Kont odasından çıktığında Josephine yüzünün bir tarafına yayılan çarpık gülümsemesiyle onu izlerken gafletinin farkına vardı. Bu adamdan gelecek hiçbir şeyi kabullenmeyecekti ancak adam öylesine güzel pazarlık ediyor ve zaaflarını çabucak kavrıyordu ki Josephine'in reddetmesine ihtimal bile vermeden bir teklifle ona gelmiş ve pazarlığını kabul ettirmişti. Dalgın adımlarla şöminenin yanındaki mindere doğru yürüdü ve dizlerini göğsüne çekerek oturdu. Gözleri, ahenkle dans eden alevleri izlerken arkadaşlarıyla yaptığı dedikodular kulağında çınlıyordu.
"Kadınlara karşı acımasızmış!"
"Daha önce onu bir kadınla gören olmamış!"
"Erkeklerden hoşlanıyormuş!"
Josephine'in gözleri iri iri açılırken sahte nişanlılık olayının arkasındaki sebebi yeni kavrayabilmişti. O, erkeklerden hoşlanıyordu ve cinsel yönelimini saklamak adına Josephine'in varlığını kendine gölgeliyordu. Pek de zekice bir hamle sayılmazdı ancak kurnazca ve basitti. Josephine onun hakkındaki dedikoduları arabada olan yakınlaşmaları sırasında tamamen silip süpürmüştü lakin taşlar asıl şimdi yerine oturuyordu.
Arabadan indiklerinde konuşmalarının ortasında hizmetlisinin ona Lord McMyers'ın geldiğini haber verdiğinde nasıl heyecanla içeriye gittiğini anımsadı. Hiç kuşkusuz erkeklerden hoşlanıyordu ve belki de Lord McMyers denilen adam da onun sevgilisiydi.
Tüm bu düşüncelerin yüzdüğü havuzda boğulurken şöminenin karşısında uyuya kaldı. Aynı dakikalar içerisinde Kont odasında, Ryan'ın ona hazırladığı ilaçları büyük hevesle içiyor ağrısı şiddetlenen dizine küfürler savuruyordu. Ne vardı ki o kadının peşinden bizzat gidiyordu. Adamlarına güvenmiyor muydu? Yoksa iz sürme konusunda kendinin en iyi olduğunu mu düşünüyordu? Hayır. O kadını bizzat yakalayıp avucuna almanın tadını kendisi, elleriyle ve teniyle hissetmek istiyordu. Nasıl eskiden avının peşinden koşup, sabırla bekledikten sonra vurduğunda heyecan duyuyorsa şimdi de aynısını hisleri yeşeriyordu. O bir erkekti ve doğası gereği avcılık kanında kaynıyordu.
"Ata binmenin sizin açınızdan ne kadar zararlı olduğunu biliyorsunuz," dedi Ryan ilaçlarını özenle tepsiye dizerken.
Kont ağrı kesici ağır ağır kanına işlerken usulca nefes alarak gök mavisi gözlerini araladı. Yarı baygın bakışlarının altından "Anılarımı tazelemek istedim," dedi.
"Artık çocuk değilsiniz, kontum ve yaşınız da iyice ilerliyor. Bu yüzden fevri hareketlerinize bir son vermeniz gerek. Birkaç gün dinlenin, mümkün olduğunca ayağınızın üzerine basmamaya çalışın ve merheminizi sabah akşam masaj yaparak dizinize sürün ve sıcak tutun," dedi.
"Artık sen de genç bir doktor değilsin, Ryan. Bildiğim şeyleri tekrarlamana hiç gerek yok," dedi Kont asabiyetle.
Ryan burnunu kaldırarak "Elbette, Kontum," dedi ve tepsisini eline alarak "İyi geceler," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Kızı | Kraliyet Düşmanları Serisi - 2
أدب تاريخي"Henüz değil, Baronet," dedi ve sırıttı "Bir el daha oynayalım. Kazanırsan buraya ayak bastığın andan itibaren kaybettiğin her şeyi size geri ödeyeceğim," dedi. "Anne," diyerek araya girdi Josephine "Hayır," derken küçük bir çocuk gibi onun kolunu...