😓

2.1K 130 4
                                    

     Yemek sofrasına oturduk. Ben ve Berk  karşı karşıya. Meriç de ben oturduktan sonra yanıma geldi ve oturdu. Meriç'in karşısına da Zeynep Teyze oturdu. Çok büyük bir kaus ortamı olmuştu. Meriç ve Berk bana bakıyordu. Zeynep Teyze ise yemeğini yiyordu. Ben de havayı yumuşatmak ve Meriç hakkında bişeyler öğrenebilmek için sohbet açtım. "Zeynep Teyze Meriç kaç yaşında? Hiç görmemiştim onu bu kadar sene." dedim. "11 Kasım 2001 de doğdu. Senle aynı yıl ama senden 5 ay büyük. Hatta aynı okula gidiyorsunuz. 9/A ya gidiyordu o sen hangi sınıftaydın kızım?" dedi.  "Ben de 9/C deyim sınıflarımiz çok yakınmış!?"dedim. Meriç  "Evet ben Yağmur'u görüyordum ama tanımıyordum." dedi. "Hahahaha evet ya yeni tanıştık biz" dedim. Pis yalancı ya evime kadar , en sevdiğim çikolataya kadar her şeyimi biliyor bir de bilmiyorum diyor! Ustalaşmış Meriç ya yalancılıkta! Bu çocuğu hiç anlamıyorum!.... içimden Meriç e söverken birden Berk konuşmaya başladı "Hepinizin ellerine sağlık. Çok teşekkür ederim bu gün için. Yağmur ben buraya senle konuşmak için gelmiştim ya senin odana çıkalım mı biraz?" dedi. Bende derin bir nefes alarak "Tabii ki de " dedim. Odama gelmiştik. Yatağıma oturduk. Berk ağlamaya başladı. Bir erkek için ağlamak çok zor bişeydir. Hemde sevdiği kızın karşısında. " Ben gerçekten de seni seviyorum! Bunu nasıl anlatabilirim başka türlü bilmiyorum. Ama sen benim güneşimsin. Sensiz ben bir hiçim! Lütfen bana beni sevdiğini söyle.  Sevdiğim bi insanın beni sevmediğini bilmek canımı çok yakıyor!" dedi. Bende ağlama ya başlamıştım. Onun canını yakmak istemiyordum. Ama eğer ona onu sevdiğimi söylersem gerçek aşkı bulduğumu düşündüğüm kişiyi kaybedecektim.   Berk çok iyi biriydi ona nasıl derdim  *BEN SENİ SEVMİYORUM* diye. Nasıl  kırardım beni bu kadar seven birinin kalbini! Nasıl yapardım...

Liseli Bir Genç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin