..... (Müziği Açıp Okuyun - ÇATALAK)

126 11 22
                                    

Mg Gonagall'ın dersinden sorna dersleri iksir dersiydi, Andrew birkaç kitap almak için kütüphaneye gidiyordu, o sırada birine benzettiği kızla çarpıştı, gözleri kızın gözlerine erişti, sanki içinde anılarını, hayatını gördü, mutlu günlerini...
Kızın düşürdüğü kitapları görünce hemen yerden kalktı, kitapları toplayıp ona verdi, yüzünü görünce Luna olduğunu anladı. Kıza kitaplarını verdi, kız arkasına bakmadan hızlı, hızlı yürüp uzaklaştı.
Andrew: B-bekle, hey!
Andrew istediği kitapları aldığında olanları düşündü, kızın gözünün içinde gördüklerini birlikte attıkları kahkahaları sanki kulaklarında duyar gibiydi, sarsılıp böyle birşey olmadığını varsayarmış gibi kitapları alıp, zindanlığa doğru ilerledi. Sorna çok vakti olduğunu anlayıp, Ortak solana gitti. O sırada Grace ve Harry şakalaşıyorlardı, Harry tek başına zindanlığa giderken Grace'in onun üstüne atlamasıyla irkildi. Grace kahkahalarla boğulurken, Harry onun yerde oturup kendisine gülmesine güldü, sanki biraz tuhaftı. Yanş birinin gülme şekline gülmek. Harry aklından bunları geçirirken, Grace'e elini uzatıp çekti, ayağa kalktı. Birlikte zindanlığa gidiyorlardı, onları izleyen son sınıflar bunlar aşık deyip, dalga geçiyorlardı. Harry ve Grace onları duymadılar bile, o sırada ikili ilerlerken karşılarına Draco Maloy çıkageldi. Grace'e kolundan tuttu, kendine çekti. O sırada onları izleyen Harry'nin suratı düştü, çün-çünkü Draco onu elinden tutmuş, dudağına küçük bir öpücük kondurmuştu, Slytherin'ler hemen Draco'nun yanına geldi, nasıö böyle birşey yapabilirlerdi, o sırada Harry ortadan kaybolmuştu, sessizliğe kaçmak, kaçmak istiyordu. Grace şok geçiriyordu, Draco ise kaçıp giden Harry'e gülüyordu. Grace elini Draco'nun gözüne patlattı, aniden şişen gözünğ tutmaya başladı Draco, sorna karnına bir yumruk daha yere düşen Draco'yu benzeten Grace ağlayarak ordan uzaklaşıyordu, ağazı bir karış açık olayları izleyen Hermione hemen Grace'in ardına koştu. Draco ise orda gülümsüyordu.
***
Grace'in Düşünceleri

İlk öpücüğümü çaldı, beni rezil etti. Harry o gitti, belkide intihar etmeliyim..
Bir pisliğin dudakları dudaklarıma değdi.
***
Grace Hagrid'in kulübesinin yanından geçip, karanlık ormana doğru ilerleyeckti ki, yasak olduğunu hatırladı, kimin umrunda! Koşup ağaçların arasına girdi. Orada sadece ağladı..
Hermione Grace'e kaybetmişti, derse geç kalmamak için hemen derse girdi, herkes sınıftaydı, ders Slytherin'lerle ortaktı, Draco paşa paşa oturmuş, Grace'e nasıl öptüğünü anlatıyordu, o sıradada şişko bir çocuk onun gözüne buz tutuyordu, Gryffindor'lar onun adına üzülüyordu. Sınıfta Harry ve Grace yoktu sadece. Andrew'da sınıfa giriyordu. O sırada Draco Malfoy ona doğru yaklaştı gözlerini kısıp, yine o pis bakışlarını attı.
Draco: Tadı Hala Dudaklarımda Desolate.
Andrew neyi kastettiğini anlamamıştı, yada ne demek istediğini.
Andrew: Anlamadım Malfoy? Daha açıklayıcı konuş?
Draco oturduğu sıradan kalkıp, Andrew'a yaklaştı.
Draco: Anlayacak kadar zeki olduğunu sanardım, kardeşini öptüm diyorum Desolate!
Andrew yandaki sıraya kitaplarını bıraktı, cüppesini çıkarıp attı. Draco'ya yumruk geçirdi, o sırada şişko çocuk ve diğer arkadaşları kaçıp gitti, Snape hala gelmemişti. Andrew onu yumruk yumruğa dövüyordu, Draco'nun dudağından kanöar akıyordu, Draco ağlıyordu, Gryffindor'lar ise ayapa kalkmış Andrew'ı destekliyordular, çocuğu saçından tutup havaya kaldırdı, yumruğu geçirdi yine, yere bırakıp cüppesini giydi, o cüppesini giyerken Snape içeri geldi, herkes ayaktaydı, kapının yanında 3-4. sınıflar olayları izliyorlardı, Snape Andrew'ın kanlı eline baktı, okuldan atılmak umrunda değildi, kardeşini kim üzerse elbette hesabını verirdi.
Andrew: Ben Yaptım, Profesör.
Snape olanlara inanmıyordu, çocuğu kucakladı. Burda bekle bakışları atarken Andrew yerine geçti, 2-3-4. sınıfların hepsi başına toplandı Slytherinler ona pis pis bakışlar atarken Andrew yine sinirlendi.
Andrew: Sizde dövülmek istiyorsunuz herhalde!
Andrew'ın öfkesine yenik düştüğünü gören Hermione yanına geldi, onu teselli etti.
Andrew: Grace nerede?
Herkes görmesik derken, Hermione olanları anlattı.
***
Grace'in ağlama sesleri yankılanıyordu, o sırada yaprakların arasından hışırtı geldi, Grace korkmadı, ölüme hazırdı, direnmeyede.
Grace: Kimsen çık ortaya!
O sırada oradan bir at adam çıktı, kızın yanına yaklaştı, Grace birşey yapmadı.
Firenze: Neden Ağlıyorsun? Hogwarts'a geri dönmelisin, seni bulduğuma şükretmelisin.
Grace ağlamaklı cevap verdi.
Grace: D-Draco Mal-Malfoy bbeni öptü.
Dedi ağlayarak, Firenze onu anlamıştı, o sırada üstünden çıkarıp attığı üstünde Gryffindor arması olan bir cüppe gördü Firenze.
Firenze: Benim adım Firenze, demek Gryffindor'a seçildin, üzülme güçlü olursan ayakta kalırsın inan bana karanlık güçler tarafından öldürülen onca ailenin akrabaları, dostları bile güçlğ kaldı, bu birçey değil ayakta olman gerek, evine dön ben şimdi gidiyorum.
***
Firenze gittikten sorna, Grace cüppesini giyip Hagrid'in kulübesine doğru gitti, yolu biliyordu, Hagrid'in Kulübesinin yanına geldi, kapıyı çaldı.
Hagrid: Kim Oo?
Grace yine ağlamaklo bir ses tonuyla benim dedi, Hagrid kapıyı açtı.
Hagrid: Sende Kimsin?
Grace yanıt verdi.
Grace: Grace Desolate, Gryffindor bölümünden.
Hagrid ona bir çay ısmarlarken, neden ağladığını sordu.
Hagrid: Neden Ağlıyorsun? Ne oldu?
Grace: O aşağılık Draco, beni öptü, beni öptü Hagrid!
Yine ağlamaya başladı, Hagrid dev parmağıyla kızın süzülen göz yaşlarını silmeye çalışıyordu.
Hagrid: Ne Malfoy mu? Ama, ama bu imkansız.
Grace: Babam ve annem beni onunla evlendirmeyi düşünüyor Hagrid, bütün yaz boyu bunun için kavga ettik ama nafile, büyük ihtimalle babam yada Lucuis Malfoy istemiştir bunu.
***
Bölüm Sonu Spoiler
Grace'in babası, Malfoy'a mektup gönderip istemiştir. Andrew ilk kavgasında hiçte fena değildi, onu gerçekten benzetti. Bölümü okurken ağladınız mı? Umarım müziği açıp okumuşsunuzdur, ha bu arada Grace fena dövdü ya

DESOLATEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin