CHEN OC - Dizayn. ✔

-Bir.

Pembe'nin en sevimli tonuyla boyanmıştı odam. Beyazı içinde barındıran mobilyalarım da vardı. 

Bana, bir birey olduğumu hatırlatan ve aitlik hissi barındırtan bir yerdi burası. İnsanların sevdiklerine neden 'Evim' dediğini açıklıyordu bu durum.

Odamı hep sever, beni korur diye düşünürdüm.

Bugün değil! Çünkü, daha önceleri komadayken gördüğüm Ölüm Meleği, beyaz lambaderimin arkasına saklanmış, görünmediğini düşünüyordu. Büyük ihtimalle, bu koma olayından kurtulmam kısa süreliydi. Evet, şimdi öteki dünyaya gidecektim.

'' Seni görebiliyorum. Çık oradan. ''

Sözlerim, odamda yankılanır yankılanmaz derin bir nefes aldı ve saklandığı lambaderimin arkasından yavaşça kendini dışarıya doğru çıkardı.

'' Sahiden, hiç görmeyeceksin sandım. ''

Baştan aşağıya karşımdaki bedeni incelemiştim. Ölüm meleklerinin, siyahı kendilerine yakıştırdıklarını ve bütünleştirdiklerini düşünürdüm.

Oysa karşımdaki melek, buz mavisi bir gömlek giyiyordu. Buz mavisi gömleğini, beyaz pantolonun içerisine sokmuştu. Bu haliyle, sevimli görünüyordu. Belki de cennet yolcusu olduğum için, onu böylesine sevimli görebiliyordum.

Bakışlarımı, vücudunda yakaladığı için arsız bir sırıtış tüm bedenine yayılmıştı.

'' Ölüm meleğini yatağa atmak ha? Kulağa çok iş birlikçi geliyor. ''

Kendi kendine kahkaha atıp, yatağıma uzanmıştı. Yatağımın kenarındaki kitaplığımda bulunan bir kaç kadın dergisini eline alıp okuyormuş gibi yapıyor daha sonra da kendince komik fotoğraflara bakıp gülüyordu. 

Garipti, fazlasıyla garip.

'' Ölüm meleği. Adı üstünde Soyut. Peki ya sen nasıl bir bedene sahip olabilirsin? ''

Sorum üzerine gülümsemişti. Bedenini doğrulttu ve boğazındaki gıcığı yok etmek adına öksürdü. 

'' Ölüm melekleri, öleceği kişiye yakın  birinin bedeninde şekil bulur. Senin için önemli birinin bedeninde olduğuma eminim. ''

Yüzüne ne kadar dikkatle bakarsam bakayım, kim olduğunu çıkartamamıştım.

'' Seni çıkaramıyorum. ''

Güzel dişlerini yine göstermişti.

'' Önemli değil. Dediğimi yapmazsan öleceksin zaten. ''

Bildiğim bir gerçeği, gün yüzüne çıkartması beni sadece gülümsetmişti. Ölüm meleğini görebilen herkes, sona yaklaştığını hissederdi zaten.

'' Ya da vazgeçtim. Yaşamak istiyorsan güzellik, 7 gün içerisinde en çok kalp alan Periscope yayını gerçekleştirmelisin. Başarırsan, yaşarsın. ''

Sözleri, beni büyük bir kahkaha tufanına sokmuştu.  Bir ölüm meleğine göre oldukça teknolojikti.

'' Bu yeni nesil ölüm meleği mi? Ah kabul, yaratıcısın. ''

Sözlerimle hiç ilgilenmiyor gibiydi. Boy aynamın önünde, kendisini inceliyordu.

'' Onca bedene girdim, böylesine yakışıklısını hatırlamıyorum yahu. Kesinlikle, uzun süre bu bedene sahip olmalıyım. ''

Egoistçe kendisini süzüyor, havalı olduğuna inandığı bakışlarını atıyordu. Ölüm, bu korkunç kelime... Bu şahıs yüzünden benim için oldukça keyifli bir durum olmuştu.

'' Tamam kabul ediyorum. 7 gün içerisinde şu dediğin şeyi yapalım. Aslında ölmeyi daha çok istesem de rekabetçi kişiliğim, şimdilik ölüm isteğime gölge düşürüyor. ''

Bulunduğu yerden, gözlerimin içine bakmıştı.

'' Ah, ben de rekabetçi bir meleğimdir. Bilir misin? Diğer Ölüm Melekleriyle yarışır en çok kim can alacak diye iddia yapardık. Kazanan hep, ben olurdum. ''

Sözleri, beni yine gülümsetmişti. Bugün, gerçekten çok fazla gülümsemiştim. Ve hepsi, bu bedensiz sayesinde gerçekleşmişti.

'' Ben, başarana kadar yanımda kalmalısın. Gitmemelisin tamam mı? Ayrıca bana ismini söyle lütfen. ''

Düşünür gibi yapmış, parmaklarıyla başını ovalamıştı.

'' Aslında, bu bedenin sahibi Kim Jong Dae. Sen bana Chen dersen, daha çok hoşuma gider. ''

Güzel gülümsemesinin, odamı istila etmesine yeniden izin vermişti. Daha sonra bakışlarını yine bana çevirdi ve hararetle konuşmaya başladı. Küçük bir çocuğun, oyuncağını çalan arkadaşını annesine şikayet etmesi gibi  dile getiriyordu kelimelerini. Bu hali şirindi, hem de çok şirin.

'' Ah, şimdi aklıma geldi. Buraya uğramadan önce birkaç Periscope yayını izlemiştim de. Onları dikkate alarak söylüyorum, sakın +18 yayın yapma. Bunu geçersiz kılarım yoksa. Çok fazla izleniyor ve bu hiç adil değil. ''

Yüzümü buruşturmuştum. Ölüm meleğinin, Periscope yayını izlerken takındığı mimikler komik olmalıydı.

'' Merak etme, adil dövüşeceğim. ''

'' Seni sevdim. Yaşamalısın, ölmeni istemiyorum. ''

Az kalsın unutuyordum!  Adil olmamı istiyorsa o da adil oynamalıydı.

'' Öyleyse, iddia yarın başlar Chen. Adil olmalıyız değil mi? ''

Kafasını onaylarcasına iki yana sallamıştı.

'' Tamam tamam, yarından sonra geçerli. Ah, evde biraz puding  ve  lapa var mı? Ölüm meleği olmam yemek yemeyeceğim anlamına gelmiyor da. ''