24 haziran cuma
"Güneş"
Gece boyunca uyumak yerine tüm gün deniz'i düşündüm. Acaba şimdi evde neler yapıyor. Anılarını hatırlamayamı çalışıyor yoksa rüyasında kabuslar mı görüyordu. Linda'ya iyi bakıyormuydu ve hala o çok sevdiği kitaplarını okumaya devam ediyormuydu. Onun en çok kitap okurkenki halini seviyorum. Kitabın komik yerinde delirmişçesine kahkaha atmasını hüzünlü yerinde ise peçetesini yanından ayırmadığını ve hüngür hüngür ağlamasını çok özlüyordum. Bana demiştiki "bir gün beni unutursan ilk önce benim haberim olsun" diye. Fakat ilk o beni unuttu ve ona gidipte "seni aptal nasıl olurda beni unutursun"diyemiyorum. Diyemiyorum çünkü beni unutmasına ben sebep oldum ama bunların hepsini düzelteceğim. Acaba beni hatırlamak istemiyor mu diye düşünmeye başladım. Benden gerçekten nefret mi ediyordu ? belkide beni hatırlıyor ama tanımıyormuş gibi davranıyordu. Tam düşüncelerimin içinde boğulmak üzereyken saatimin alarmı çaldı. Saat sabah 9 olmuştu. Üstümü giyindim ve dışarı çıktım nereye gittiğimi bile bilmiyordum. Yorgundum. Sahil'in orda denizle ilk tanıştığımız banka oturdum. Bir anda yanımda deniz belirdi oda benimle aynı şekilde sahil'i seyrediyordu. "Seni..." diye söze başladı. "Seni hatırlamak isterdim..." Yutkundu. "Arada rüyalarımda sen varsın ve bazı yarım yamalak hatıralar hepsi çok acı veriyor bana anlıyormusun ? ama yinede seni hatırlamak isterdim" dedi. Ve göz açıp kapayıncaya kadar kayboldu. Etrafıma bakındım kimsecikler yoktu. Sanırım zihnim bana oyun oynuyordu. Yanımda bir kitap duruyordu halbuki otururken bu kitabı farketmemiştim bile. Rastgele bir sayfaya denk geldim içinde bir not vardı. Notu okumaya başladım "kumsalda yapılan kumdan kale gibiydi aşkımız dalgalar onu yıkmadığı sürece daima kalır fakat dalgalar yıktığı zaman ise geriye sadece küçük izleri kalır oda kısa bir süre sonra silinir kumların üstünden boğulur denizlerde ,yok olur" yazıyordu. Kitabı elime aldım ve eve gitmek üzere yürümeye başladım. Yürürken düşündüm,düşündükçe anladımki anılar kalıcı olmuyorlar. Onlarda kumdan kaleler gibi dalgalar yüzünden boğuluyorlar. Anılar ikinci kez tekrarlanamazdı. Üzgündüm çünkü ben hatıralarımda olan deniz'i istiyorum. Üzgünüm çünkü onun hatıralarında ben olmak istiyorum. Başkası değil...