yiyelim." Dedi.Hoopp yani! Tamam eyvallah destek falan oldu ama bu çocuk sümüklü bir yellozu bana tercih etmişti değil mi?! Kaşlarımı çattım ve kollarımı elinden kurtardım.
Yere düşen çantamı elime alıp saçlarımı geriye attım.Bu 'Güçlü Çisem' profiliydi.Ama şuan hiçte güçlü değildim.Belki de Aras'a ihtiyacım vardı? Ama gurur! Lanet olsun ki bende şu gurur denen illetten bolca vardı!
"Sağol." Diyip arkamı döneceğim sırada havalandığımı hissettim ve bunu beklemediğim için ağzımdan bir çığlık koptu.Şuan Aras'ın sırtıyla bakışıyordum.
Ben debelenirken birden kafamı 'tak' diye sert birşeye vurunca acıyla inledim.Hayvan! Arabanın kapısının üstüne çarpmıştı kafamı!
"Birşeyi de becer be adam!" Dedim koltukta otururup başımı ovalarken.O bıkınlıkla oflayıp kemerimi bağlamaya yeltenince;
"Hoopp! Koçum! O kadarını ben yaparım!" Dediğimde göz devirip kapımı sertçe kapattı.Sürücü koltuğuna oturdu.Arabayı hızla çalıştırdı.
Yolculuğa çıkalı 5 dakika oluyordu ve aramıza rahatsız edici bir sessizlik hakimdi...
Ofladım ve elimi radyoya uzattım.
Onur Can Özcan'dan Yaramızda Kalsın çalıyordu.Arkama yaslandım ve daha bu sabah başıma gelen şeyleri camdan dışarıyı izleyerek düşünmeye başladım.Acaba bu sabah Çiler bana beddua falan mı etmişti yaa?!
Adamın bakışları,sözleri,ses tonu aklıma gelince yumruğumu sıktım.Birde o şerefsiz hödüğün bizi duymasına rağmen kayıtsız kalması daha da sinirlenmeme neden olmuştu!...
*Şerefsiz Hödük'ten*
"Ulan birdaha sana gecenin bir yarısı araba veren en adi şerefsiz olsun!" Dedi ona mahçup mahçup bakan arkadaşına delikanlı.Sonra ayaklandı,sınıfta kimse yoktu...Camdan dışarıyı izlerken;
"Zaten başıma gelmedik şey kalmadı!" Diye ekledi.Uzun boylu çocuk ayağa kalktı.
"Neden ne oldu ki?" Dedi merakla.
Delikanlı bakışlarını iki arkadaşına çevirdi.
"Ya bunun yüzünden otobüse binmek zorunda kaldım!"Dedi gözlerini devirip masum çocuğa bakarak.Uzun boylu çocuk elini cebine atıp;
"Niye taksiyle gelmedin?" Diye sordu.Çocuk yavru kedi bakışları atan arkadaşına sinirle bakarak;
"Aha bu öküz bütün kumbarayı yanına alırsa..." dedi iğneleyici bir ses tonuyla.
"Iyi de kanka sen yanına 100-150 lira falan almıyor musun? Bütün paranı o kumbaraya mı koyuyorsun?" Dedi şaşkınca uzun boylu çocuk.Delikanlı başını olumlu anlamda sallayınca uzun boylu çocuk ona kısa bir bakış atıp sırasına oturdu.
"Eee ne geldi başına otobüste?" Diye sordu.Delikanlı derin bir nefes alıp;
"Ya şu bizim arıza kız var ya..." dedi.
Arkadaşları biraz düşündükten ve hatırladıklarını gösteren mırıltılar çıkardıktan sonra devam etti delikanlı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçim
Teen Fiction"Yavaş ol biraz be hödük!" dedim karşımda duran yontulmamış meşe odununa.Kaşları çatık bir şekilde arabasını incelerken bana döndü ve gözlüklerini düzeltip; "Asıl sen önüne baksana kızım!" Dedi.Derin bir nefes aldım ve; "Yaya geçidindeyim! Ve bize y...