Liseli Bir Genç

Doğruluk mu Cesaretlik mi?

       Okula gidiyordum. Bu gün Berk benimle okula gelmek için bizim eve gelmedi galiba utanıyordu.  Okula giderken resmen ayaklarım geri geri gidiyordu. Ne diyecektim hiç bilmiyordum. 
Sınıfa girdiğim de Berk gelmişti. Yüzüme bakmadı. Ben yavaş yavaş yanına oturdum ve "Günaydın" dedim sadece kafa salladı. O kadar samimi çocuk bi anda uzaklaşmıştı. Hocanın gelmesini bekliyorduk. Ama hocanın bir işi çıkmıştı. Derse gelmemişti. Bizde sınıfça doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım dedik. 19 kişi idik bir daire oluşturduk. Ortada da şişe.
-ama bence benim size olanları demeden önce bişey demem lazım ben çok şansız bir insanımdır zaten fark etmişsinizdir neyse şimdi anlatmaya devam edeyim-
Şişenin soran kısmı Berk'e cevaplayan kısmı bana geldi demeyeceğim tabii ki de ama öyle olsa daha iyi olurdu bare o utançtan bişey soramazdi ama malesef ki soran ucu sınıfın en meraklısı takma adı  " Eros" olan bi salağa denk gelmişti. Ve bana "Birini seviyor musun?" diye sordu. Tam onadan beklenilen bir soruydu ama ben cevabım ne bilmiyordum. Berk bana meraklı gözlerle bakıyordu. Hiç kırmak istemiyordum. Onla biraz çıksam ne olurdu ki. Ama M.Y.E vardı. Offf beynim acayip karışık idi. Ama kaçış yoktu. Ben " Evet seviyorum birini." dedim. Herkes üstüme gelmeye başladı. Malesef Berk kendisi olduğunu sandı galiba. Ama ben M.Y.E den bahsediyordum. Hepsi birden bana  " O nasıl biri? Tanıyor muyuz? Adı ne? O da seni seviyor mu?" Gibi sorular sordular hep bir ağızdan. Ben de o kadar baskı altında iken konuştum. Ama M.Y.E burda olabilirdi yada uzaktan izliyor. Ben " Kim olduğunu bilmiyorum. Hatta nasıl tanıştık onu da bilmiyorum. İsmini bile tam olarak bilmiyorum. Ama ona garip bir şekilde yakın hissediyorum." dedim. Her kelimemde her harfinde Berk daha da üzüldü. Konuşmam bittikten sonra tam okulu terk ediyordu ki....