Bölüm 2:Geçmişin Gölgesi

774 17 3
                                    


Esra evine gider gitmez şimdiden bavulunu hazırlamaya başlamıştı.İki gün içerisinde aksilikler yaşanabilir,bavulunu hazırlayacak vakit bulamayabilirdi.Ankara'ya gittiği için sevinçliydi.Bunun tek sebebi kongre değil,ailesinin de orada yaşıyor olmasıydı.Son beş aydır ailesinin yanına gidememişti.İlk defa bu kadar uzun süredir ailesiyle bir arada olamamışlardı.Esra genellikle ailesini iki ayda bir ziyaret ederdi.Eskiden ailesi süpriz yapıp İstanbul'a geliyor,Esra'yı ziyaret ediyorlardı.Fakat Esra'nın işi hastanede yoğun olduğu için evine pek sık uğrayamıyordu.Bundan dolayı sitem eden annesi ve babası "Artık sen gelirsin Ankara'ya,biz gelince olmuyor böyle" demişlerdi.Esra biraz alınmıştı ailesi böyle diyince,sonuçta bu elinde olan bir sebep değildi.Ayrıca sonradan babası "Anca hastalanınca gelirim İstanbul'a hastanene,o zaman anca ilgilenebilirsin benle" demişti.Esra babasının bu konuda ciddi olmadığını düşünüyordu.Sadece daha fazla ilgi görmek istediklerinin sözlere ifade ediliş şekliydi.Esra'nın babası Alkın Bey,istedikleri şeyleri kibarlıkla diler getirmez,dolambaçlı sözlerle laf sokmaya getirirdi durumu.Her ne kadar babasının bu huyu Esra'yı ve Melda'yı bazen bezdirme durumuna getirse o zmaanda Alkın Bey'in iyi huylarından bahseder,bu huyunu görmezden gelmeyi tercih ediyorlardı.Sonuçta Alkın Bey,gayet işinde başarılı,dürüst,sıcakkanlı,babacan,sohbeti hoş bir diş hekimiydi.Beş yıl önce ise emekli olmuştu.

Melda Hanım'ı ise tanımlamak gerekirse iki kelimeyle "dediğim dekik" bir insandı.İnatçı,dominant bir kadındı.Arada beyaz yalanlar söyleyebiliyordu.Bunu da karşı tarafındaki insana istediğini yaptırmak için kullanıyordu genellikle.O da Alkın Bey gibi işinde gayet başarılıydı,bir banka memuruydu Melda Hanım.Oda geçen yedi yıl önce emekli olmuştu.Şimdi ise tek istediği tek çocuğu olan Esra'dan bir torun sevebilmekti.Melda Hanım,artık altmış yaşına yaklaşmıştı.Kendini sürekli yaşlı görüyor bu yüzden de Esra'ya evlilik yönünde baskılar yapıyordu.Fakat bilmiyordu ki eskide kaldığı düşünülen olan Esra'nın kalbinde derin bir yara açmış,onu evlilik kapılarına kapamıştı.Alkın Bey ise,pek torun meraklısı gibi değildi.Çocuklarla bu yaştan sonra uğraşamam diye düşünüyordu.Torunsuzluk onun için sessizlikti.Bu da Alkın Bey'in en sevdiği şeylerdi.

Esra ortaboydaki bavulunun içine bir tane uzun zümrüt yeşili,sade bir elbise olan sadece belinden taşlı olan elbisesini koydu.Sonrasında ise diz kapağının üç dört parmak üstüne kadar gelebilecek bordo renkli yarım kollu sade elbisesini de yerleştirdi.Buna benzer iki elbiseyi genellikle yanına alıyordu.İhtiyaç gerekebiliyordu.Arada bu tür kongrelerde tıp fakültesinden yada asistanlık döneminde çalıştığı hastaneden doktorlarla karşılaşınca güzel bir akşam yemeğine çıkabiliyorlardı,arada da Esra pek bu teklifleri kabul etmese de gece kulüplerine de gittiği olmuştu.Fakat en son öyle bir kulübe yaklaşık beş ay önce gitmiş,orada da hastaneden doktor arkadaşı Aylin ile asistanlık sürecinde birlikte cerrahide çalıştıkları Pamir'in ayrıldığına şahit olmuştu.Her ikiside arkadaşı olduğu için kavga ettikleri sırada arada kalıp hiçbirini desteklemeyen Esra'da kötü arkadaş konumuna düşmüştü.Neyse ki sonradan ikisiyle de düzeltse de bir daha gece kulübüne gitmeyi kendine yasaklamış durumdaydı.

Esra ardından bir adet pantolon takımı ve kalem etekle birkaç gömlek yerleştirdi bavuluna,birkaç iç çamaşırı da yerleştirdikten sonra kişisel birkaç eşyasını yerleştirdi,iki tane de sevdiği topuklu ayakkabılardan koydu.sonunda bavulunu kapattı.Ardından Esra evinde yokken haftada bir kez gelip etrafı toparlayıp yemek yapan Lamia Hanım'ı aradı ve bu hafta evine gelmesi gerekmediğini söyledi.Zaten evi toplu sayılırdı ve yarın Ankara'ya gidecek dört gün de orada kalacaktı.Evini dağıtacak kimse olmadığına göre de Lamia Hanım'ın eve gelmesine gerek yoktu.

Esra bavulunu evinin kapısının yanına koyduktan sonra saatine baktı,saat sekiz buçağa yaklaşıyordu.Evinden çıkmanın zamanı gelmişti.Siyah kalem eteğiyle uyumlu olan ceketini giydi ve ardından yine siyah olan topuklu botlarını ayağına geçirdi.Hava durumununda bahsettiği gibi gece vakti kar şiddetini arttırmıştı.Artan kar şiddeti yüzünden de okullar tatil edilmişti.Şimdi kar yağışı yoktu fakat yerlerde tutan kar İstanbul'u beyaz bir örtüye bürümüştü.Esra çantasını da alıp evinden çıktı ve oturduğu sitenin kapalı otoparkına inerek beyaz mercedesine binerek işe gitmek üzere yol aldı.Bugün onu bekleyen üç ameliyat vardı.

Cerrah:BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin