Tanıtım

361 10 4
                                    

Yaz boyunca babamın yanında kalacağıma inanamıyordum. Aptal ayrılıkları yüzünden hayatımızı alt üst etmişlerdi. Küçük kardeşim ve ben bu aptal kasabada çıkış kapısı olmayan bir hapishanede yaşamak zorunda kalacaktık. Tabii buna yaşamak deniliyorsa!

Aslında yazı babamla birlikte geçirmek biraz da iyi olabilirdi. O bok kafalı cici babam hiçte cici değildi! Hatta tam bir su aygırına benziyordu.

Kim bilir belki de burada hayatımın aşkını bulacaktım. Ah pekala evet fazla hayal kuruyorum.

*

Yolculuk anlamadığım bir şekilde bana huzur vermişti. Buraya en başta gelmek istemesem de araştırmalarım sonucu Kanada’da çok yakışıklı erkekler olduğu kanaatine varmıştım. Babam bizi kalacağımız evin önünde bekliyordu. Sanki bizi özlemiş gibi bir hali vardı. Kendime gelmeliydim. Sevmeyen insan özlemez bizi bıraktı annemle ayrıldı o beni asla sevemez.

Biraz sarılıp mutlu aile tablosu oluşturduğumuzda az daha dayanamayıp ‘Yeteeer!’ diye bağırmak istedim. Sırf kardeşim için dayanıyordum. O daha çok küçüktü.

Babam kapıyı açarken ‘Hep sizi buraya getirmenin hayalini kurmuştum…’ dedi. Ah ne iyi bende hep barışmalarının hayalini kurmuştum ama olmamıştı. ADALET?

Tam ağzımı açacakken babam kapıyı sonuna kadar araladı. Ev cidden muhteşemdi. Babam bize evi gezdirdi.

‘Burası senin odan olacak Clara. Hemen benim odamın yanı.’ Dediğinde küçük kardeşim Clara babamın kucağına atladı. Çok mutluydu. Ve çok saf…

‘Burası da senin odan tatlım.’ dediğinde odaya şöyle bir gözü ucu baktım. Küçük ,karanlık ve sessizdi. Tıpkı benim içim gibi.

Duvarlar siyahla donatılmıştı. Bir çift dolap, masa ve yatak barındırıyordu. Köşedeki camı da unutmamak gerek.

Cam sayesinde karşıdaki morlara donatılmış  boş erkek odasını dik izleyebilirdim. Kim bilir belki de o oda da yakışıklı bir çocuk kalıyordu?

Cama yaklaştım,yaklaştım ve yaklaştım… Sonuç;HAYAL KIRIKLIĞI.

Kafamdaki bu saçma düşünceleri bir köşeye tıkıştırdım ve hemen babamın odama çıkarmış olduğu bavulun fermuarını çekerek açılmasını sağladım. İçerisinden kot short ve salaş bir body çıkardım ve hemen üzerime geçirdim.

Aşağıya indiğimde Clara’nın babamın sipariş ettiği pizzaları yediğini gördüm. Sanırım acıkmıştım. Bende yanına oturdum ve koca bir dilim pizzayı ağzıma sokuşturdum. Sanırım değil bildiğin acıkmıştım.

Yemeğimi yedikten sonra uykusuzluğa esir düştüm ve uyumak için kendi odama çekildim.

Gözlerimi kapadım ve koca bir karanlığa kaybolmadan önce bildiğim bir şeyi aklıma kazıdım. Bu yaz kesinlikle zor geçecekti.

IMPOSSIBLE LOVE (Justin Bieber Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin