İkizlerin yürekleri gümbür, gümbür atıyordu, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna Gideceklerdi, Evden Uzak Tam 1 Yıl! Anneleri şaşırmamıştı, elbet bir gün gelecekti çünkü.. Mrs. Desolate ikizlerin birinin mektubunu alıp alınacaklar listesini eline aldı.
“Hazırlanın Diagon Yoluna Gidiyoruz"
Biraz sorna herkes hazırdı, Mrs. Desolate Andrew'in Gömleğini Giymesine Yardımcı oldu, Grace'te Saçını Tarıyordu. Hemen Hemen Hazırdılar. Ailecek dışarı çıkıyorlardı bugün, anneleri listeyi okurken Andrew ve Grace fısıldaşıyorlardı. Hızlıca Diagon Yoluna Vardılar.
“İlk Olarak Cüppelerinizi Alacağız" Dedi Mrs. Desolate
O Cüppelerini alırken, Grace ve Andrew o sırada alacakları hayvanları inceliyorlardı, Grace altın kafeste duran tombul, kar beyazı bir baykuş gördü. Çok şirindi, o onu alırken Andrew'da Baykuş mu alsam diye düşünüyordu, o da kahverengi-beyaz karışımı bir baykuş satın aldı, onunkide altın kafesin içindeydi. O sırada anneleri cüppeleri almıştı, daha önceden ikizlerin kilosunu, boyunu ölçmüştü. Bu yüzden birdaha yapmaya gerek kalmadı. Mrs. Desolate Baykuşların parasını ödedi, aslında Andrew bir kartal istiyordu fakat, kartal alınacaklar listesinde yoktu. Parayı ödeyip çıktılar, herşey tamamdı birde geriye ders kitapları kalmıştı.
“Siz burda bekleyin beğendiğiniz birşey görürseniz alırız, ben ders kitaplarınızı alıcam"
Anneleri tam giderken ikizlerin aklına birşey geldi.
“İyi ama bizim ders kitaplarımız var"
Mrs. Desolate duymadı bile, Andrew sevinçten uçaçak gibi görünüyordu. Bugün muhteşem geçeçekti, o sırada Grace asa satan bir dükkana girdi.
“Merhaba Miss Desolate"
Grace başı ile selam verdi, şimdi hatırlamıştı - İkizlerin asaları kaçtıktan sorna yok edilmişti, kaderi olan asayı Mr. Desolate kırmıştı.
“2. Bir Asa Almaya Geldim Mr. Garrick Ollivander"
Ollivander ona baktı - Desolate'ler paraya para demiyorlar, en zengin soylu ailelerden biriydi Desolate'ler. Ollivander başı ile onayladı, ona bir asa uzattı. Uzun ve sert bir asaydı, Grace bunu eli ile kavrayamadı. O sırada Andrew hala kitaplara bakıyordu - inceliyordu. Onu çağırması gerekiyordu.
“Bir Saniye Mr. Garrick Ollivander"
Grace hızlıca dükkandan çıkıp, ikiz kardeşini getirdi. Andrew ne olduğundan habersiz şaşkın şaşkın bakıyordu, onu tatlı yapanda buydu zaten.
“Aov - Merhaba Mr. Ollivander"
Garrick Ollivander başı ile selam verdi, Grace asa seçimine devam ederken, Andrew sandalyeye oturmuş, onları izliyordu. Mr. Ollivander bir asa daha verdi - hayır bu da olmamıştı. En sonunda Uzun, Kiraz Ağacından yapılma içinde Unicorn kılı bulunan bir asa uzattı çok esnekti, asa çok zarifti - tutma yerinün hemen üstünde bir örgü vardı. Grace bu asayı çok sevdi - kaderi olan 2. Asa buydu. Sıra Andrew'a gelmişti - Ollivander ilk olarak katı - Siyah bir asa uzattı ona, Andrew bu asayı beğenmemişti, zaten kaderi olan asa değildi, Mr. Garrick Ollivander bir asa daha uzattı - Uzun, gayet esnek elma ağacından yapılma - gayet iyi kavranabilen bir asa uzattı, Kaderi olan asayı bulmuştu - Andrew o sırada İçeri Mrs. Desolate girdi.
“Teşekkürler Bay Ollivander"
Parayı uzatıp, çıktılar herşey tamamdı artık - ikizler artık 1 Eylül gününü bekliyorlardı.
