Bölüm:6

94 23 98
                                    

Aslında insanlarla dalga geçmeyi seven bir tip değilim ama benim olana dokunduklarında başka bir Derin oluyorum. Az önceki gibi.   

      Aslında bir gerizekalıyı kafama takacak biri değilim ama nedenini benimde bilmediğim bir şekilde sinirlenmiştim.

Bir taraftan Ege konusu beni üzüyor diğer taraftan Emir'le küs olmak. Ege konusunun beni üzen tarafı hiçbir şey olmamış gibi geri gelmesi ve mesaj atması, Emir konusu ise beni tanıyor olduğu halde öyle konuşabilmesi.

O sürtük ve arkadaşlarını içerde bırakıp hızla dışarı çıktık. Ben hemen Kumsal ve Deniz'e sımsıkı sarıldım ve
"Sağolun canımcımlar, vallaha helal olsun çok güzel kızların ağızlarına sıçtınız" dedim. Deniz hemen konuşmaya başladı pardon egosu
"Tabi canım, burada senin mükemmel kardeşin var. Benim olduğum yerde size birşey olmaz arkanızda gül gibi ben varım kafanız rahat olsun" dedi ve sonrasında sağ elini kaldırıp çenesinin altına koydu. Hep birlikte Deniz'e göz devirdik. Ediz birşey söylemek için ağzını açtığında kesin aç olduğunu söyleyeceğini bildiğimiz için hep birlikte elimizle ağzını kapattık. Ediz bunu beklemiyor olduğunu şaşkın yüz ifadesi ile belli etti. Kumsal
"Gencolar bence şimdi herkes evlere dağılsın üzerimizi falan değiştirelim. Akşam saat yedi de bizde olun  çünkü annem sizi akşam yemeğe davet etti" dedi. Ediz Kumsal'ın sözlerine karşılık dünyalar onun olmuş gibi sevindi aslında bir nebze dünyalar onun oldu çünkü yemeğe davetli olduğu haberini duydu. Acaba Ediz o saate kadar  nasıl dayanacak?

"Derin cidden artık küs olmak canımı sık-"
Emir'in sözünü tamamlamasına izin vermeden ben konuşmaya başladım.
"Tamam o zaman Kumsalgilde görüşürüz"dedim herkes bu durumdan rahatsız olduğunu yüz ifadesi ile belli ediyordu.
"Ya yeter be nereye kadar sürecek bu küslük? Eğer barışmazsanız size beddua okurum" dedi. Ediz'in beddualarını bildiğimiz için itiraz etmeye başladık ama Ediz bizi dinlenmeden beddua etmeye başladı.
"Götünüze yıldırım düşerde üç gün alev sıçarsınız inşaallah, öpüşürken sevgilinizin yüzüne hapşırırsınız inşallah, dar kaldırımda yavaş yürüyen yaşlı teyzenin arkasında kalırsınız inşallah, hapşırmanız gelir de hapşırama-" hepimiz şaşkın bir şekilde Ediz'e bakıyorduk. Eğer Ediz'in ettiği beddualar tutarsa kısaca Allah belamızı verir. Ediz ettiği beddualarla kendini aştı.
"Ediz kardeşim gel sen tövbe de bizde bundan sonraki hayatımıza sapa sağlam devam edelim" dedim
"Olmaz Derin ya burdan Emir ile barışıp ayrılırsınız yada ben tövbe etmem sizinde Allah belanızı verir" dedi.
Emir'in yüzüne baktığımda pişman olduğunu belli eden bir yüz ifadesi vardı.
"Hadi be kardeşim affet beni valla bak söylediklerimin hepsini sinirle söyledim ben sana hiç öyle şeyler der miyim?" dedi Emir aslında haklıydı Emir bana,bize hiç böyle şeyler söyleyecek biri değildi. Herkes Emir'i onaylayan mırıltılar çıkarmaya başlayınca daha fazla dayanamadım ve gidip Emir'e sıkı sıkı sarıldım. Emir'de benim sarılmama karşılık verince içten bir şekilde gülümsedim. Emir hepimizin duyacağı şekilde konuşmaya başladı
"Kardeşim bir daha sana öyle şeyler söylersem Ediz'in bedduaları kabul olsun yani Allah belamı versin"dedi Emir'in sözlerine karşılık hep birlikte güldük. Bende Emir'den ayrılıp
"Hadi ben kaçar daha eve gidip hazırlanacağım"dedim ve hepsine sarıldım. Ediz
"Derin aşkım haklı hadi bizde gidelim, Kumsal aşkım sende Hafize ablaya söyle bak ben aç geleceğim ona göre çok yemek yapsın" dedi Ediz'in sözlerine güldük. Kumsal
"Tamam söylerim, sana yemek yapacağı için kadın evden kaçacak, bıktı artık sana yemek yapmaktan" dedi. Haklıydı. Ediz gerçekten aşırı derecede yemek yiyen bir kişi. Çok yemek yediği halde fit bir vücuda sahip. Bu bizim ne kadar sinirimizi bozsada artık alıştık.

En İyi Tesadüf  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin