İşte bir ruh daha bedenini terk edip gökyüzüne doğru yol almıştı. Geride ise bir avuç yorgun bedenlerde sıkışmış ruhlar kalmıştı. Hepsi az önce ruhunu kaybetmiş olan cansız bedene gözlerini sabitlemişlerdi.Belki de hepsi aynı düşünce içindeydi ama biri hariç.
O öyle bir acı çekiyorduki bu onu sonsuza kadar mutsuz kılmaya yetecek kadar büyüktü. Çünkü az önce annesini ayırmışlardı küçük çocuktan.
Önce küçük elleri ile acı çığlıklarla dolan kulaklarını istemsizce kapatmıştı.
Sonra yerdeki kan gölüne sabitlenen gözlerini acı, korku ve nefretin perdeleri ile örtmüştü.
Demir Aslan.
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
Çığlık atmak işe yararmıydı uçurumdan aşağı düşerken hayatta kalmak için.
Evet, her soru gibi cevabı bilinen bir soru daha ancak bu soru bir insanın hayatının üstüne kurulduğu bir temel ise bu o sorunun önemini arttırıyordu.
Sığ düşünceye sahip bir aile de okumak için çaba harcayan bir kız çocuğunun çabaları hiç işe yararmıydı ki?
Onlar yalnızca akıllarında yer eden 'erkekleri üstün görüp kız çocuklarını yok sayan' bir düşünce sisteminin kurbanlarıydı belkide. Ancak tek gerçek bu düşünce sistemini yıkmayın imkansız olduğuydu. Çünkü onlar bu düşünce ile büyümüşlerdi ve böyle devam etmekde de kararlıydılar.
Ancak bu hikayedeki tek inatçı bireyler onlar değildi.
O ne olursa olsun kazanmak zorundaydı çünkü iki seçeneği vardı.
Birincisi onlara boyun eğip ezilmek, ikincisi dik durup onların sığ düşüncelerine boyun eğdirmek.
Tabi seçeceği yol da belliydi.
Nehir Güneş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Sen Farklısın(Düzenlenecek)
Teen FictionDerin bir nefes ver ve almayı unut. İşte o zaman mutlu olucaksın... ❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗ İşte yine o ses kulaklarımı dolduruyor ve unutmaya çalıştığım tüm o anları yüzüme vuruyordu. Bu ses ölümün acı çığlıklarından başka bir şey değildi. Yine bir ruhu da...