Selam...
İşte 2. hikayeeemm!
Bu arada eğer direk benim bu hikayemi okuyan varsa diğer hikayeme göz atabilir.
Lafı uzatmadan geçelim ilk bölüme...
Multi Çisem...Büyük fotoğraf kızın yabancı karakteri küçük resim ise Türk...
Bu arada multideki şarkıyla okursanız mutlu olurum...
Iyi okumalar...
👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽
"Çileeeerr!"Diye bağırdım yataktan düşerken."Bu alarm ne lan sabah sabah?!"
"Ne bağırıyon kız?!" Diye içeri daldı annem.Düştüğüm için acıyan popomu ovuşturdum yüzümü buruşturup.
"Kız baban kaç kere dedi kaldır şu posterleri diye?!" Dedi annem Dylancığımın ve K-pop gruplarını -Başta BTS olmak üzere-posterlerine bakarak.Zorlukla yerden kalkıp kaşlarımı çatarak;
"Anne! Şuan emin ol posterden çok daha önemli bi mevzu var! O kızın olacak Çiler nerde?!"
"Banyoda." Dedi annem etrafa saçtığım kıyafetlerime,formama ve çoraplarıma iğrenerek bakarken.
"Çabuk topla buraları Çisem Çabuk!"Dedi sinirle ve kapıyı çarpıp çıktı.Gözlerimi devirip banyoya girdim.Elimi yüzümü yıkayıp çıktığımda yatağımın kenarında oturan Çiler'i gördüğümde üstüne atladım hırsla.Saçını çekip kafasını ıssırdım.O tepinip çığlık atarken annem odaya girdi.Bize korkuyla bakıyordu.Ben Çiler'in kafasını ıssırmaya devam ederken popomda keskin bi acı hissedip bağırdım.Pardon bir ayı misali anırdım!
"Ne diye ısırıyon kız kardeşinin kafasını?!" Dedi annem merakla.Bana 'sen benim kızım olmazsın!' dermiş gibi bakıyordu.
"1.si...Çiler benim kardeşim olamaz! Bence siz bunu hastane de falan karıştırdınız! 2.si anne kurduğu alarma bak yaa! Ben sabah güzel uykumdan aç sesi aç aç diye uyanmak zorunda mıyım?!" Dedim ve Çiler'e pis bakış attım o da bana dil çıkardı! Tiksinç şey!...Usain Bolt edasıyla mutfağa koşup hızla sandalyeye oturdum Ağzıma bi zeytin bi lokmada ekmek attım.Çayımı da doldurup uslu uslu kahvaltımı yaparken Çiler kulağıma eğildi ve;
"Sabah Heijan'la uyanmak nasıl bi duyguydu Çisem hanım?!" Dedi imayla.Zeytin'in çekirdeğini çıkardıktan sonra sarı saçlarını hırsla çekip koşarak odaya uçtum.O çığlık atınca bi kahkaha
patlattım.Arkamdan geleceğini bildiğim için üstüme kapıyı kilitledim.Arkamı döndüğümde henüz 3 yaşında olan bir diğer kız kardeşim Çiğdem'i görünce sıkı sıkı sarılıp boynundan öptüm.
"Günaydın Farecik." Dedim saçlarını karıştırırken.O da gülerek;
"Günaydın ayıcık." Dedi o minnoş sesiyle.
Ayıcık demesine bozulsamda daha küçük olduğundan dolayı saçını çekme gereği duymadım.O tek boynuzlu atı Abdülcabbarla oynarken -Evet. Atın adı Abdülcabbar.Bizzat ben koydum.- bende formamı giyip saçlarımı yukardan at kuyruğu yaptım.
Çiğdem'i o tombik yanaklarından öpüp odadan çıktım.Mutfakta hâlâ tıkınan Çiler'e öldürecekmiş gibi bakıp bıkkınlıkla;
"Şiişştt esnaf tükmüğü çıkıyorum ben sen geliyor musun?" Dedim.Çiler piç smile atınca nolduğunu anlayamadan annem kafasını duvarın arkasından çıkarınca hızla montumu ve botlarımı alıp çıktım evden.Oohh bee! Sabah sabah bir terlik vakası daha yaşayamazdım!Merdivenleri sabah sabah tapır tapır inerken alt komşumuz
-annemin dedikodu arkadaşı- Sebahat teyzeye selam verip çıktım apartmandan.
Soğuk hava yüzüme vurunca birden canlandım sanki...Keyfim yerine geldi ve Kulaklığımı takıp Koreli aşık olduğum grubun yani BTS'in en sevdiğim şarkısını -Blood Sweat Tears-(multi) adlı şarkısını açıp ayağımla ritim tutarak mahalleden otobüs durağına doğru yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçim
Ficção Adolescente"Yavaş ol biraz be hödük!" dedim karşımda duran yontulmamış meşe odununa.Kaşları çatık bir şekilde arabasını incelerken bana döndü ve gözlüklerini düzeltip; "Asıl sen önüne baksana kızım!" Dedi.Derin bir nefes aldım ve; "Yaya geçidindeyim! Ve bize y...