Bölüm 17 Ön Bölüm

42.4K 2.3K 185
                                    

Tüm gün beklediğini aksine kötü geçmişti. Oysa Feriştah neler hayal etmişti. Aslında günün başlangıcı  güzel başlamıştı. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra avmye gidip hem Feriştah hem Adem  kendisine kıyafet almıştı. Hatta Feriştah Adem'in önerilerine uyumuştu. Girdikleri mağazada Feriştah'ın gözüne ilk çarpan vücudunu saran yere kadar uzanan bir elbiseydi. Eski Feriştah olarak bakmıştı elbiseye. Adem'i döndüğünde ise onun gözlerinde ki hissiyattan anlamamış  değildi bir  şeyi beğenmediğini.

'Nasıl "diye sordu.

Adem sadece kuru bir' Güzel ' cevabını vermişti. Feriştah elbiseyi denemek için eline aldı. Bu elbiseyi giyip dışarı çıktığında çok dikkat çekeceğini biliyordu. Adem'le beraber mağazanın geri kalanın gezerken Adem'in gösterdiği mavi, elindeki elbise ile aynı uzunlukta olan fakat daha bol kesim vücut hatlarını örten elbiseye baktı.

'Bu nasıl' diye sordu Adem.
Karşılık olarak Feriştah ta  sadece kuru bir güzel dedi. İki elbiseydi alıp deneme kabinine girdi. Adem'in hoşnutsuzluğundan  mıdır bilinmez ilk beğendi dar elbise gözüne güzel gelmedi.  İlk olarak Adem'in gösterdiği elbiseyi giydi. Vücut hatlarını belli etmemesine  rağmen  Feriştahın üzerinde çok şık durmuştu. Normalde kendine dar kıyafetleri daha çok yakıştırırdı. Ama bu elbiseyi beğenmişti. Deneme kabininden Adem'in yanına çıktı. Etrafını saran mağazada çalışan kızları görünce hızlıca Adem'in yanına gitti. Geldiğini belli etmek için ilk önce koluna girdi. kızlar her ne kadar kendisinden küçük olsada hareketlerine engel olamadı. Ağzından istemsiz olarak çıkan kelimelere Feriştah tan  çok Adem şaşırtmıştı.

'Sen beğendiysen ben de beğendim canım. Bu elbise iyi'

Adem Feriştah'ın bir konuda kendisiyle zıtlaşmamasına şaşırmıştım. Gene de bozuntuya vermedi.
'Çok yakışmış'

Bu sözleri içten söylüyordu.

' Teşekkür ederim canım'

Adem'in kolun daha sıkı kavrayıp kabin tarafına götürdü. Feriştahın içinden bir ses Adem'i mağaza çalışanlarının etrafında bırakmaması gerektiğini söylüyordu. Feriştah elbetteki içindeki sesi dinledi. Daha sonra Feriştah ve Adem mağazadan çıkıp Adem için gömlek beğeniler. Adem'e kıyafet beğenmek Feriştahtan  daha zordu.

'Bir de sarıyı dene'

Adem Aynı modelin kaçıncı rengini denediğini bilmiyorum artık. Feriştah o kadar çok gömlek  denetmişti ki. Kabine girip tekrar feriştah'ın istediği gömleği demedi. Feriştah Ademi baştan aşağı süzdü. Üzerine giydiği lacivert pantolon sarı gömlek çok yakışmıştı. Adem ilk defa hayatında bu kadar açık renk bir kıyafet giymiş oldu.

'Bu'     dedi Feriştah. Adem'in tarzında bol bir pantolon daha aldılar.

Yemeğe oturduklarında son sürat  süren alışveriş yüzünden çok acıktıklarını farkettiler. Siparişleri gelip önlerine konulduğunda Feriştah tabağında köfteden bir tane almak üzereyken karşı masada gördüğü kişiler yüzünden elindeki çatalını geri bıraktı. Eski arkadaşları tam karşılarındaki masaya yerleşmişlerdi. Feriştah başını hemen yere eğdi. Elbette bu hareket Ademin gözünden kaçmamıştı. Karşı masadaki kişileri tanımıştı. Daha önce de pastane de karşılaştıklarında da aynısı olmuştu. Adem o an anladı ki Feriştah için herşey önemsizdi. Evliliklerinin bir değeri yoktu. Halen kendisinden utanıyor evliliklerini saklamaya çalışıyordu. Feriştah karşı masadaki arkadaşlarının gülüşmesi ve dönüp dönüp kendilerine bakmaları yüzünden yemeğini yiyemedi. Bir çatal dahi almadığı köftesi duruyordu. Adem karşısında yiyor ayranın yudumluyordu. Biraz zaman vermek istedi. Feriştah henüz böyle bir tesadüfe hazır olmaya bilirdi. Baktı ki
Feriştahın başı yerden kalkmıyor, bir suçlu edasıyla yere bakıyor. Çatalı hemen koydu geri. Hızla masadan kalktı. Feriştahın şaşkın gözlerine baktı.

"Doyduk bence kalkalım hadi"

Feriştaha söz hakkı tanımadan kasaya doğru gitti. Feriştahın kendisini düşünme edasıyla yanına gelip koluna girmesi daha da sinirlendirdi Ademi. Arkadaşlarına tavır olsun diye bu hareketi sergilediği  belliydi. Karısını herkesin içinde bozmamak adına kolunu çekmedi. Feriştah eski Feriştahtı halen. Kendisine karşı olan tutumu da eskisi gibiydi. Bunu hareketlerinden anlayabiliyordu? Bu garip olay ikisi arasındaki ilişkiyi tamamen çıkmaza sokmuştu. Adem artık Feriştah da ki değerini biliyordu. Eve geldiklerinde her zaman odasına kapanan bir Feriştah yerine salonda konuşmaya hazır bekleyen bir Feriştah vardı. Adem hiçbir söz söylemeyip oturma odasına gitti. artık6 kafasındaki düşünceler yerine oturmuştu olmadığı yerde bırakmayı deneyecektir.  Bilinmeyen denklemde x'i  her çözmeye çalıştığında kendisi daha büyük bir bilinmezliğe gidiyordu. Evlilikleri üç  buçuk ayı geçiyordu. Feriştah her şeye alışmıştı. Ailesine, evini düzenine, ütü yapmaya bile.  Adem Elindeki oynayıp durduğu kalemi  kenara koyup tüm kararlılığı ile salona gitti. Elinde telefon olan Feriştah'ın dikkatini çekebilmek için boğazını temizledi.

"Biraz konuşalım mı?"

"Tabi"
Kendini toparladı Feriştah. Koltukta düzgün oturuyor hale geldi. Belki de bir şeyleri konuşmanın zamanı artık gerçekten gelmişti. İlk önce Adem'in  başlamasını bekledi.

"Biz evlendikten sonra senin ne kadar içine kapandığını   görebiliyorum"

"Anlamadım" diye araya girdi Feriştah. Adem konuşmasına izin vermeden Tekrar konuşmaya başladı.

"Hayır hayır sözümü bitireyim. Ne kadar yıprandığının farkındayım. Belki bana alışırsın diye bekledim ama daha fazla beklemenin anlamı olmadığını düşünüyorum. Eğer bu evlilikten bu kadar çok utanıp sıkılıyorsan benimle niye evlendin demeyeceğim sana. Hesap da sormayacağım. Eski sen ve şimdiki sen arasındaki farkı görebiliyorum. Gezmeyi seven, akşam ezanına kadar eve girmeyen sen bir anda içine kapandın. Bazen sana ne yapıyorum diye düşünüyorum. Sen   her geçen gün içine  kapanıp eski Feriştahtan uzaklaştıkça kendimi suçlu hissediyorum. Özgürce uçan bir kuşu demir bir kafes kapatmıştım gibi. Sanki her gün bu kafeste solup gidiyorsun. "
Feriştah Tekrar6 konuşmak için hamle yaptığında Adem konuşmasına izin vermeden devam etti.

" Bu evlilik konusunda hiçbir zaman ısrarcı olmadım. Sana karşı şu anda da  ısrarcı olmak istemiyorum. Bu akşam ailemi de çağıracağım. Aramızda sorunlar olduğunu sorunun benden kaynaklandığını söyleyeceğim. İkimizin de bu  kısa süre içinde fazla yıprandığını ayrılma kararı aldığımızı diyeceğim. Merak etme mahalledeki çıkabilecek dedikoduların hepsini de önünü keseceğim. Senin adına  bir leke gelmesine izin vermeyeceğim. Artık özgürsün Feriştah. Ne benim gibi bir insandan bozmaya ne  de bu  evliliğe bağımlısın. "

Feriştah Ademin  sözlerini şok olmuş bir şekilde dinledi. Gerçekten böyle düşündüğünü bilmiyordum. Adem bir süre daha oturdu.

Uzun süre sessiz kalmışlığının neye yorulduğunu bilmiyordu Feriştah. Adem beklemişti. Sabırla bekliyordu da. Beklemeye de devam ederdi. Ama her bekleyişinde kendisinden çok Feriştah yorgun düşüyordu. Hergün Feriştahın umutsuzluğuna şahit oluyordu. Daha içine kapanık bir Feriştah vardı artık karşısında.

Anlatacağımı anladım der gibi kalktı Adem. Sessizliğinde söylenecek her söz söylenmişti. Feriştah aksettiğini değil söyleyemediklerini söylemek istiyordu. Aslında Adem den duyduğu bu sözcük onu sevindirmeliydi. Zorla evlenmiş değildi ama bu evliliği gerçek kılmak için de hevesli sayılmazdı. Ademin ayrılmak istemesi ise onun yararına bir şeydi. Genede emin olamıyordu ne istediğinden. Ademe karşı bunca sene hiçbir duygu hissetmemiş biri olarak bundan sonra da hissedeceğini düşünmüyordu . Ama bu evliliği de sonlandırmak istediğinden de emin değildi. Alışmıştı  bir kere bu eve, Adem'e.. Onun evdeki varlığına, kokusuna, kıyafetlerinin ütüsüne hatta ve hatta zevk siz giyinişine  bile. İçinden bir taraf Adem'in Bu sözlerine kırılmış evliliğinin bitmek üzere olmasına  üzülmüştü. Ama Adem bilmiyordu. Feriştah bitti demeden henüz bitmezdi bu evlilik.

Yoğun istek üzerine gelmiştir bölüm. Bu gün içinde bölümün devamını yazıp bu bölümle birleştirip tekrar atacağım. İyi bayramlar...

SAKALLI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin