Seçim...

34 2 24
                                    

Oofff çok özlemişim burayı!

Biliyorum kitabı tamamen unuttunuz!

O yüzden sizden küçük küçücük bir ricam olacak.Sağ üst köşeden üç noktaya tıklayıp eski bölümlere şöyle bir göz atıp kitabı hatırlamaya çalışmanız...

Cidden çok özür dilerim.Ama çok yoğunum.Sabah 7:40'ta evden çıkıyorum.Ve akşam 18:25te eve giriyorum.Iki hafta sonra sınavlar başlayacak.

Boş zaman buldum ve bölümü bitirip yayınlayayım dedim.Bence bomba gibi bir bölüm oldu.Neyse hadi okuyun 💕💕

Iyi Okumalar...
👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽
Kafamı kaldırıp yanımdaki kişiye diktim gözlerimi...Akın?

Elini omzuma attı ve;
"Naber Çimen'im?" Dedi.Kolunu ittim ve;
"Bana çimen deme! Adım Çisem!" Dediğimde kahkaha attı.Deli jojuk yaa...

Kolunu omzuma attı ve;
"Çisem...Özledim lan seni." Dedi.Ona döndüm ve;
"Bende."dedim.Bana şaşkınca dönüp;
"Bende?" Dedi tek kaşını kaldırıp.
Gözlerimi tekrar karşımdaki uçsuz bucaksız denize çevirdim.
"Bende eski 'ben'i özledim..." dediğimde o da bakışlarını denize çevirdi.
"Özleme...Ol." dediğinde bakışlarımı şaşkınlıkla ona çevirdim.Gülümsedi ve;
"Ne bakıyon kızım?! Eskiden biz napıyorduk bu saatlerde?" Diye sorduğunda gözlerimi devirdim.
"Ne yapıcaz?! Babam asla bu saatlerde dışarı çıkmama izin vermiyordu.Biz de whatsapp'ta gruptan yazışıyorduk!" Dediğimde kaşları çatık bana döndü.
"Hayır! Yazışmıyorduk! Ben Azrayla kavga ediyordum!" Dediğinde bir kahkaha pattlatım.Evet.Cidden Azrayla Akın olur olmadık şeylerden kavga ederlerdi.Mesela Soğan mı? Sovan mı? Böyle mal mal şeyler!

Bizde kahkahalara gülerdik işte...

Akın elimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı.
"Gözünden uyku akıyor.Yarında okul var! Uyuman gerekiyor.Hadi eve bırakacağım seni." Dedi ve beni peşinden sürüklemeye başladı.
"Okula gitmiyceemm!" Dedim bir çocuk gibi.
Akın durdu ve;
"Çisem! Çocuk çocuk konuşma ağzının üstüne 
yapıştırcam şimdi bir tane!" Dediğinde olduğum yere pıstım.

********
Evin önüne geldiğimizde ayakkabılar yoktu.Derin bir nefes verdim ve kollarımı Akın'ın boynuna doladım.
"Canım kardeşim yaa..." dediğimde güldü ve;
"Sister'ım benim..." dedi.Ayrıldık.El sallayıp kapıyı çaldım.Hâlâ eve girmemi bekliyordu.Ben eve girmeden gitmezlerdi hiç... İllaha eve adım attığımı görmeleri gerekiyordu.

Kapıyı Çiler açınca kaşlarımı çatıp dişlerimi sıktım.Ama Akın var diye bişey demeden içeri geçtim.Kapının kapanma sesi gelince hızlı adımlarla odama yürüyecektim ki;
"Özür dilerim." Diyen Çiler'in sesiyle birkaç saniye duraksadım.Ve arkamı dönmeden;
"Geçti o tren..." dedim.Odama geçip kapımı kilitledim.

Birkaç kere kapı çalındı ama cevap vermedim.Kafamı yastığa koyacaktım ki üstümü hâlâ değiştirmediğimi ve üstümde hâlâ Meriç'in montu olduğunu farkettim.Akın nasıl benim montum olmadığnı farketmemişti acaba? Bunu boşverip montu üzerimden çıkardım.

Akın nasıl benim montum olmadığnı farketmemişti acaba? Bunu boşverip montu üzerimden çıkardım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seçim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin