Trenden indiklerinde, bir dev onları bekliyordu.
Grace kayıp olan Andrew'ı arıyordu, ama kalanalık yüzünden bulamadı ve yürümeye devam etti, o sırada Andrew, ismi Luna Lovegood olan bir kızla sohbet ediyordu, aynk kafadan oldukları için sevdikleri şeyleri konuşuyorlardı. İlerledikten sorna kocaman, serin bir göl ile karşılaştılar. Hava buz gibiydi, Dev sandallara binmelerini söyleyince, herkes 2-3'erli şekilde sandallara bindi. Andrew'ı bulan Grace onu kolundan çekiştirerek, sandala doğru götürdü, yanlarındaki 3. Kişi ise Harry'di. Yavaşça sandallar ilerliyordu, Andrew hemen atılıp, sandallara büyü yapılmış diye fısıldadı, Grace göz devirirken Harry sandalın nasıl haraket ettiğini gözetliyordu. Göldeki macera kısa sürmüştü, içeri girdiklerinde yaşlı, yüzü kırışık dolu en az 100-120 yaşında olan, uzun yeşil elbiseli, yarım ay gözlüklü bir kadın onları karşıladı. Kadın, binalar hakkında bir kaç bilgi verirken Andrew ve Luna dikkatle dinliyordu, Grace ve Harry ise bol bol sohbet ediyordu, ilerlediklerinde onları kocaman bir kapı karşıladı adı, "Büyük Salon" 'du. Gerçektende adının hakkını veriyordu, o kadar büyüktü ki, öğrenciler bir oo çekmeden durmadılar. 2. Ve diğer sınıflar onlara göz dikmişti, Andrew dalarken, Grace'in onun ayağına basması ile irkildi. Bir kaç dakika öğrencilerin susması beklendikten sorna yaşlı, uzun sakallı, müdür konuşmasını yaptı, zart-zurt binalar, kurallar bunlar Grace'in umrunda değildi onun tek isteği eğlenceydi. Andrew her zaman ki gibi dikkatli bakışlarla müdürü dinliyordu. 1. Sınıfların yüreği gümbür, gümbür atıyordu, kimi Slytherin'e kimi Hufflepuff'a kimi Ravenclaw'a kimide Gryffindor'a seçilmek istiyordu. Isimler Okunmaya başladı, Jack Robertson, Kety Crack, Draco Malfoy....
.......
Luna Lovegood
şeçmen şapka kararından emin olduktan sonra,
RAWENCLAW diye bir çığlık attı, Ravenclaw'lar akışlarını yitirmiyordu, Andrew'da alkışlıyordu.
...
Ronald Bilius Weasley
"GRYFİNDOR" dedi 1 saniye bille teredüt etmeden
..
Grace Desolate
Grace'in kal gümbür gümbür atıyordu, ne olursa olsun o her zaman iyi tarafta olacaktı bu kesin ve netti, bunu aklına yazdı. Tabureye oturdu, gözleeini yumdu ve heyecanla gelen binayı bekledi seçmen şapka konuşuverdi birden.
"Hmm Cesursun Fazlasıyla cesur, Temiz bir kalbin var ve onu kirletmek isteyenler, hangi taraf kararını vermeye başlamışsın ama bundan emin olmamız gerek."
Bütün öğrenciler, ondan söz ediyordu hatta iki öğrenci Gryffindor'a gitmeyeceğine dair bahis bile açmıştı,
Grace yumuşak bir ses tonu ile
"Gryffindor isteğim o"
'Gryffindor'da bir Desolate mi neyse, o kadar çok istiyorsan GRYFFİNDOR!"
Bütün öğrenciler saşkınlık içerisindeydi arından sıra Andrew'a geldi.
"Alfrodo Andlew Desolate"
şapka kafasına koyuldugu an konuşmaya başladı
"Cesue bir çocuk, fazlasıyla zeki mükemmel bir arzu seni nereye verelim?" şapka sustu Andrew "Offf hadi ya! Acıktım!" dedi içinden, seçmen şapka bunu duydu, san onda bir Gryffindor'luk belirtisi gördü.
"Raven- Hayırbirdakika. GRYFFİNDOR "
Gryfindor masası bu sefer sadece alkışladı, Ravenclaw'ların eli havada kaldı, o sırada Slytherin'den Draco Malfoy onlara pis bir gülüş attı, çünkü aklında mükemmel planlar vardı..
***
"Harry James Potter"
"GRYFINDOR"
Tüm Gryffindor alkışladı, Grace ve Andrew'da dahil, Andrew istediği binaya gidememişti ama içinden "olsun nasıl olsa Grace'ten ayrı kalmadım diye düşünüyordu.Berkay bir daha benden izinsiz bölüm yazma döverim seni he nıansıbsıns