❇Yaralı Kuş ❇

330 8 3
                                    

Bu bölüm o kadar çok hoşuma gitti ki çok fazla masumca bir bölüm oldu. Umarım beğenilir... :)

✳✳✳

Bazı Şeyler Çabuk Biter.

Sigara çabuk biter, çay, alarm kurulmuşsa uyku, bitmesin isteniyorsa yol.

Yarısında yakalamışsanız o çok sevdiğiniz şarkı çabuk biter.

Sarılmış izliyorsanız film, hızlı yaşarsanız ömür, çok severseniz aşk...

✳✳✳

Sanırım hayatımın "Siktir Et" dönemlerini yaşıyorum. Hayatımda bir çok şey oluyor ve ben umursamıyorum...

Bulut ile tanıştığım ilk andan beri hayatım öyle çıkmaza girdi ki, herkesin ilişkisi gibi normal bir ilişkimiz olmasını umut etmiştim ama o Bulut 'tu. Kimseye benzemeyen, işi düştüğünde insanları kullanan, çevresindeki her insanın mesafeli olduğu tehlikeli bi adamdı.

Okula geldiğinde ise tamamen içine kapanık, asosyal birine benziyordu. Derslerinin iyi olduğunu da göz önünde bulundurursak inek öğrenci sanmam gayet normaldi. İlk gün ondan baya hoşlanmıştım hatta kendimden asla beklemediğim şeyler yapmıştım. Peşimi bırakmayan zengin piçin teki olacağını nerden bilebilirdim ki...

Yanımda duran, çekiciliği ile tüm dikkatimi dağıtan 'Meteor Bozması' ile birlikte kurbanlık kuzu misali Sevil hocayı takip ediyorduk. Sevil hocanın söyleyeceklerini çok merak ediyordum açıkçası çünkü ilk kez rehberliğe çağırılıyordum. Şuan yanımda Bulut değil de bir başkası olsaydı bu kadar rahat olabilir miydim tartışılırdı...

Sevil hocanın rehberlik servisinin kapısını açması ile düşüncelerimden kurtuldum. Odanın tam ortasında uzun dikdörtgen bir masa ve etrafında sandalyeler bulunuyordu. Odanın bir köşesinde bulunan danışman masası dışında odada pek bir şey yoktu. Ne beklemiştim ki. Özel kolejin hiçte özel olmayan odası...

Sevil hoca uzun masanın başına geçip bir sandalye çekti ve oturdu. Elleriyle sandalyeleri gösterip; 'Oturun' dedi. Göz temasından kaçmak için gösterdiği bir diğer uçtaki sandalyeye oturmak yerine sağ taraftaki ilk sandalyeye oturdum. Bulut ise gayet rahattı, göz teması onun için sorun değildi bu yüzden tam karşısına oturmayı seçti. Oturur oturmaz Sevil hoca konuşmaya bodoslama daldı.

"Çocuklar sizin özel hayatınız beni ilgilendirmez fakat burası bir okul ve burada uyulması gereken bir takım kurallar var." Sessizce Sevil Hocayı dinliyordum. Bulut ise duvarlarda asılı olan afişlere bakmakla uğraşıyordu. Sevil hoca sözlerine devam etti. "Bu kurallara uymamanız durumunda cezalandırılacağınızı biliyorsunuz." Gözlerini üzerime kenetledi ve beni incelemeye koyuldu. Konuşmadan önce boğazını temizledi ve sözlerine devam etti. "Beril güzelim, ailen ile olan bağını biliyorum. Bunun zedelenmesini, zarar görmesini istemezsin değil mi? Bana lütfen gerçekleri söyle. Babanın haberi var mı aranızda olan şeyden? "

Ne kadar göz temasından kaçmaya çalışsam da şuan gözlerini bana dikmiş benden bir cevap vermemi bekleyen psikopat bir edebiyat hocam vardı ve bu durum tüm hücrelerimin kasılmasına neden oluyordu. Huzursuzca sandalyemde kıpırdandıktan sonra Bulut, 'Evet babasının haberi var. Biz birbirimizi seviyoruz ve aramızda yaşanan şeyler kimseyi ilgilendirmez. ' diye kükredi.

"Eğer bir okulun laboratuvarında sevişiyorsanız ilgilendirir! " Sevil hocanın bağırmaya başlamasıyla irkildim ve öylece donup kaldım. Bizim böyle bir şey yaptığımızı nasıl düşünürdü ki? Benim böyle bir şey yapacağıma nasıl olurdu da inanırdı kafam bir türlü almıyordu. Vücudumdaki tüm sıvılar gözlerime hücum etmişti. Dayanmaya, karşı gelmeye halim yoktu. Her türlü suçu kabul ederdim. Suçlu değilsem kendimi savunmayı çok iyi bilirdim. Ama bu suçlama son derece hassas bir konuydu ve ne kadar Bulut babama sevgilim olduğunu söylemiş olsa dahi böyle bir şey duyduğunda beni öldürmekten beter ederdi.

Senden Sonra Ben...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin