8.BOLUM devamı...

444 30 9
                                    

Öncelikle hikayemi çoookkk geç yazdığım için çok üzgünüm.Sınavların yoğun olması nedeniyle yeni bölümü yazamadım ve 8.BOLUM'ü yarım bırakmışım.çok üzgünüm.Şimdi devamını yazdım.Lütfen beni affedin.Umarım beğenirsiniz.Teşekkürler.:) <3 :) :)

Nefes alamadım,öksürmeye başladım.Biri beni boğuyor gibiydi.Soluk borumun üstünde baskı hissettim.Soluk borum eziliyordu sanki.

"Bırak beni bırak!"diye bağırdım.Her taraf karanlık gözüküyordu.Korkuyordum.Ağlamaya başladım.

-Ablaaa!Uyan!!Yok bir şey,kalk!dedi korkmuş bir ses.

Gözlerimi açtım.Kardeşim kocaman gözlerini korkuyla açmış bana bakıyordu.

"iyi misin?"dedi.

"iyiyim!"dedim hızlı nefes alıp vererek.Kan ter içinde kalmıştım.Saçlarım darmadağın olmuştu.Yanıyordum,çok sıcaktı.Sonra Umut'a dönüp:

-Hadi,uyu sen!dedim.

Zaten uyumuştu.Ben de sanki uyuyabilecekmişim gibi arkamı döndüm.Sonra gene o ürkütücü sessizlik kaldı.Bir tek duvardaki saatin tik-takları duyuluyordu.Saatin üzerine vuran hafif ışık saatin 5:30 olduğunu gösteriyordu.

Uyuyamadım her zamanki gibi.Yattığım yerden kardeşimi uyandırmamak için yavaşça kalktım.Mutfağa gidip ışığı açmamla çığlığı basmam bir oldu.

Ne olduğunu anlayamamış bir biçimde yerde sırtüstü yatan anneme baktım.Kıvırcık saçları birbirine girmiş,burnu her zamanki gibi ağlamaktan kıpkırmızıydı.Elinde bi bardak vardı.İçindeki su yere dökülmüştü.

Hemen annemin yanına oturdum.Uyandırmaya çalıştım ama gözlerini açmıyordu.Hemen telefonu aldım ve ambulans çağırdım.Kardeşimse gelmiş gözleri yaşlı arkamda bana ve anneme bakıyordu.

Ben de ona baktım ve kucağıma alıp sımsıkı sarıldım.O sırada kardeşim kulağıma hiçbir zaman cevabını bulamadığım o soruyu sordu:"Deniz Abla,annem ölücek ve biz o zaman ne yapacağız?"

Sinirle ona baktım.Ne saçmalıyordu öyle?

"Tabiki de annem ölmeyecek!Şimdi bizi bırakıp gidemez!Birazdan doktorlar gelicekler.Korkma!"dedim.

Sadece kafasını salladı.

Ambulansın sesi ve ışıkları pencereye vurunca geldiklerini anladım.Hemen evin kapısını açtım.Görevleriler annemi kaldırdılar ve ambulansa götürdüler.Annem hala tepki vermiyor,bir ölüyü andıran beyaz teniyle gözleri kapalı yatıyordu.Bense kardeşimi kucağıma almış,annemin başucuna oturmuştum.Kardeşim kimseye hissettirmek istemezcesine suratini omzuma gömmüş seesizce ağlıyordu.Arada sırada ben de ağlıyor muyum diye bana bakıyordu.Ama ben güçlü durmaya çalışıyor,kendime,gözlerime ağlamama emri veriyordum.

Hastaneye geldiğimizde annemi hemen bir odaya kaldırdılar.İzin vermeyeceklerini bile bile annemin yanina gitmek için ısrar ettim ama beklediğim tepkiyi alınca bir koltuğa oturdum ve iyi bir haber almak için beklemeye başladım.Umutsa kızarmış gözleriyle bana bakıyor ve ağlamaya devam ediyordu.Çok canım acıyordu ama güçlü kalmaya çalışıyordum.

Hastaneye geleli neredeyse 1 saat olmuştu ama kimseden annemle ilgili bir haber alamamıştım.Kardeşim Umut,uyumamak için direnmiş ama iki dakika sonra bacaklarımın üstünde uyuyakalmıştı.Bense uykuya direniyor ve küçük kardeşimin saçını okşuyordum.

Veee işte bir doktor çıktı.Hemen Umut'un kafasını bacaklarımdan ayırıp koltuğa uzattım.Ayağa kalktım ve iyi bir haber almak üzere doktorun yanına geldim.Doktor hafif bir gülümsemeyle bana baktı ve:

-Annenin durumu gayet iyi.Korkmanıza gerek yok,dedi.

"Ohh!Çok şükür!" dedim içimden.Tam cevap vermek için ağzımı açacaktım ki doktorun suratındaki gülümsemenin yerini üzüntü ve endişe almıştı:

-Ama...bir... sorun var,dedi.

Gözlerimi merak ve korkuyla açtım ve doktora baktım:

-Nasıl yani?dedim.Sesim titremişti.

Devam etti:

-Bakın söylemesi çok zor....

-"Nesi var?" dedim doktor gevezelik yapma!

-Annenizin beynini yiyen bir tümör var.Bakın üzgü....

-Ne diyorsunuz siz?

Ne diyordu bu doktor?"Asıl sizin beyninizde tümör var galiba"demek istemiştim ama sustum.Yere çöktüm.Olamazdı.Bu olamazdı.Tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım.Artık tutamazdım.Güçlü olamazdım.Güçlü görünmek için rol yapamazdım.

-Ama tümör çok büyük değil.Tam zamanında farkedilmesi çok iyi.Yani tümörü büyümeden yok edebiliriz.Sadece kafasına dikkat etmesi gerekiyor o kadar,dedi.

Ayağa kalktım ve titreyen sesimle:

-Annemi görebilir miyim?dedim.

Doktor kafasıyla onayladı.Kardeşim kalkmış ve çoktan annemim yanına gitmişti.Ben de ağladığımı belli etmemek için gözlerimi sildim.Odaya girdiğimde annem uyanmış ve kardeşimle konuşup gülüşüyorlardı.Ben de onlara katıldım.Sonra doktor eve gidebileceğimizi söyleyince annem hazırlıklarını tamamlayınca hastaneden çıktık.

Yol boyunca çok fazla konuşmadım.Galiba annem tümörü bilmiyordu ki hiç konuşmadık.Tümör mü?Annem?Annemi kayıp mı ediyorum?Gerçekten "annem ölürse ne yapacağım?"Kalbim ağrıyor.Neden bunlar hep zavallı annemim başına geliyor ki?O lanet babamın hiç bir şeyden haberi yok.Aslında onun da beyninde tümör var ama doktorlar görmüyorlar....

Evet umarım beğenmişsinizdir.Akşam yazdığımdan yanlışlarım olabilir kusura bakmayın.Yorumlarını eksik etmeyin ve oy vermeyi unutmayın lütfen :) <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNTİHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin