❇ Umay ❇

240 5 0
                                    

Yorum ve vote bırakırsanız sevinirim ☺

İyi okumalar ☺

Senden Sonra Ben... | 9. Bölüm ~ Umay

Ne bir aptalın seni öpmesine izin ver, ne de bir öpücüğün seni aptal etmesine...

✳✳✳

Güne karnımdaki acı ve başımdaki ağrı ile başlamam artık tamamen alışkanlığım olmuştu. Dikişlerimin ağrısına aldırmadan yatakta doğrulmaya çalıştım. Babam gitmişti ve bende koca yatakta tek başıma kalmıştım. Rahatına düşkün bir kız olduğum için çift kişilik yatağım vardı. İstediğim kadar yayılmakta özgürdüm. Yalnızlığımı, tek uyuduğum bu koca yatağımı, hiç dert etmezdim. Ta ki babamın kolları arasında uyuyana kadar... Birden bire bu yatağın gereğinden fazla büyük olduğunu düşündüm.

Babamı anlamaya başlamıştım. Annem öldüğünden beri yatakta yatmamıştı. Sürekli salondaki koltukta yatarken görürdüm onu. Zor olmalıydı tabii. On dokuz senelik eşi, yatağını paylaştığı insan olmadan o koca yatakta tek başına yatmak zor olmalıydı...

Empati kurmayı denedim. Bulut kocam olsaydı ve nedeni belli olmayan bir şekilde ölmüş olsaydı, intihar etmemek için kendimi zor tutardım. Babam, hayatımdaki en güçlü insandı. İntihar etmeyi düşünmüşmüydü bilmiyorum ama benim için hayata tutunduğu oldukça belliydi. O sadece bana sahipti. Benimse ondan başka ailem yoktu.

Bulut; içinde bulunduğum gemi, babam ise sığındığım bir limandı...

Onun sevgisi paha biçilmezdi. O benim ilk aşkımdı. Yüzünü o küçük ellerimle sardığım zamanlarda bile tek düşündüğüm ne kadar muhteşem bir erkek olduğuydu. Babamdan sonra ki ilk aşkımın Bulut olmasındaki etmenlerden biri de buydu. Bulut, her özelliğiyle babama benziyordu. Onun yanında rahattım. Kolları arasında huzurluydum. Tıpkı babamın kolları arasında olduğum gibi...

Düşüncelerime dudak büktüm ve etrafıma bakınmaya başladım. Yatağın sağ tarafındaki komodinin üzerinde babamın yazmış olduğunu düşündüğüm bir not vardı. Notu almak için uzandım. Elimdeki iki kez katlanmış kağıdı sabırsızca açtım ve okumaya başladım.

"Saat bir de limanda ol. Seni seviyorum kızım. "

Kafamı kağıttan kaldırdım ve ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Bir kaç kez ayaklarımı sallayıp birbirlerine vurduktan sonra sert, parke zemine bastım. Aniden kalkmadığım için başım dönmemişti ama baş ağrım hala devam ediyordu. Başımın ağrısına sessiz bir küfür mırıldandıktan sonra odamın içinde yürümeye başladım. Elbise dolabımın kapısını açtım ve karşımda gördüğüm kıyafetlerime burun kıvırdım.

"Alışverişe gitsem iyi olucak. " Omuz silktim.

Kıyafetlerin arasında seçim yapmaya çalışırken askıda en arkaya atılmış, saklanmaya çalışılmış nar çiçeği elbiseyi görmemle elimdeki kıyafetleri yatağımın üstüne fırlattım. Diğer elbiseleri ittirdim ve nar çiçeği elbiseyi elime alıp incelemeye başladım. Bu elbise annemin mezuniyet törenim için aldığı elbiseydi. Göşterişsiz, sokakta giyilebilecek tarzda bir elbiseydi bu. Mezuniyette bu elbiseyi giymek istemediğim için dolabın diplerine sıkıştırmıştım. Annem bana fikrimi sorduğunda, çok beğendiğimi söylemiştim. Onu kırmak istememiştim. Çünkü bu elbise bana aldığı ilk elbiseydi. Benim için yaptığı tek güzel şeydi...

Burnumun sızlamaya başlamasıyla düşüncelerimden uzaklaşıp sadece elbiseyi giymeye odaklandım. Elbise sıradan -fazlasıyla sıradandı hemde- olduğu için ayakkabı seçiminde zorluk çekmemiştim. Krem renkli babetlerimi de ayağıma geçirir geçirmez limana gitmek için yola koyuldum.

Senden Sonra Ben...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin