Kulelerden alarmla ritimli kırmızı ışık yayılıyordu ve şimdiden etrafımızı elli koruma sarmıştı.
Sam ile birbirimize baktık. İşte şimdi mahvolmuştukSam'in ağzından ;
Ürkek mavi gözlerini bana dikmiş asi kızın başıma daha ne belalar açacağını düşündüm. Ne olduğundan ve benim kim olduğumdan habersizdi. Onu nasıl tehlikelerin beklediğini? En büyük tehlikenin yanında olduğundan da habersiz, benim bir şeyler yapmamı bekliyordu. Etrafımızdaki korumalar artmıştı.
Her şeyin bittiğini düşündüğüm an olmaması gereken bir şey oldu. Etrafı yavaş yavaş siyah bir sis kaplıyordu. Korumalar bunun ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyorlardı. İçlerinden birisi "Kaly Askerleri!" Diye bağırmaya başladı. Etraf tamamen sisle kaplanmıştı. Ara ara korumaların çığlıklarını duyuyordum. Ap kargaşadan yararlanıp çoktan gitmişti. Sisin içerisinde karanlık bir Sület bana gülümsedi. Sinirle Ap'i aramaya başladım. Saniyeler içinde kaybolmuştu. Fırsattan yararlanıp kaçmayı başarmış olmalıydı. Çıkışa doğru koştum. Tam çıkarken önüme bir ceset düştü. Bu bizi yakalayan korumaydı. Boğazında pençe izleri vardı. Onun ardından siyah zırh giymiş bir Kaly askerleri karşımda duruyordu. Miğferinin altında kırmızı gözleri gözüküyordu. Dişleri bir kurdunki gibi uzamış ve pençeleri çıkmıştı. Pençelerinden kanlar damlıyordu. Bana yaklaşıp gözlerime baktıktan sonra tam uzaklaşacakken elindeki kılıcı nerden bulduğunu bilmediğim Ap hızlıca bıçağı Kaly askerinin kalbine sapladı. Ağzımdan istem dışı " Hayırr!" Diye bir çığlık koptu. Kaly askerinin kırmızı gözleri yavaş yavaş söndü, yerde insan formuna dönmüş cansız bedeni yatıyordu. April bağırarak "Gitmemiz gerek hadi!" Diyordu. Onu dinleyip hızlıca oradan uzaklaştım. Helikopterlerle birçok destek koruma geliyordu. Kaly askerleri yavaş yavaş çekiliyorlardı. April ve ben hızlı bir şekilde kasabadan uzaklaştık.Kasaba dan yeterince uzaklaşıp kasabanın biraz ilerisindeki ana yola geldik. Yoldan tek tük arabalar geçiyordu. April bana dönüp " Umarım bu arabalardan biri bizi alır." Diyerek yolla atladı. İlerdeki araba April'i görünce durdu. Ap gülümseyerek bana baktı ve hemen arabanın ön koltuğuna geçti. Bu kız gerçekten beni şaşırtıyordu. Nasıl oluyorsa her işten kurtulmanın bir yolunu buluyordu. Kafasını pencereden çıkarmış "Gelecek misin ? Yoksa orda dikilmeye devam mı edeceksin?"
Onun sözleriyle kendime gelip arka koltuğa geçtim. Arabanın sahibi yaşlı bir adamdı. Ap'in yaşadığı şehre gittiğini ve ona yol arkadaşı olmamızdan mutlu olacağını söylüyordu.
Bir süre sonra benzin almak için durduk. April sanki hiçbir şey olmamış gibi gülümseyerek bana döndü.
April " Sonun da biraz olsun o lanet hapishaneden uzaklaşmış olacağız."
Biraz sinirle " Ap orada neler olduğunun farkında değil misin gerçekten? Onlar Kaly askerleriydi. Yerimizi bulmuşlar. Ya şu an peşimizdeyseler ne olcak? Gitmiş olsalar bile Rose için endişelen miyor musun? Ya da onun senin için endişelendiğini düşün müyor musun? !"
Konuşmamı bitirdikten sonra biraz ağır konuştuğumu fark ettim. Hem de bir yalancıya göre fazla ağır konuşmuştum. April'in yüzü asılmıştı. Onu üzdüğümü düşünmek kalbimin sıkışmasına sebep oldu. Moruk gelmeden önce özür dinlemeliydim. " Özür dilerim Ap ben öyle demek istememiştim."
April biraz sesiz kalıp konuşmaya başladı. Sesi boğuk çıkıyordu. Bir kez daha kendime kızdım.
" Özür dilemene gerek yok Sam. Haklısın. Kendimden başka kimseyi düşünmüyorum. Babama verdiğim sözü tutamadım. Yanımdakileri her zaman zora sokuyorum. Ne ben kurtuluyorum ne de onların kurtulmasına izin veriyorum. Asıl ben özür dilerim seni kendimle birlikte çıkmaza sürüklediğim için.."
Tam bir şey söyleyecekken moruk elinde poşetlerle arabaya bindi.
Harika zamanlama moruk.
Kocaman gülümseyerek " Yol için biraz atıştırmalık aldım. Gençler."
April gülümseyerek teşekkür etti.
Ben de küfreder gibi teşekkür ettim. Yol boyunca pek konuşmadık. Kendimce bir karar aldım. Birkaç gün April'ın şehrinde kalacak ve hiçbir şeyi düşünmeyecektim. Bu sırada da April'ın morelini düzelecektim.
Moruk'un açtığı seksenlerden kalma şarkıyı bile iyi algılamaya çalışarak yolu izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONTROLSÜZ
FantasyWantaras gezegeni kara büyünün hakim olduğu Kaly gezegeni tarafından istila edilir. Wantarasda yaşayan üç ırk özel güçlerine rağmen Kara büyüyü yenemezler. Wantaraslılar soylarının devamı için on yaşın altındaki çocukları yüzlerce ışık yılı uzaklıkt...