Eve geldiğimde hava kararmak üzereydi annemin "Rüyaa bu saate nerden geliyosun?" diye sorduğu sorusunu "Hastaneden" diye cevapladığımda annemin burnundan soluyorak arkama geldiğini hissetmistim.
-Ne ,noldu? Ne işin vardı hastanede?
-Büyütülcek hiç birşey yok anne sadece birazcık düştüm ve bacağıma pansuman yaptirmak için gittim anne.
-Neden bizi aramıyorsun? Ne diye aldık biz sana bu telefonu ne ise yarıyor?
-Sadece biraz çizildi ve pansuman yapildi müsadenle odama çıkabilirmiyim?. Diyip odama doğru ilerlemeye basladim annem arkamdan birşeyler diyordu ama canım acıdığı için pek de annemi dinlediğim sayılamaz.Odama girip ustume rahat ve bol şeyler giyip yatağıma yattım. Yemek yemiycektim çünkü hastaneden gelirken yolda birşeyler atıştırmıstım.Bugün olanları düşünürken uyuya kalmışım. Telefonun çaldığını duyunca yataktan sıçramıştım.
Arayan:Babamm
- Bu telefon neden geç açılıyor kızım?! diye bağırdığında gözlerim yaşarmıştı.
-Uyuyordum baba. Sanki hiç inanmamiscasina:
-tamam kızım aksama annenle biz gelmiyecegiz haberin olsun diye aradık diyince:
-Tamam baba. diyip telefonu kapattim.
Saate baktığımda "Aman Tanrım saat 16.23 mü ? Bu saate kadar ben uyudum mu? diye kendi kendime konuşurken;kapının önünden bi ses geldi "uykucu piremses kalktiysan gel yemek yiyelim." Tabiki kapinin onundeki kisi konusurken ben çığlığı basmıştım bile. "Ne bağrıyon piremses benim iste" diyen bir adet Burak'ın sırıtışını görünce.
"Ah be kuzi insan bi haber verir ben geldim diye ne ara girdin iceri? Diye haykırdığımda "Piremses hala yataktamisin sen kalk hadi sofraya sonra sinemaya gitcez."Burakla baş edemeyeceğimi anlayip "tamam kuzi çikarsan giyinip geliyorum" diyince gözlerini devirip çıktı odadan.Ustume düzgun birseyler giyip mutfağa indim. Aman Tanrim Burak bana krepmi yapmisti? "Canım kuzenim" deyip kreplere yumuldum.Sanırım saniyeler içinde bitmisti ama burayi geçelim.Bulaşıkları toplayip evden çıktığımızda gözlerim kapının önündeki motorsiklette takıldı.Kaskı bana verdiğinde sanırım çıvdırmıştım. Burak'ın sayesinde hayalim gerçekleşiyordu.Canım kuzenim ya iyiki varsin neyse daha fazla Burak'ın egosunu kasmasak olur.
Motorsikleti sürmeye başladığında heycanlanmiştım çünkü ilk kez biniyorum ve en büyük hayalim buydu.Alışveriş merkezinin önüne geldiğimizde herkes bize bakıyordu, "Ayyy çok müko(mükemmel) ya" diye haykırdığımda Burak'ın kızım sen delimisin bakışlarına maruz kalmıştım ama olsundu. Filme girmeden önce popcron(patlamış mısır) ve kolalarımızı aldık. Hayatımda girdiğim en mütüş filmdi.
Çünkü canım kuzenim filmin ortasinda uyuya kalmıştı ve ben onun fotoğraf ve videolarını çektim. Tamam canım uyumasına birşey demiyorum ama bide sayıklamasa. Film bitiğinde Burak'ı biraz dürtükleyip "yakuşuklu hadi kalk geldik" deyince bir sırıtma yerleşti suratima. Neysem Burakdan azar işitmeden kalkalım. Filmden çıktığımızda saat 20.43'dü "Sanırım biraz acıktım ben" diyince Burak bana seni döverim kızım bakışları attı.Ve "Senin yediklerin nereye gidiyor be piremses söylesene"dediğinde sanırım haykırdım o sırada motorsiklette olduğumuz için haykirdiktan sonrasi baya kötü olmustu çünkü Burak bey motorsikleti durdurup bana mal mal bakıyordu."Ne duruyon ya" dediğimde "In" dedi. Aha bu çocuk beni burda birakip gidecek diye düşünürken "hadi girioz buraya" dediğinde ben şok çünkü geldiğimiz yer Kore lokantası. Ya bu çocuk kesin benden bir şey isteyecek çünkü hep benim sevdiğim şeyleri yapiyor derken. Burak konuşmaya başladı. "Piremses..." diye başladığında; "Ne istiyceksen söyle" diye mırıldandım. Kelimeler ağzından yavaş yavaş dökülmeye başladı.
"Hani yarın benim doğum günüm ya..."derken o bende "eee"diye mırıldandım."Beni biraz idare etsene evdekilerle kutlamak istemiyorum malum 18'ime gircem yani hayir desen anlarim ama sen bana kiyamazsin"diyip yavru kedi bakışı attığında gülmemek için kendimi çok zor tutum. Tabiki de ona kıyamazdım o yüzden kabul ettim ama nolcaktı yarın?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sendeki Sessizlik Bendeki Ölüm
RomansaBirdaha sesini duyamiycağımı bilmek çok kötü... @gnlnkpln kqpak tasarimi bu arkadasimkza aittir tesekkur ederiz.