Omuzlarındaki yükün hafiflediğini hissediyordu Defne. Sırrı Ömer'e özet geçmişti ve şuan nikah masasına gidiyorlardı. Defne korkuyordu. Ne cevap verecekdi nikah memuruna? Yada en kötüsü, Ömer onu şimdi burda bırakıp gidebilirdi. Ama yapmıyordu, hiçbir tepki vermiyordu. Soğuk terler eşliğinde masaya varmışlardı. Nikah memuru önce Defne'ye sormuştu, ondan olumlu yanıtı aldıktan sonra Ömer'e sordu aynı soruyu..
"Evet!"
Bu cevabı beklemediğini belli edercesine başını Ömer'e çevirdi Defne. Karşılığı ise sadece yapmacık bir gülüşle gelmişti.
"Bende sizleri karıkoca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz."
Defne Ömer'in anlına kondurduğu buz gibi öpücükle daha da korkmaya başlamıştı. Niye böyle davranıyordu bu adam? Şuan esip gürleyip onu oracıkda terk etmesi gerekiyordu.
Ürkek adımlarla ilk danslarını yapmaya gitti Defne...
* * *
Eve geldiklerinde ürperiyordu Defne olacaklardan.. Ömer tekli koltuğa oturmuş onunda oturmasını bekliyordu. Defne gidip yanındaki koltuğa oturunca başladı konuşmaya..
"Neden Defne? Ben senden neyi eksik ettimde bunu bana yaptın. Sevgimmi yetmedi sana? Yetiremedimmi? Niye.."
"Bi dinle bak benim ne kadar çaresiz kaldığımı anlayacaksın Ömer. O gün beni manuda öpt-."
"Hahha o gün demek ha. Demek o gün karar verdiniz beni kandırmaya. Nasıl anlaştınız anlatsana biraz." Sessiz geçen birkaç saniyenin ardından Ömer en kırgın ses tonuyla konuştu. "Yada vazgeçtim. En iyisi sus sen, yoksa yine yalan söyleyeceksin." Derin bir nefes alarak devam etti konuşmasına. "Yarın gidiyorum ben."
Telaş içinde sordu Defne.
"Nereye!?"
Alaycı bir tonda cevap verdi Ömer.
"Bunu gerçekten söyleyeceğimimi düşünüyorsun? Yarın ilk iş nikahı iptal ettireceğim sonra da gideceğim. Türkan teyzelerin haberi varmı?"
"Hayır! Lütfen, sakın birşey söyleme.."
"Merak etme, birşey demem. Onlara ne dersin bilmiyorum kendi kararın. İstersen şirkette çalışmaya devam edebilirsin, zaten.. Zaten şirketle olan ilişkimi bitirmeyi düşünüyorum. Yani bidaha karşılaşmayız, öyle umuyorum en azından.." Sonuna doğru sesi alçalmıştı..
O da üzülüyordu en az Defne kadar, ama en çok kırgındı ve kırgınlığı üzüntüsünün önüne geçerek Ömer'e Senin gururunu ayaklar altına alan insanlara merhamet gösterme! diye bağırıyordu adeta. Sevdiği kadın, 'annesinin yerine' geçen yengesi, ona kol kanat geren amcası ve kardeşim diye bahsettiği Sinan.. Hepsini aynı anda kaybetmişti. Kafasını toplaması için mecburdu yurtdışına gitmeye. Büyük ihtimalle İtalya olacaktı gideceği yer. Ama kimseye söylemeye niyeti yoktu. Bir kişi hariç..
* * *
5 Ay Sonra
Ömer gideli tamı tamına 5 ay olmuştu bugün. Evlendikten bir gün sonra hemen iptal edilmişti nikah. Defne eve geri dönmüştü Ömer ise gitmişti, neresi olduğu bilinmeyen yere. Anneannesine ne söyleyeceğini bilememişti Defne. Serdar, Nihan ve İso durumu bildikleri için bikaç gün idare etmiş ama en sonunda anlatmışlardı. Yalan söylemenin bi anlamı yoktu sonuçta. Daha doğrusu söyleyecek birşey bulamadıkları için anlatmışlardı gerçeği. Türkan çok kızmıştı torununa. Nasıl böyle birşey yapardı? O onu böylemi yetiştirmişti? Asla. İlk öğrettiği şeydi dürüstlük ama Defne düşmüştü işte bir yanlışa, destek olup teselli vermek zorundaydı artık. Yoksa torunu gözünün önünde eriyip gidecekti. Zaten Ömer'de doğru düzgün dinlemeden gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sev
Fanfiction"Evet!" Bu cevabı beklemediğini belli edercesine başını Ömer'e çevirdi Defne. Karşılığı ise sadece yapmacık bir gülüşle gelmişti. "Bende sizleri karıkoca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz." Defne Ömer'in alnına kondurduğu buz gibi öpücükle daha d...