3.BÖLÜM

6 4 0
                                    

Tekrar o hiç sevmediğim depoya gelene kadar hiç gözgöze gelmemiştik. Sandalyeye oturdum ve elimi ayağımı bağlamasını bekledim.  Önümde eğilip ipi sıkıca bağlarken göz ucuyla bakmıştı. Arkama geçip ellerimi bağlarken gözgöze gelemeyeceğimiz için sevinmiştim. Belli etmekten korkuyordum çünkü.  Tek şansımı da kaybetmekten.  Ellerimdeki acıyla bağladığını anladım ve yerine geçmesini bekledim. Doğrulurken enseme "korkma." Diye fısıldaması üzerine donup kaldım ve yerine geçişini izledim. Yine başlamıştık. Yine oturmaktan heryerim uyuşacaktı. Ne zaman kurtulacaktım buradan? Ya o adam gelmeden kaçamazsak? Dudağımı dişledim. Bir sürü soru beynimi kemiriyordu. Oturmaktan kalçamda acıyordu zaten. Sevineceğim tek şey beni merak edip üzülecek kimse yoktu arkamda.  Bir kişi bile. Yalnızlığım bir işe yaramıştı sonunda.
Kaç saat geçtiğini bilmiyordum ama vücudumu hissetmediğime göre epey olmalıydı.  Sırtımı dikleştirirken hissettiğim soğuk metalle cam parçasını hatırladım.  Bir yerimi kesmek istemiyordum.  Gittikçe uykum geliyordu. Gözlerimi açık tutamıyordum. Başım artık yana eğik duruyordu.  Kurumuş dudaklarımı ıslattım ve "su,"diye inledim. Sesim zar zor çıkıyordu.  Birkaç dakika sonra önümde duran bedenle gözlerimi aralamaya çalışıp kim olduğuna baktım.  Elindeki şişeyi başımı kaldırıp dudaklarıma dayarken ela gözlerine yalvarırcasına bakıyordum.  Mimikleri oynamıyordu bile.  O kadar susamıştım ki neredeyse hepsini içmiştim bir solukta. Dibinde kalan suyu da yüzüme döküp kendime gelmemi sağlayınca içimden minnetlerimi yolladım.  O yerine geçer geçmez bir gürültü oldu. O gelmişti.  Yarı baygın halimi görünce keyiflenip sırıttı. "Erken gelmeye karar verdim Alya."derken yanıma yaklaşıyordu. Korkmaya bile halim yoktu.  'Ne olacaksa olsun' diye geçirdim içimden.  Eğildi ve önümde durdu. "Güzelliğine yazık olacak.." diye fısıldadı. Eli cebine gidince kaşlarım çatılmıştı. Bıçağı gözüme sokarcasına gösterdi ve güldü. En ufak bir ses bile çıkaramıyordum. En kötü özelliğim buydu. Korkumu belli edemiyor bağırıp çağıramıyordum. Bıçağın soğuk yüzünü yanağımda ,boynumda kollarımda gezdirirken ürperiyordum. Son durak bacağım olmuştu. O yumuşak gezinti birden acımasızlaşmış tenime çizikler atmaya başlamıştı. Dudağımı ısırdım. Bakışlarımı gözlerinden çekip tavana çevirdim. Bağırmamak için kendimi kasıyordum. Sonunda durduğunda nefes nefeseydim. Her ne kadar bacağıma bakmak istemesem de acı dolu bakışlarla baktım.  Büyük küçük sayısız çiziklerle doluydu sağ bacağım. Gözlerine bakıp "şerefsiz" diye tısladım. Güldü. Sanki hoşuna gitmişti dediğim şey. "Bu daha hiçbirşey. "
Ayağa kalkıp uzaklaşırken , gözyaşlarım benden izinsiz dökülmeye başlamıştı bile.

KAYBOLUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin