Kalkar kalkmaz elimi yüzümü yıkadım. Etrafa bakındım ama kimseyi göremedim. Odama gidip babamın dün yemekte verdiği telefonu aldım. İçinde ailem ve Hakan kayıtlıydı. Anneme mesaj attım.
-"Neden evde kimse yok?"
5-10 dakika sonra cevap geldi.
-"Biz babanla çalışıyoruz. Ablan da arkadaşlarıyla çıktı."
-"Hım. Anladım."
-"Kahvaltıyı evde edeceksen Hatice Hanım mutfakta olacaktır. Yardımcımız."
-"Pekala."Telefonu yatağa bırakıp merdivenleri hızlı adımlarla inerek mutfağa girdim.
Pencerenin yanında duran başı örtülü bir kadın duruyordu. Yanına yaklaştım ama beni fark etmedi.
-Merhaba. Dedim.
Kadın yerinden sıçrayarak bana döndü.
-Alisa Hanım sizi duymadım. Kusura bakmayın lütfen.
Yüzü genç gösteriyordu ama 45-50 yaşında olduğuna bahse bile girerdim. Mavi açık renk gözleri vardı. Hafif toplu suratı ipince dudaklara sahipti. Cart pembe baş örtüsü onu tam bir ev kadını gösteriyordu.
-Sorun yok. Size nasıl hitap ediyim?
-Bana genelde Hatice Abla dersiniz Alisa Hanım.
-Hım. Pekala. Bana kahvaltı hazırlayabilir misin Hatice Abla?
-Tabiki.*Kahvaltımı ettikten sonra Hakan'a mesaj attım ve beni bir yerlere götürmesini söyledim. O da kabul etti.*
Makyaj yapmayı bilmiyordum ama internet çok fayda sağlamıştı. Özellikle de eyeliner konusunda. Hafif bir makyaj yapıp giyindim. Üstüme beyaz bir tişört altıma da yırtık kotumu giyerek saçlarıma geçtim. Koyu kızıl saçlarım düz olduğu için sadece taramakla yetindim. Ayağıma siyah da spor ayakkabılarımı giydim. Kendimi yatağa attığım anda kapı çaldı. Siyah sırt çantamı Alarak aşağı indim. Ben inene kadar çoktan Hatice Abla kapıyı açmıştı.
-Sonunda gelebildin. Dedim merdivenlerden.
-Geldim ya sen ona şükret. Dedi gülerek.Merdivenden inip, kapıdan dışarı onu ittirmeye başladım. Hava bugün çok sıcaktı ve... Hakan yine bisikletiyle gelmişti.
-Nereye gitmek istersin? Dedi.
-Bilmem. Dedim. Aslında benim niyetim bir yere gitmek değil bir şeyler konuşmak.
-Ne gibi ?
-Arkadaşlarım.
-Barlas gibi mi?
-Neden benim arkadaşımsın anlayabiliyorum. Dedim gülerek.
-Egolu köpek. Dedi gülerek. Hadi bin arkama da anlatayım.Arkasına bindim. Yokuştan aşağı inmeye başladık yine.
-Barlas. Barlas çok... Çok iyi biridir Alisa. Sana karşı herzaman çok dürüst ve açıksözlü olmuştur. Sende onun bu özelliklerini sevip onunla sevgili olmuştun. Tabii başka sebeplerinde vardı.
-Ne gibi sebepler?
-Onları sonra anlatacağım. Bizim grubu topladım. Hadi in.Bir kafenin yanında durmuştuk. Bisikletten inip kafeye girdik. Acaba nasıl arkadaşlarım vardı. Uzakta neredeyse "hayvan" gibi gülen bir grup duruyordu onlar mıydı acaba? Biraz daha yürüdükten sonra o grubun masasına geldik. Evet onlar. 3 kişilerdi. 1 kız 2 erkek. Kahverengi açık renkli gözlere sahip kız beni gördüğünde direk gözleri doldu. Siyah koyu kıvırcık saçları ve açık teniyle güzel görünüyordu. Yanında bir erkek duruyordu.
-Alisa! Sonunda hastaneden çıkmışsın. Dedi çocuk. Onunda kahverengi ama uçlarını sarıya boyattığı dik saçları vardı. Ela gözleri ve bebek gibi bir yüze sahipti. Onun yanında ise Barlas oturuyordu.
-Tekrar merhaba Alisa. Dedi Barlas.
-Merhaba... Herkese. Dedim.Gözlerı dolan kız bana sarıldı. Bende ona karşılık vererek ellerimi onun beline sardım. Bana sarılmayı bırakarak oturmamı rica etti.Hakan ile yan yana oturduk. Sessizlik oldu.
-Hep böylemisiniz? Dedim sonunda.
-Bazen. Dedi ela gözlü çocuk.
-Şey... Isimlerinizi hatırlamıyorum. Bana söyleyebilir misiniz acaba?Hakan elini uzattı ve,
-Ben Hakan. Dedi gülerek
-Seni biliyorum zaten. Dedim bende.
Kıvırcık saçlı kız araya girdi ve,
-Gamze. Dedi.
Sonra ela gözlü çocuk,
-Ömer.
Sonra da Barlas,
-Barlas. Belki unutmuşsundur.
-Unutmadım. Dedim o alev alev gözlerin içine bakarak. Memnun oldum. Dedim sonra, gülümseyerek.*Herkesin tek tek telefon numarasını telefonuma kaydettim. Hepsi çok iyidiler, hatta iyiden de öte. Mükemmel arkadaşlardı. Aradan 2 saat geçmişti,biz geleli ama Ben hiç fark etmemiştim. Hakan'ın önemli bir işi çıktığı için erken gitmişti. O gitmeden birkaç tane fotoğraf çekilmiştik. Harika çıkmışlardı.*
-Sanırım gitsem iyi olacak. Dedim.
-Yolu biliyor musun ki ? Dedi Gamze.
-Mükemmel soruların var. Dedim bende gülerek. Maalesef ki bilmiyorum.
-Sizin yeni aldığınız eve baya uzaktayız. Oraya dolmuş, otobüs falan da yok. Taksi çağıralım mı?
-Gerek yok. Dedi Barlas. Geldiğimden beri neredeyse hiç konuşmamıştı. Ben bırakırım. Dedi ve bakışlarını bana yöneltti.
-Şey tamam. Olur. Dedim.
-Hadi ozaman. Dedi.Gamze ve Ömer'le vedalaştıktan sonra çantamı alıp kafeden çıktık. Arabası çok iyi görünüyordu. Gümüştü. Sanırım markası Mercedes'idi.
Arabaya biner binmez etrafı Barlas'ın keskin, güzel kokusu sardı. Ve yola koydulduk.
-Konuşmayı sevmiyorsun galiba. Dedim.
-Öyle mi gözüküyor? Dedi.
-Yani... Evet. Biraz durdum ve, dün için özür dilerim. Dedim.
-Sorun yok. Dedi tok sesiyle.
-Aklımda bir görüntü belirdi ve ben... ben neden öyle davrandım bilmiyorum. Sadece özür dilerim.
-Ne görüntüsü, ne hatırlıyorsun?
-Şey... Ben yerdeydim ve sen bana doğru geliyordun. Yağmur yağıyordu. Bu kadar.
-Anladım. Önemsiz bir anı. Boşver.
Cevap vermedim.Biraz daha gittikten sonra artık tanıdık gelen o gül bahçesini gördüm. Yaklaştık diye düşündüm.
-Sevgili miydik? Dedim küçük bir risk alarak.
-Evet... Öyleydik... Derin bir nefes aldı söyledikten sonra.Evin önünde durduk.
-Görüşürüz ve teşekkürler. Her şey için. Dedim.
-Görüşürüz. Önemli değil. Dedi
-Buarada... kokun. Çok güzel. Parfüm gibi değil.
-Çünkü değil. Dedi çarpık gülümsemesiyle. Mükemmel gülüyordu.
Bende güldüm ve arabadan çıktım.Kapıdan içeri girer girmez odama koştum. Kapıda aptal aptal gülümsedim. Noluyordu ya? Eski sevgilimi mi sevmeye başlamıştım? Yok artık!
Biraz geçtikten sonra eve herkes tek tek gelmeye başladı. Akşam yemeği yedikten sonra direk yatmaya çalıştım ama Barlas'ın gözleri Aklımda gelip duruyordu. Onu aramak istedim ama tabiki aramadım. Sonunda bu saçma düşünceden kurtulup uyumaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ ŞANS
Novela JuvenilAlisa Sırma. 17 yaşında. Eski karanlık yaşamından haberi yok. Sessiz çığlıkları, nefes almasını zorlaştıran o sorunları, ailesi ve ona işkence gelen arkadaşlıkları... Her şeyi gitti. Hepsini o kazada bıraktı. Bütün anıları o kazada silindi...