-Milkshake-

324 27 5
                                    


Zayn'in ağazından:

Harry ile birlikte okuldan çıkıp Harry'nin arabasına doğru ilerlerliyorduk. Arabaya vardığımızda sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa binmek için kapıyı açtığım sırada Harry'nin sesini duydum.

"Zayn." Açtığım kapının arkasındasında duran Harry'e baktım.

"Efendim?" Duraksayıp cevap verdim. Gerçi bu biraz soru sormak gibi olmuştu.

"Milkshake alacağım. Canım milkshake çekti. Sen neli istersin?" Milkshake de nereden çıkmıştı şimdi? Bir an önce eve gitmek istiyordum. Arabanın kapısını kapatırken cevapladım.

"Nereden çıktı bu. Eve gidelim. Giderken alırsın bir yerden." Harry ayağının ucundaki küçük taş parçasına tekme atıp taşın uzaklaşmasını sağlarken konuştu.

"Canım istiyor. Ayrıca buranın milkshakei daha güzel." Şimdi ben buna inanayım mı? Belli ki bir şeyler karıştırıyordu. Her yer milkshake dükkanlarıyla doluydu.

" Peki o zaman.Çikolatalı olsun. Ama birlikte gidelim." Bakışlarımı arabanın kapısından ayırıp Harry'e baktım. Okulun biraz üstündeki milkshake dükkanını işaret ediyordu.

"Oh hayır! Ben giderim sen yorulma. Zaten hemen şurada." Biraz telaşlanmıştı. Neden benim de gitmemi istemiyordu anlamamıştım. Kaşlarımı çatıp Harry'nin suratına bakmaya başladım. Gülümsüyordu. Omuz silktim.

"Peki o hâlde sen al gel. Bekliyorum." Dediğimde kafasını sallayıp uzaklaştı. Ben de sırtımı arabaya verdim. Telefonumu elime alıp oynamaya başladım.

Biraz sonra sol tarafımda bir beden hissettiğimde hemen bakışlarımı sol tarafıma kaldırdım. Karşımda sarışın bir çocuk vardı. Ve bana gülümsüyordu. Çocuğu baştan aşağı süzdüm. Normaldi. Yani normal derecede -benim kadar olmasada baya bi- yakışıklıydı.

"Merhaba." Dediğinde gözlerimi sanki sarışınlığına ihanet eden mavi olması gereken ama kahverengi olan gözlerine çevirdim. Kaşlarımı kaldırıp indirdim. Üzerinde bizim okulumuzun önlüğü vardı. Ama ben daha önce bu çocuğu hiç görmemiştim. Hâlâ elimde olan telefonumu kapatıp cebime koydum.

"Merhaba. Tanışıyor muyuz?"

"Hayır. Ama tanışmak istiyorum. Adım Roy."derken o da benim gibi arabaya yaslandı.

"Peki tanışalım madem. Ben de Zayn." Gülümsedi.

"Tanıştığıma memnun oldum Zayn." Omuz silktim. Roy'da benim gibi omuz silkti. Ardından cebinden sigara paketi çıkarıp bana da uzattı. Sigara mentollüydü.

"Okula nasıl soktun?Görürlerse işin biter. Biliyorsun değil mi?" Bu sefer Roy omuz silkti.

"Benimde sırlarım var. Alsana bir tane. Yoksa kullanmıyor musun?"Bir tane içmemin zararı olmazdı. Omuz silkip elimi pakete attım. Bir tane sigara alıp dudaklarıma yerleştirdim. Roy cebinden çakmak çıkarıp önce kendi sigarasını ardından benim sigaramı yaktı. Bir fırt çektikten sonra sigarayı elime alıp sordum.

"Yeni misin?"

"Sayılır 2 hafta önce geldim. 3. sınıfım bu arada."

"2 hafta önce gelmiş birine göre baya cesaretlisin ha?" Elimdeki sigarayı gösterirken sordum. Eğer bu okul müdürümüz Bay Frank'ın kulağına giderse hiç uğraşmaz okuldan atardı. Söylediğim şeye omuz silkip mırıldandı.

"Belki." Başımı sallayıp bakışlarımı etrafta dolandırırken sigaramdan yudumlamaya devam ediyordum. Harry ne zaman gelecekti?Anlamıyordum. 2 tane milkshake almak bu kadar mı zordu?!

Only the Enemy | Larry Stylinson |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin