Ömer Masal'ın niyetini fark ettiğin de bu duruma bir son vermesi gerektiğini anladı. Bir eliyle Masal'ın elini tutarken diğer elini belinden çekti.
"Oturalım mı?"
"Ne güzeldi böyle.." Mırıldanarak başladı cümlesine Masal. "Neden? Kötü mü dans ediyorum yoksa?" Dudaklarını büzerek konuştu Masal, bugüne kadar kim ile böyle konuşsa, sonu hep istediği gibi bitmişti. Şimdide öyle olsun istiyordu. "Ama çok istiyorsan oturalım tabi." Öyle gönülsüz demişti ki bunu genç kadın, Ömer anlasın ve biraz daha dans etsinler istiyordu.
Ömer istemediğini iyice belli etmek istercesine başını sağa sola salladı. "Yok, yok! Yok canım ne alakası var. Ben sadece, iyice geç oldu artık gidelim diyecektim." Nasıl toparlayacağını bilemedi Ömer. Yalan söyleyemezdi ki o hiç.
Masal'ın gözleri aklına gelen fikirle parladı. "Peki tamam, gidelim."
Ömer memnuniyetle gülümsedi. Masadan eşyalarını aldılar ve çıkışa doğru yürüdüler. Dışarda Ömer Vale ile konuşurken, Masal etrafına bakıyordu. Daha önce bu restauranta hiç gelmemişti, gelmek şöyle dursun adını bile duymamıstı. Öyle herkesin gelmediği bir yer olduğu aşikardı ama bir umut kamera aradı gözleri. Masal Acar bir aktivite yapacaktı ve bunu kimse bilmeyecekti, öyle mi? Hiç alışkın değildi böyle şeylere Masal. Ömer yanına gelip arabayı beklemeye başladı. Masal fırsattan istifade Ömer'in yanında poz veriyordu, hani olur da biri çekerse diye. Vale arabayı getirdiğinde Ömer Masal'a öncelik verdi binmesi için, sonra kendisi de bindi ve uzaklaştılar oradan. Ömer geldikleri yolu geri dönerken Masal konuştu.
"Herhalde geceyi burada bitirmeyi düşünmüyorsun değil mi?"
Tam da bunu düşünüyorum aslında dedi içinden Ömer.
Hafifce Masal'a doğru dönerek; "Biliyorsun yarın iş günü ve benim de işe gitmem lazım. Başka bir gün telafi ederiz olmaz mı?" dedi.
"Nerede çalışıyorsun ki sen?"
"Bir şirkette tasarımcıyım ben." Passionis'in adını şu an vermek istemedi Ömer, daha zamanı değildi.
"Eh, ne güzel işte! Sen orada herhangi bir çalışan değilmişsin ki! Biraz geç gitsen bir sorun olmaz bence.." Yine dudağını büzerek konuştu Masal.
Ömer kızdı kendine. Ne diye söylemişti ki sanki işinin ne olduğunu. Haklıydı Masal. El mahkum kabul etti Ömer, Masal'ın teklifini. Hem belki işine de yarardı kim bilir..
"Peki hanımefendi, nereye gitmek istersiniz?" Sesini neşeli tutmaya çalışıyordu Ömer.
"Sağa çek!"
Duyduğunu anlayamadı Ömer. Ne diyordu bu deli?
"Anlamadım?"
"Sağa çek diyorum nesini anlamadın?"
"Neden?"
Masal kahkahasını daha fazla tutamadı. "Ömer sen korktun mu ya?"
Ömer yutkunma ihtiyacı hissetti. Ne diye bulaşmıştı ki bu manyağa?
"Dur da yer değiştirelim. Seni çok sevdiğim bir yere götüreceğim, Ömercim."
Ömer daha fazla uzatmadan müsait bir yerde durdu ve yer değiştirdiler. Artık arabayı Masal sürüyordu. Ömer bunun ne kadar emniyetli olduğu konusun da uzun uzun tartışabilirdi çünkü yanında ki kadın hız kurallarını daha önce duymamış gibiydi.
* * *
Defne gözlerini kapatıp, uyumaya çalışıyordu ama her defasında başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Her seferinde gözlerinin önüne Ömer ile olan bir anısı geliyordu, Manuda karşılaştıkları gün mesela.. Ah ne güzel bir gündü o.. Defne gülümsemeden kendini alı koyamadı. Sonra aklına Neriman hanım'ın o teklifi ettiği gün geldi. Lanet olsun o güne diye haykırdı Defne içinden. Neden kabul etmişti ki sanki o gün o teklifi? Defne bilse, başına bunların geleceğini hiç dinler miydi o kadını. Asla! Güya adamı kendine aşık edip, evlenecek sonra da terk edip, gidecekti. Kendisininde aşık olacağını hiç düşünmemişti o gün. Gözünden bir damla yaş süzüldü. Evet aşıktı, hem de deli divane aşık! Ama öyle görünüyor ki Ömer artık değildi. Defne'ye bir yabancı gibi bakmasından anlaşılan bu idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sev
Fanfic"Evet!" Bu cevabı beklemediğini belli edercesine başını Ömer'e çevirdi Defne. Karşılığı ise sadece yapmacık bir gülüşle gelmişti. "Bende sizleri karıkoca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz." Defne Ömer'in alnına kondurduğu buz gibi öpücükle daha d...