Bazen geçmişte yaşananları unutmuş olmak isteriz,ya da hiç yaşamamış olmak.Fakat o hep oradadır.O unutmak istediğimiz kabus yaşanmıştır.Üç yıl önce Mayıs ayının on birinde ne yaptın?Ne yaşadın?
Esra için o gün kabustan ibaretti.İnsanlara olan inancını kaybettiği,ruh gibi yaşadığı ayların başlangıcıydı o gün.Fakat o güne gelene kadar uyanmak istemeyeceği güzel bir rüya görmüştü.O güne gelene kadar yaşananlardan hiç pişman değildi.Hayatının en mutlu seneleri de denebilirdi.Keşke o gün öyle birşey yaşanmasaydı şuan nasıl olurduk diye az düşünmemişti Esra.Ama böylesi daha güzel anılar yaşaması için olması gerekendi.
-"Ben Çağrı." diye kendine güvenli bir şekilde konuştu adam.Ardından elini kravatına götürdü ve biraz gevşetti.Takım elbisesinin ceketini koltuğunun arkasına yaslamıştı.Esra bakışlarını adamın koyu kahverengi,siyaha çalan gözlerine dikti.
-"Bende Esra,tanıştığımıza memnun oldum." Dedi ve aklından adamın ismini tekrarlıyordu."Çağrı,Çağrı,Çağrı..."
Çağrı sempatik bir şekilde gülümsediğinde Esra adamın gülüşünü gülümseyerek seyretti.Bembeyaz düzenli dişleriyle Esra en güzel gülüşü gördüğünü düşündü.Bir yandan da önceki yıllarda diş teli takmış olabileceğini.Melek,Esra'ya dikkatlice baktı.Esra'ya baktığında gözlerinde parlayan bir ışıltı gördü.İkisinin iyi anlaşacağını düşünüyordu.Fakat yaşayacakları anılar Melek'in düşündüklerinden daha,belki de çok daha fazlasıydı.
-"Melek doktor olduğunu söylemişti,doktorlara karşı hep bir sempati beslemişimdir."
Esra utangaçlıkla başını önüne eğerek gülümsedi.
-"Aslında daha doktor sayılmam,fakülteyi bitirmedim.Ama son senemdeyim.Sen de avukatsın değil mi?Hep işlerinin zor olduğunu düşünmüşümdür."
-"Ah evet,zorluğu var ama en azından altı sene okumuyorum.Doktorlara bu kadar sene okudukları için büyük bir saygı besliyorum açıkçası,bir de TUS'u falan var bildiğim kadarıyla.Doktorluk hakkında birçok şey öğrenmek istiyorum ilgimi çekmiyor desem yalan olur,Melek de mesleğinden bahsetmeyi sevmez ya." Dedi Çağrı hayıflanarak.Ardından Melek'e baktığında Yağız'la koyu sohbete daldıklarını farketti.Melek bu eleştiriyi duymamış olmalıydı.
-"Merak ettiklerini anlatabilirim.Şuan hayatım okulumdan ibaret zaten,bundan şikayetçi değilim gerçi."
-"Benim gibisin desene,ben de işimi sanırım hayatım yaptım."
Sohbet git gide koyulaşıyordu Çağrı ve Esra için.Konu başta kendi mesleklerinden başlamıştı,ardından hastane hukukuna.Bu konu Çağrı'nın en çok ilgilendiği konuydu.Bir hastane avukatı olmak istekleri arasındaydı.Ardından konu sevdikleri filmlere kadar gitmişlerdi.İki genç ilk tanıştıkları zaman anlamıştı birbirleriyle iyi anlaşacaklarını.
__________________
Aradan belki de dört ay geçmişti.İlk başlarda Melek ve Yağız'la birlikte grup halinde arkadaşça buluşuyorlardı sürekli,ya Ankara gezilerinde bulunuyor,ya sinemaya,tiyatroya gidiyorlardı.Bazı akşamlar ise dışarıda yemek yiyorlardı.Zaman ilerledikçe Esra ile Çağrı yakın arkadaş oldular.Melek ve Yağız'dan ayrı olarak buluşup görüştükleri zamanlar oluyordu.Alkın Bey ve Melda Hanım'ın bu durumdan haberleri vardı,ve bundan oldukça rahatsız oluyorlardı.Onlara göre Esra şuan sadece TUS'na hazırlanmalıydı.Ondan sonra ne yaparsa yapsın,isterse evlensin niyetindeydiler.Bunu Esra'ya davranışlarından belli etmeye çalışıyorlardı.Esra bunu anlasa da umursamazlıktan geliyordu,onların Çağrı'yı tanırsa gayet iyi anlaşacaklarını düşünüyordu.Çağrı öyleydi,her girdiği ortama ayak uydurur,konuşacak her konuda bilgisi olurdu.Esra'dan dört yaş büyük olmasıydı belki de bu kültür seviyesinin sebebi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cerrah:Başlangıç
General Fiction"Hayat en güzel armağandır." Doktor Esra Yenilmez,yeni Kalp ve Damar Cerrahı olmuş 30 yaşında güzel,alımlı bir genç kadındır.Çalıştığı hastanede işini severek yapar.Hayatın insana verilebilecek en güzel armağan olduğunu düşünerek cerrah olan Esr...