16. BÖLÜM (BAŞLIK BULAMADIM :d)

199 14 5
                                    


 MARİNETTE


 Biraz sohbet ettik, güldük, eğlendik. Sıkılmaya başladığımızda kalktık, herkes evlerine dağıldı. bende evime doğru gidiyordum. Biri kolumu tuttuğunda , tutan kişinin Adrian olduğunu fark ettim. 


Adrian: Mari , müsaitsen size gelebilir miyim? Seninle konuşmak istediğim bir şeyler var.


Marinette: Tabiki gelebilirsin. 


Birlikte evime doğru yürüyorduk. Acaba ne söyleyecek çok merak ediyorum. Adrian birden elimi tuttu, sımsıkı. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi... Ona baktım sadece karşıya bakıyordu bana bakmamıştı bile. Evime vardığımızda hemen odama çıktık. Adrian benim bilgisayar kolkoltuğuma oturdu, bende o uzun koltuğuma.


Marinette: Aç mısın? Sana kuruvasan getireyim mi?


Adrian: Aç değilim ama hayır demem. :)))


Ona gülümseyip hemen pastaneye indim. Bir tabağa 2 tane kuruvasan koyup yukarı çıktım. Adrian plagg ile konuşuyordu. Yanlarına gidip;


Mari: Hey tikki plagg ile takılsana.


Tikki plagg'in yanına gidip birşeyler konuşmaya başladılar. Ben de koltuğuma oturup Adrian'a baktım. Adrian kuruvasanları yerken çok tatlı görünüyordu. Onu yıllarca böyle izleyebilirim. Ama o buraya konuşmakiçin geldi. Konumuzdan sapmayalım.


Mari: Adrian benimle ne konuşacaksın merak ettim :))))


Adrian: Farkında mısın Hawhmoth (yanlış yazdıysam üzgünüm) birkaç gündür akuma yollamıyor.


Mari: Evet bu konu benim de aklıma takıldı ama sana diyecek fırsatı bulamadım.


Adrian: Sence Hawkmoth kim olabilir?


Mari: Hiçbir fikrim yok... Sence?


Adrian: Benim de... Şeyyy.


Mari: Ne oldu pisicik? 


Adri: Acaba gerçek kimliklerimizi Alya ve Ninoya söylesek mi?


Mari: Saçmalama! Sen Alya'nın bu sırrı ne kadar saklayabileceğini sanıyorsun? 


Adri: Marinette bu kadar sert çıkmana gerek yoktu. Bağırmana hiç gerek yoktu.


mari: Üzgünüm sevgilim bu konuda ne kadar hassas olduğumu biliyorsun. Özür dilerim..:(((


Adri: Sorun değil, ama bir daha öyle bağırma. Sana yakışmıyor prenses.:))


Sandalyeden kalkıp benim oturduğum koltuga geçti. Başını dizlerime koydu.


Adri: Saçlarımla oynar mısın? Annem küçükken hep yapardı.


Adrian'ın saçlarını sevmeye başladım. Ne kadar yumuşak , ne kadar harika. 15 dakika kadar saçlarını okşadım, ve uyuduğunu fark ettim. Uyurken çok tatlı oluyordu, hemen birkaç fotoğraf çektim ve onu öpmeye başladım. Allahııııııııııııııımmmmm!!! çıldırıcammmm!! bu ne tatlılkkkk! ben çıldırırken telefonum çaldı ve Adrian korkarak uyandı.


Mari: Korkma telefon.  Annem arıyor, ses çıkartma.


Mari ve Sabine'nin telefon konuşması:


Mari: Efendim anne.


Sabine: Nasılsın kızım? Keyfin yerinde mi?


Mari: Evet evet. Hiç olmadığı kadar.


Sabine: Buna sevindim. Neyse benim biraz işim var seni sonra ararım görüşürüz.


Mari: Görüşürüz.


Adrian: Tatlım annen ve baban nerede?


mari: Onlar yıl dönümleri için Kapadokya ya gittiler ,1 ay sonra gelirler.


Adrian: Anladım, o zaman sizde kalsam bir sorun olmaz herhalde. :))))


mari: Baban???


Adrian: Babam iş için Almanya ya gitti bir hafta gelmez.


mari: Nathalie?


Adrian: O benim hiçbir şeyim. Ona hesap vermek zorunda değilim.


mari: Anladım. O zaman kalmanda hiçbir sakınca yok .)))


SELAM CANLARIM! 388 KELİME YAZMIŞIM. PC DE OLDUĞUM İÇİN KELİMELERİ NASIL KALINLAŞTIRACAĞIMI  BİLMİYORUM ONDAN BU BÖLÜM DE BÖYLE OLDU. NEYSE ARTIK VOTE FALAN ATARSINIZ. HAAAA!! BU ARADA SİZE İHTİYACIM VAR. BU KİTABA DEVAM ETMELİ MİYİM YOKSA YENİ BİR KİTAP MI YAZMAYA BAŞLAMALIYIM? LÜTFEN YALVARIRIM YORUMDA SÖYLEYİN. YOL GÖSTERİN BANA ÇÜNKÜ ÇOK İÇİME SİNMEDİ BU KİTAP. LÜTFEEN 5 SANİYENİZİ ALIR! SİZİ SEVİYORUM GÖRÜŞMEK ÜZERE... 



Mucize: Uğur Böceği ile Kara KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin