En iyisi her şeyi Riko'ya anlatmaktı. Yani şu an her türlü yardıma çok açıktım.
Vakit kaynetmeden son 2 gün içinde olanları anlattım Tabii Erwin'le Mark'ın öpüştüğü kısmı atlayarak çünkü söz sözdür sonuçta.
-Ee Riko, sence ne yapmalıyım?
-Bence Sisa için bu kadar uğraşman mânâsız.Sana Roy'la çıktığını söylememiş bile. Senin için uğraşmayan biri için uğraşman çok aptalca.
Ben Riko'nun bana çıkar yol göstereceğini umuyordum o ise beni daha çok çıkmaza sokuyordu.
-Ne?! Ne saçmalıyorsun sen? Elbette ki o da benim için uğraşıyor.
-Hayır uğraşmıyor! Sen gerçekten çok aptalsın. Senin için gerçekten uğraşan insanların hiçbirini görmüyorsun.
-Ne demeye çalışıyorsun?
-Söylemek istediğim; ben senin için uğraşıyorum ama sen bunu hiç farketmiyorsun.
Bunu duyunca çok fena afallamıştım. Evet aslında dönüp baktığımızda o hep beni alttan almıştı ama ben onu çok üzmüştüm. Tıpkı Sisa'yla aramda olan ilişki gibi. Eğer düşündüğüm gibiyse Riko da bana karşı bir şeyler hissediyor olmalıydı.
- Elbette fark ediyorum. Seni de çok seviyorum, Sisa'yı da çok seviyorum. Beni arada bırakma.
-Ve bu arada bu daha önce sorduğun sorunun cevabı. Hani bir kaç hafta önce sorduğun sorunun, hislerimden emin olamamamın, Suki'yle ilgili hiselerimin cevabı; sendin işte. Böylece cevabını da almış oldun.
- Ben.. ben.. ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Konuşmana gerek yok zaten konuştukça batıyorsun. Ben sana hislerimi açıklıyorum ama sen hiçbir şey söylemeden duruyorsun. Bana sessiz dersin ama esas susan sensin.
Bunu söyledikten sonra Riko ağlayarak sınıftan çıktı. Ve ben onun arkasından gidemedim çünkü gitsem de söyleyecek bir şeyim yoktu. Kendimi çok kötü hissediyordum. Sınıfta öylece tek başıma kalakalmıştım. Ben böyle aptal aptal etrafıma bakınırken bir anda kapı açıldı. Gelen Sisa'ydı.
-Alex farkındayım orada bana bir şey söyleyecektin ama söylemedin ve sen söyleyene kadar da buradan gitmeye hiç niyetim yok
Sisa'ya olanları anlatıp anlatmama konusunda hala kararsızdım. Ama bir şeyler söylemem gerektiğinin farkındaydım ve Sisa da cevap istiyordu.
-Şey bak bu söyleyeceklerim seni biraz şaşırtabilir.
-Off aman daha ne uzatıyorsun söyle işte.
-Tamam tamam.
Şu an tam olarak Sisa'ya odaklanmıştım. Kapının açıldığını duydum ama dönüp bakamadım. Konuşmama devam ettim.
-Mark senden hoşlanıyormuş.
-Hani şu gay olan çocuk mu?
- Ya aslında o gay değilmiş. O çocuğu da sadece denemek için öpmüş.
Bunu söyledikten sonra göz ucuyla kapıya baktım. Gördüğüm şey ise kapıda dikilip tamamen ifadesiz bir biçimde bize bakan Erwin'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Karışık
Teen FictionOkulda yeni döneme yeni bir başlangıç. Peki ya sadece yeni döneme mi? -Biraz yaoi biraz yuri-