-Only the Play-

258 20 6
                                    

Louis'nin ağzından;

Niall'ın evinde birbirimize trip atmamızın üstünden 6 gün geçmişti. Ve hepimizin arasındaki buzlar tamamen erimişti. Hatta şuan yeniden Niall'ın evinde ellerimizde bira şişeleri ile aptalca şeyler söyleyip sürekli gülüşüyorduk..

Son durum şuydu ki; Niall ve Harry yerde oturarak sırtlarını arkalarında ki-Zayn ve Liam'ın oturduğu-üçlü koltuğa vermişlerdi.Ben ise televizyonun karşısındaki ikili koltuğa öyle bir yayılmıştım ki. Diğerleri tarafından arada bir dalga konusu oluyordum. Ama bilin bakalım umrumda mı? Hayır! Aramızda sarhoş olduğunu en çok belli eden şüphesiz Niall ve bendim. Zayn'de çoktan sarhoş olmuştu ama pek belli etmiyordu. Liam ve Harry ise pek etkilenmiş gibi gözükmüyorlardı.

Liam oturduğu yerden sendeleyerek ayağa kalktı.Büyük bir ihtimalle tuvalete gidiyordu. Hızlı adımlarla koridora doğru yürümeye başladı. Bu sırada ayağı yerde duran boş bira şişelerine çarpmıştı. Bu da benim aklıma harika bir fikir getirmişti.
Resmen ruhum ve bedenimle bir olduğum koltuktan,güç bela kalktım.

"Hey şişe çevirmece oynamaya ne dersiniz?" Sorduğum soruyla herkes ilk başta-anlamamış olacaklar ki-kaşlarını çatmışlardı.

"Bana uyar." Zayn diğerlerinden daha önce cevap vererek diğerlerine göre daha zeki olduğunu ispatlamıştı. Gerçi Zayn'in de zihninin pek açık olduğunu düşünmüyordum. Harry ve Niall ise başlarını 'evet' anlamında sallamakla yetinmişlerdi. Ben yerden boş bir şişe alıp yere bağdaş kurarak oturmuştum bile. Diğerleri de beni taklit edip şişenin etrafında daire olacak şekilde oturmuşlardı. Bu sırada Liam'da gelmişti. Ve bize anlamsız bakışlar atıyordu.

"Louis,elinde ki bira şişesini birbirimize mi sokucaz?" Sarhoş olmasının verdiği etkiyle saçma sapan konuşuyordu. Üstelik dediklerini bile zor anlamıştım! Yüzünü buruşturdu. "Eğer öyleyse ben yokum! Bu çok iğrenç!" Ben Liam biradan pek etkilenmemiş mi demiştim? Ah unutun gitsin.

Kimse Liam'ı umursamadı ve ben de elime aldığım şişenin taban kısmını göstererek konuştum.

"Burası soru,diğer tarafı da cevap. Ayrıca herkesin 3 tane doğruluk hakkı var." Herkes anladığına dair mırıltılar çıkarırken bakışlarımı şişeye sabitleyerek çevirdim. Şişe kısa bir süre hardal sarısı halının üzerinde döndükten sonra soru kısmı Liam'a cevap kısmı da Zayn'e gelmişti. Zayn küçük bir 'Siktir!' çekerken Liam dudağını oyuncu bir biçimde kıvırmış. Zayn'e bakıyordu.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?"

"Doğruluk." Zayn hiç düşünmeden cevap verdiğinde gülümsedim.

"Hayatının en utanç verici anı?" Liam'ın sorduğu soru cidden güzeldi. Pek belli etmesemde içimden tebrik ettim. Sonuçta bu oyunun amacı eğlenceden çok düşmandan bilgiler almaktı. Kim bilir belki de elimize önemli bilgiler geçerdi.

"Imm. Şey bir keresinde bir kızla kızın evinde sevişirken annesine yakalanmıştık. Galiba bu en kötüsüydü." Zayn başını öne eğip konuştuğunda sırttım. Pek belli etmese de Zayn'in de utangaç bir yapısı vardı.

Zayn elini yerdeki şişeye atıp çevirdi. Şişenin soru kısmı beni cevap kısmı da Harry'i gösterdiğinde mutluluktan havalara uçabilirdim.

Ayrıca kendimi oyuna kaptırmış ve gittikçe ayılmaya başlamıştım.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?"

"Doğruluk." Sonunda beklediğim an...

"Ortalıktan kaybolduğun daha doğrusu Niall'ın evinde kaldığın 3 gün boyunca neden aramalarıma cevap vermedin?"

Only the Enemy | Larry Stylinson |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin