Senden Sonra Ben...

1.5K 11 0
                                    

Senden Sonra Ben... | Giriş.

Mavi siyaha aşık olursa ona karışır, onda boğulur, zamanla siyahlaşır...

3.Şahıs Anlatım.

Beril;

Sakin ve sorunsuz bir çocukluk geçirmişti. Tüm yaşıtları gibi arkadaşlarıyla çocukluğunun tadını doyasıya çıkarırdı. Hayatındaki her şey öyle güzel gidiyordu ki, her zaman çevresi tarafından son derece kıskanılan bir kız olmuştu. Okulundaki her çocuk etrafında pervane olurken o hiçbirine pas vermiyordu.

Şuan içinde bulunduğu durum o kadar karmaşıktı ki ne yapması ne düşünmesi gerektiğine karar veremiyordu. İkilem de kalmıştı. Babası mı yoksa hayatının birden tepe taklak olmasını sağlayan o meteor bozması mı?

Annesinin ölümünün ardından henüz üç ay geçmesine rağmen her zamankinden yalnız hissediyordu. Annesiyle araları hicbir zaman iyi olmamıştı ve asla da olamazdı. Annesi hayatta iken yalnızdı ama onun varlığını hissedebiliyordu. Annesi Meral'i hicbir zaman affetmeyecekti. Kimse içinde bulunduğu durumu bilmediği için herkes ona acıyan gözlerle bakıyorlardı. O ise bunları takmayacak kadar olgun bir kızdı. 'Şuan yaşasaydı' diye düşünüyordu sürekli. Ama buna verecek bir cevabı yoktu.

Aradan bir yıl geçmiş, Beril on sekiz yaşına girmişti. Bu onun için çok önemli bir andı. On sekizin büyüsüne kapılan kızlara hep sinir olmuştu fakat şuan o sinir olduğu kızlardan hic bir farkı yoktu. Babası Cem, soyadına çok düşkün biriydi. Soyadını namusu olarak görüyordu bunu bilmeyen yoktu ve Beril'in doğum günü için tüm sorumlulukları üstüne almıştı. Bu doğum günü 'Kırcalı Holding' için çok önemliydi boyle bir fırsatı kaçırmak aptallık olurdu.

Hayati dengesi bozulmuş olan Beril için her şey daha yeni başlıyordu. Lise son olmanın verdiği özgüven ile çoktan kendini aşmıştı. Kendinden beklenmeyecek hareketler sergilemeye başlamıştı. Yıllarca tiksinerek baktığı diğer çocuklar gibi olmuştu. Sorunları ve geçirdiği krizler yüzünden bir senesini tedavilere harcamıştı.

Dönemin bitmesine çok kısa bir süre kalmıştı tatil için sabırsızlanıyordu ama derslerde pek başarılı olduğu söylenemezdi. Coğrafya dersinde -her zaman olduğu gibi- en arka sıraya kurulmuştu. Sınıf kapısının dersin ortasında açılması ve sınıfa müdürün girmesiyle tüm sınıf ayaklanmıştı. 'Hicbir güç beni buradan kaldıramaz' diye düşünüyordu ki müdürün yanında uzun boylu, kumral bir erkek gördü. Bunca zaman hicbir erkekten hoşlanmamıştı etrafındaki hiçbir erkeğe pas vermemişti bu yüzden daha önce kimseyle çıkmamıştı. Aşk, Sevgi, Arzu, Zevk bunların anlamlarını bilmiyordu bile...

✳✳✳

Beril;

Ahh.. Siktir!!!...

Daha beş dk önce sahiplenici bicimde kestiğim çocuk şuan yanima doğru geliyordu.

Kahretsin! Sınıfta bir sıra fazlaydı ve bende o sıraya oturmuştum. Genelde hocalar birkaç öğrenciyi derslerin işlenişini bozduğu gerekçesiyle -ki böyle bir şey asla olmadı hocalar bir kac öğrenciye taktı mı peşlerini bırakmıyorlardı- en arka sıraya atarlardı.

"Bi gün de şans kıçıma tekme vurmaktan vazgeçse..."

Meteor bozması çocuk 'Yana kay!' anlamında bi kaç bakış atmıştı. Çocuğun bakışlarına tepki olarak bende gözlerimi devirip iyice cama yapıştım...

Ahh!! Bu kadar güzel kokmak zorundamıydı bu çocuk??...Kokusu beni benden alıyor, kalp atışlarımın hızlanmasına neden oluyordu. Bunları düşünürken aklıma gelen sinsi bir fikirle kendime engel olamayıp sırıtmaya başladım...

Saçımı topuz yaptığım kalemi bir hışımla çektim ve kalem yere düştü... İste simdi planımın en sinsi kısmına gelmiştik.. Dudağımın sağ üst kısmını yukarı kıvırıp sırıtarak sıranın altına düşen kalemimi almak için eğildim. Kafamı meteor bozmasının bacağının üstüne koymuş, kaleme uzanmaya çalışıyordum -aslında başarmış, kalemi elime almıştım ama amacım bu değildi. Amacıma ulaşmak için kalemi daha ileri ittirdim.- Çok uzaktaydı ve ona uzanmak küçük kollarım için büyük bir sınavdı. Kalemle uğraşmayı bırakmış yanımdaki meteor bozması çocuğun bacak kaslarına hayali daireler çizmeye başlamıştım fakat diğerlerinin ne yaptığımı anlamamaları için arada kaleme uzanmaya çalışıyordum.

Aniden çalan zille kafamı kaldırmam bir oldu. Ben kafamı kaldırır kaldırmaz meteor bozmasının yüzündeki pis sırıtışı gördüm.

'Bu kadar seksi olmak zorunda mısın?'

"Ne?" dedim tamamen duygusuz bir ses tonuyla.

Benim yüzüme odaklanmıştı. Beni inceliyordu. Tüm hücrelerime kadar kasıldığımı hissettim. Çünkü böyle yaparak kendimi orospu gibi hissetmeme neden olmuştu.

Senden Sonra Ben...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin