Louis'nin Ağzından :
Zayn'in salonu terketmesinden itibaren 15 dakika geçmişti ve hâlâ yoktu. Zaten oyunda bozulmuştu ve hepimiz eski yerlerimize geçmiştik. Niall uyukluyor,Harry tedirgin bir şekilde koridora doğru bakıyor,Liam ise bakışlarını televizyona odaklamış hareketsiz bir şekilde oraya bakıyordu. Ben de eskisi gibi koltuğa yayılmıştım. Harry derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve odadan çıktı. Zayn'in yanına gitmeyi yeni akıl edebilmişti. Salak.
Koridorda Harry'nin birkaç kere 'Zayn!' diye bağırması ve kapıyı yumrukladığına dair sesler çıkıyordu. Liam televizyondan gözlerini çekip bana bakmaya başladı.
"Ne?" Kaşlarımı kaldırıp soruma yanıt vermesini bekledim.
"Sence Zayn'in yanına gitsem mi?" Kahkahamı bastırmaya çalışarak "Hayır." dedim. Dikleştirdiği omuzlarını hayal kırıklığı ile indirdi ve ağzında bir şeyler geveledi.
Geçen 5 dakikanın ardından içeri sinirli bir adet Zayn girdi. Benim uzattığım bacaklarımı sertçe itti ve açılan boşluğa oturdu. Rahatımı bozmuştu aptal! Tam kavga çıkarmak için ağzımı açmıştım ki Zayn'den farksız olmayan Harry, yanımıza gelip Zayn'in kolunu kavradı. "Kalk gidiyoruz!" diye sinirle bağırdığında,uyuklayan Niall sıçrayarak uyandı ve etrafına saf saf bakmaya başladı. Liam'da ellerini yumruk yapmış Harry'nin eline -Zayn'in kolundaki- bakıyordu.
Zayn Harry'i daha fazla sinirlendirmemek için ayağa kalktı ve Niall'a "İyi geceler." dedi. Niall kendini hiç bozmadan "Louis ve Liam'ı da bırakın." dedi. Harry bana bakıp kafasıyla 'hadi' işareti yaptı ve Zayn'i kolundan sürükleyip dışarı çıkardı.
"Hadi,Liam kalk." Gözlerini devirdi ve sinirle ayağa kalkıp o da dışarı çıktı. Niall'a baktığımda yerde yine uyukladığını gördüm.
Zor olsa da kaldırdım ve odasına götürdüm. Üstünü güzelce örttükten sonra evin bütün ışıklarını kapattım ve ben de dışarı çıktım.
Harry'nin arabasının önünde üçüde beni sinirli bir şekilde bekliyordu. Sanırım biraz fazla beklettim. Korkak adımlarla yanlarına gittiğimde hiçbiri bir şey söylemediler. Liam arka koltuğa geçti. Ben de Zayn'den önce davranarak öne geçtim. Böylelikle ikisi yanyana oturabilecekti. Zayn kaşlarını çatmış bana bakarken arka koltuğa geçti ben ise sırıtmakla meşguldüm.
Harry arabaya binince arabanın içi onun kokusu ile dolmuştu. Kendimi biraz fazla kaptırmış olacağım ki derin bir nefes aldım.
Araba hareket etmeye başlayınca başımı cama yasladım ve gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatmamla açmam bir oldu tabii başım arabanın camına çarpıyordu! Harry'e baktığımda kendini sıkmış,gülmemeye çalıştığını gördüm. Komik olan bir şey yoktu. Ellerimi göğsümde bağladım ve yolu seyrettim.
Bir süre sonra Zayn'in bağırışı ile Harry arabayı durdurdu. Harry ile aynı anda kafamızı arkaya çevirdiğimizde kafalarımız birbiriyle çarpıştı ve Harry acıyla inleyerek önüne döndü.
"Acıdı mı?" Liam dediğim şeye kahkaha attı.
"Biraz." Harry,Liam'a ters bir şekilde bakarken sorumu cevapladı. Sonra hızla Zayn'e baktı.
"Ne oldu?" Liam yine kahkaha attığında bu sefer Zayn ters ters Liam'a baktı. Harry ise bakışları ile Liam'ı şuan bıçaklıyordu.
"H-hiçbir şey olmadı. Öyle birden içimden geldi." Harry yapmacık bir şekilde gülümseyip önüne döndü. "Zaten hepiniz bugün beni sinir etmek için yanımdasınız." dediği şeye kahkaha attım. Harry bu sefer bana döndüğünde ellerimi havaya kaldırdım ve "Üzgünüm." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only the Enemy | Larry Stylinson |
FanfictionBoy×Boy "Senden nefret ediyorum Tomlinson." "Duygularımız karşılıklı Harry." tops!Louis bottom!Harry 22817