Çok Karışık

Hoş Değil

Duyduklarım beni şok etmişti. Önce en yakın arkadaşımla aramı bozmuştu sonra onu bir perde gibi kullanmıştı. Gerçekten çok ama çok kızmıştım. Bir anlık hiddetle ve merakla spor odasından dışarı çıktım. İkisine de pek de uzun olmayan bir süre baktım. Yanındaki çocuk bizim sınıftan değildi. Onu genelde basket sahasında görürdüm ama şu sıralar sahada gördüklerim de çok normal değildi. Sanırım çocuğun  adı Mike'tı. 

İkisi de beni görünce çok şaşırmıştı. Adının Mike olduğunu düşündüğüm çocuk konuşmaya başladı.

-Sen burada ne arıyorsun?

-Hiç.. hiçbir şey aramıyorum.

-Konuşmanın ne kadarını duydun?

-Bilmem. Bir şeyler öğrenecek kadar duydum.

Roy'a dönerek

-Mesela Sisa'yı aldattığını ve onu bir perde olarak kullandığını duydum. Aynı zamanda bir günde aldattığın kızın en yakın arkadaşına yakalanacak kadar aptal olduğunu da duydum. Gerçi son dediğimi iç sesim de söylemiş olabilir ama sizce duyduklarım yeterli mi?

Ben konuştukça daha da öfkeleniyorlardı. Adının Mike olduğunu düşündüğüm çocuk normalde çok sakin gözükürdü ama şu an önceki halinin tam zıttıydı. Aslında şu an ben de biraz ürkmüştüm yani vaziyet pek de şahane sayılmazdı. Ben daha çok Roy'un savunmasını merek ediyordum. Acaba böyle bir durumu nasıl açıklardı?Adının Mike olduğunu düşündüğüm çocuk Roy'a pek konuşma fırsatı vermiyordu.

-Sen de amma sinir kızmışsın haa. Çok yanlış bir yerde yanlış zamanda bulundun.

Mike cümlesini tamamlarken Erwin spor odasının ve soyunma odalarının bulunduğu koridora, bizim yanımıza, gelmişti.

-Ne oldu gençler bir sorun mu var?

  Adının Mike olduğunu düşündüğüm çocuk ve Roy bir anda durgunlaşmıştı. Erwin'in nasıl oluyor da onlar üzerinde böyle bir etki bıraktığını düşünmeden edemedim.Roy:

-Hayır, hayır bir sorun yok sonra konuşuruz.

Her ikisi de itaat eder gibiydi. Erwin,  adının Mike olduğunu düşündüğüm çocuğa döndü

-Senin için de sorun yok değil mi Mike?

Çocuğun adını da tam kesin olarak da öğrenmiş olmuştum

-Hayır, sorun yok Erwin.

Şu an burdaki herkes aptal gibi davranıyordu. Olanlar çok saçmaydı. Erwin bana baktı

-Alex dışarıya çıkmaya ne dersin hem hava almak iyi gelebilir çok sinirli gözüküyorsun.

-Bilmiyorum. Bir kaç kişiyi öldürmek dışında başka bir şeyin iyi geleceğini pek düşünmüyorum.

-Bu haftalık hava almakla yetin eğer bir daha böyle bir şey olursa senin seçeneğini de düşünürüz.

-İyi.

Erwin'le dışarı çıktık. Mark da dışarıda bizi bekliyordu bekliyordu.