"Esra! Ben sana topla dedikçe sen dağıtıyorsun! Koca kız oldun artık, birazcık yardım et bana!"
"Abla, tamam ya. Amma abarttın. Bak!" deyip önünde ne varsa eline aldı Esra. "Kendi odama gidiyorum, tamam mı?"
"Kast ettiğim şey bu değildi ama ortalıkta durup, bana ayak bağı olmak yerine odana gitmen de güzel tabii."
Esra elindeki eşyaları düşürmemeye gayret ederek odasına gitti. En iyisiydi ayak altında dolaşmamak yoksa ablası daha fazla sinirlenirdi. Zaten depresyondan yeni çıkmış sayılırdı, birdaha çekemezdi onun tripli hallerini.
Defne homurdanarak toplamaya devam ediyordu evi.
"Anneanne! Yemekler hazır değil mi daha!"
"Of Defne of. Kaç defa daha söyleyeceğim? Hazır işte!"
"Tamam, tamam." Son işlerinide halledip, derin bir nefes alarak oturdu koltuğa. "Oh be! Sonunda bitti." Bu sırada kapı çaldı. "Ben bakarım!" deyip koşarak kapıyı açtı Defne. Karşısında kocaman gülümseyen Aslıyı görünce, elindeki hediyeye aldırış etmeden sarıldı kızıl saçlı kız.
"Defne, dikkat!" Gülerek söyledi bunu Aslı.
"Kızım biraz dikkatli olsana, ezeceksin kızı." Türkan hanım, Nihana dönerek "Vallahi deli bu." dedi.
Birlikte eve girerek, hepsi yerlerini aldı. "Türkan teyzeciğim, bunu size aldım. İnşallah beğenirsiniz." Aslı elinde tuttuğu hediye paketini Türkana uzattı.
"Niye zahmet ettin kızım, ne gerek vardı." Türkan hediye paketini açmak ile meşguldü. Gördüğü vazo, gözlerini büyütmesine sebep oldu. "Çok teşekkür ederiz kızım. Çok güzel bir hediye."
"Türkan teyze, ben biliyorum bu vazoyu. Tanıyorum yani, internette görmüştüm. Çok pahalı birşey bu."
"Zevkli kız tabii. Kıymıştır parasına, almıştır. Valla ne yalan söyleyeyim, sevdim ben bu kızı." Kıkırdayan Yengesi ve Anneannesini gören Defne daha fazla dayanamayıp, "Ne gülüyorsunuz siz bakayım? Hayır yani komik birşey varsa söyleyin biz de gülelim." dedi.
Kıkırdaması gülmeye dönüşen Nihan, "Ay Defnee! Lisedeki edebiyat hocası gibi konuşma lütfen." derken gülmesi daha çok arttı.
* * *
"Kızım biraz daha otursaydın keşke."
"Yok Türkan teyzeciğim, sağol. Yarın erken kalkmam gerekmeseydi, inan bana bende kalmak isterdim. Böyle aile ortamında bulunmayalı bayağı olmuş."
"Annen baban nerdel-"
"Anneanne hadi siz içeri girin. Soğukta üşürsünüz." Şirin gülümsemeye çalışarak söyledi bunları Defne. Anneannesi merak etmişti, Aslı'nın Anne ve Babasının nerde olduğunu. Ne zaman bu konu açılsa, Aslı durgunlaşıyordu. O'da arkadaşının üzülmesini istememiş, Anneannesinin lafını kesmişti. Bunun için çok azar işitmemeyi umuyordu genç kız.
"Kızım ne soğuğu? Ne saçmalıyorsun sen? Temmuz ayındayız, elimden gelse boynuma klima takıp öyle gezeceğim. Bu hâlâ daha soğuk diyo, deli kız."
Defne dediğini kendi içinde tekrarlayınca, ne kadar saçmaladığını anladı. Haklıydı anneannesi, havalar sanki güneşin yanındaymışcasına sıcaktı. Ne soğuğu allasen?
İçeriden ağlama sesleri gelince, rahatladı Defne. Teşekkürler halacım, büyüyünce sana birsürü çikolata alacağım, söz. İçinden söylediği bu sözlere, belli belirsiz güldü. İso doğalı yaklaşık bir ay oluyordu. Eve renk katmıştı küçük isocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sev
Fanfiction"Evet!" Bu cevabı beklemediğini belli edercesine başını Ömer'e çevirdi Defne. Karşılığı ise sadece yapmacık bir gülüşle gelmişti. "Bende sizleri karıkoca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz." Defne Ömer'in alnına kondurduğu buz gibi öpücükle daha d...