özel mekan

30 9 4
                                    

Geçmişle gelecek yine birbirine karışıyor . Neredeyim bilmiyorum. Zâman , zaman çok hızlı akıyor . Gerçek mi yoksa rüya mı ayırt edemiyorum . Noluyordu böyle sanki hızla biyerden düşüyordum. Işıklar açıldı birden , uyandım. Her yer kapkaranlıktı. Kendimi iyi hissetmiyordum. Hemen yüzümü yıkâmaya gitmeye koyuldum. Parke ayaklarımın altından kayıyordu sonunda lavobaya ulaşmıştım. Yüzümü yıkayıp kendime gelmeyi bekledim. İlk halimden biraz daha iyiydim ama şuan kendimi garip hissediyordum ne zaman böyle hissetsem kendi özel bulduğum yere giderdim. Yaz aylarındaydık ama yinede yanıma hırkamı aldım . Ne olur ne olmaz değilmi , her zaman bu konularda tedbirliyim. Nike ayakkabılarımı giyip ses etmeden evden çıktım, gerçi ses çıkarsam kimsenin ruhu duymazdı ya . Evimiz büyük bir yalı burayı seviyorum ama bu kadar çok hizmetli olması biraz abartılı geliyor. Babam iş gereği yurtdışında annemde çoktan uyumuştur . Kardeşlerimde müzik dinliyordur . Arabamı almadım genelde oraya giderken hep yürüyerek giderdim 20 dakikalık yol zaten.
Sonunda gelmiştim burası İzmir'deki en güzel manzaraya sahip yer diyebilirim. Burası gerçekten mükemmeldi . Ağaçlık bir yer ve tam karşıda da deniz ve ay sayesinde tüm ihtişamıyla parlıyordu. Böyle geceler benim vazgeçilmezimdi. Kafamı kaldırdım . Yıldızlar her zamanki gibi siyah parlak bir masanın üzerine serpilmiş sim gibiydiler. Yere oturdum . Buranın farkında olân çok az insan vardır . Gizli bir bölme gibi çok merak edenler bulur anca . Denizin dalgalarının sesi , yaprakların hışırtısı ve gökyüzü resmen huzurdu. En sevdiğim üçlü. Yıldız kaymıştı. Bunun için üzülüyorum çünkü bir yıldız diğerine ihanet etmişti. Fakat yıldız kayınca dilek tutulması diye birşey vardır ben bunu Yıldız kaymadan önce yapardım.
Gece yarısı olmuştu ben kendime gelmeye başlamıştım. Ağaçların arasından ses geliyordu. Hemen dönüp baktım. Savaştı bu tabi ya, biranda korkmuştum . Benim çoçukluk arkadaşım ,sırdaşım. Uzun boylu ve yapılı bir çocuk , siyah saçları ve siyah gözleri var ama onun bu yakışıklı yüzüne en çok yakışan çene yapısının kemikli oluşu. Yanıma oturdu . Ve konuşmadı. Bende dikkatimi ondan almak için telefonuma baktım . Aman Allahım keşke bakmasaydım.
Savaş
12 meşaj
15 cevapsız çağrı
Şimdi anlaşılmıştı sessizliği . Savaş şuan çok sinirliydi . Çünkü beni merak etmişti. Beni her zaman ölen kardeşi gibi korur kollardı. Hemen sinirini hafifletmeliydim. Önce dürttüm . Cevap yok . Yine dürttüm yine cevap yok. "Bana kızgın mısın ?" Dedim sessiz bir tınıda. "Saçmalama Deniz sana asla kızgın olamam . Sadece çok merak ettim o kadar aradımki seni sonra aklıma burası geldi kendini iyi hissetmediğinde buraya gelirsin sen. Noldu Deniz iyi misin şuan ?" Ah tanrım gerçekten çok endişelenmişti. Gözlerinden okunuyordu. Sıkıca sarıldım ona hemen karşılık verdi. Kulağına iyi olduğumu fısıldadım . Geri çekildim ve gülerek baksana Savaş yıldızlara bugün ayrı bir hoşlar ,dedim. Kafasına kaldırdı ve yıldızları izlemeye başladı . Belkide şuan kız kardeşiyle konuşuyordur. Onu hep orada hayal ederdi. Bir süre daha izledik ve Savaşın telefonu çaldı ve cevaplamadan hadi Deniz saate bak geç oldu sabah okul var, dedi . Mızmızlandım . Çünkü buradan gitmek istemiyordum ama beni sırtında taşıyacağını söyledi . "Hayır Savaş git sen ben biraz daha durucam "dedim . Arkasını döndü ve yürümeye başladı. Ağzım açık kaldı beni nasıl bırakmıştı. Sanırım aklı sıra arkasında koşacağımı sanıyordu ama yanılıyordu. Hah , bu çocuk ciddi ciddi gidiyordu. Koştum , koştum ve sırtına atladım. "Beni nasıl bırakırsın sen " . Gülmeye başladı. "Hadi ama Deniz seni bu saate yalnız başına bırakmayacağımı biliyorsun hem sen yaramaz cadı sırtımda taşıma teklifimi hayatta reddetmesine o yüzden geliceğini biliyordum ." Ben de gülmeye başladım . Asla bu teklifini reddetmezdim çünkü bu hayatta en çok sevdiğim şeylerden biridir. Savaşın telefonu yine çaldı cevaplamadı . Önemli bişey değildir ondan açmıyordur diye düşündüm . Eve az kalmıştı ama ikimizde sessizdik. Konuşmasını bekledim ama beni eve bırakana kadar konuşmadı. Sırtından indim . "İyi geceler Deniz . Yarın okulda görüşürüz" . "İyi geceler . Görüşürüz Savaş "
İçeri girdim . Evde ses seda yoktu kimse benim yokluğumu farketmemişti bile . Her neyse odama yöneldim . Üstümdekileri yere attım ve hemen üzerime en sevdiğim şort ve t-shirtümü geçirdim. Bu gece Savaş çok garipti . Düşünmemeye karar verdim çünkü derdi olsaydı ilk bana anlatırdı. Şuan sadece çok yorgundum . Işığı söndürdüm ve uyumaya koyuldum.

Dıtdıtdıt........dıtdıtdıt Ah lanet olası alarm . Yine başlamıştı çalmaya , 5 dakika erteledim. Ve yine başladı . En sonunda dayanamayıp kalktım ve kapadım. Telefonumdaki alarm ötmeye başladı . Tanrım neden bu kadar çok alarm kuruyorum ki dedim ve o alarmıda kapattım. Hemen şort ve askılı t-shirt giydim. Ve hafif bir dudak parlatıcısı sürdüm. Başka bir şey yapmaya gerek yoktu çünkü.Çantamı aldım ve aşağı indim . Kahvaltı masası her zamanki gibi hazırdı . Bizimkilerde beni bekliyordu . Herkese "Günaydııın " dedim . Bugün enerjik hissediyordum kendimi . Herkes geri cevap verdi. Bir güzel kahvaltımı ettim ve okula gitmek için arabamı aldım . Pek sevmezdim arabaları ama bu arabayı severdim . Yola koyuldum. Ve okula doğru sürmeye başladım.

Yıldızların AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin