GÖREV 2: ATEŞE HÜKMET

34 8 4
                                    

Bu kitap beraber yazılmıştır.(esteria- bemius)

Heyecanlı bir ritimle enter tuşuna gitti parmağım. Mesleğimi oluşturan binlerce dokunuştan sadece biri.

-"Pekala tamam izin veriyorum yayınlayabilirsin."

Patronumun izin sözünü de aldıktan sonra geriye sadece gururla haberime bakmak kalmıştı.
Anında haberi gören tüm ofis dikkatle okumaya başladı.

*ÜNLÜ YAZAR REMİNGTON FOX ESER HIRSIZLIĞI MI YAPTI?!
Sevilen yazar Remington Fox, New York Time Bestseller'e de girmiş olan ve bir çok başarılı kitabın yazarı. Son bastığı kitap, İncisini Yitirmiş İstiridye, Türkiye başta olmak üzere yazarın fanları tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Lakin eleştirmenler ve çoğu kişi yazarın genel üslubunun bu kitapla örtüşmediği hususunda bir takım fikirler öne sürdü. Ve yakın zamanda intihar eden İrene A. , ardında yazarla konuştuğu bir ses kaydı bıraktı. Ses kaydında uzun sayılabilecek bir süredir Irene Alder'in yazarla mubatap olduğu, İncisini Yitirmiş İstiridye yazar tarafından Irene A. dan çalındığı ortaya çıktı. Öne sürülen üslup örtüşmezliği ise bu olayı kanıtlar nitelikte karşımıza çıkmakta. Gözler bir açıklama beklediğimiz Remington Fox' da!*

Şaşkınlık içinde habere bakan iş arkadaşlarımı geride bırakarak ofisten çıktım. Elimdeki ses kayıt cihazını polislere teslim etmek için adımlarımı karakola yönelttim.
Telsiz sesleri kulağımı çınlatırken herhangi bir memurun önüne geçtim ve beni patronuyla görüştürmesini istedim. Ne kadar zorlansam da ikna etmekte gazeteci olduğumu söylemek süreci hızlandırmıştı. Az önceki memurun bir üst kademesi ama yine de orta konumda olduğunu düşündüğüm bir polisin odasına yönlendirildim.

-"Merhaba ben Miranda Gray gazeteciyim. Eser hırsızlığı haberimi görmüşsünüzdür?"

Sözlerimi devam ettirmek için haberimi bilip bilmediğini anlamak adına bir süre bekledim.

-"Aslında bakarsanız şu anda okuyordum. İlgi çekici lakin kanıtlar olmadığı sürece önemsiz." dedi umursamaz tavrının altında gizlediği merak dolu bakışlarını saklayarak.

-"Ben de kanıtı getirmek için gelmiştim. Buyrun."

Poşete sarılı metal cihaza bakan memur:

-"Bunu nereden ve ne zaman buldunuz bayan Gray?" demekte gecikmedi.

-"Maktulün evinde. Dün gece buldum."

-"Bize teslim etmeden direk haberi yayınlamanız üzerine şirketinize bir ceza kesimi yerseniz şaşmayın. Ayrıca bulduğunuz anda bize getirmeniz gerekirdi."

Uyarır nitelikte keskin sözleri üzerine cevabımı yüzüne beklenmedik bir şekilde yapıştırdım.

-"Şu an sizin ilgilenmeniz gereken bu kaydın ne zaman bulunduğu değil. Bir polis olarak olay mahalini iyice araştırmadığınız ve bunu bir vatandaş bulup getirdiği için teşekkür bile etmeniz gerekir. Bunu buraya getirme zahmetinde bulunduğum için... Şahsen ben üstünüze düşüp işinizi iyi yapmadığınız hususunda bir şikayette bulunmayıp gereğinin yapılmasını arz ediyorum." deyip hışımla çıktım karakoldan.
Bak sen şunlara ya!

* * *

Güneş şiddetini hafif hafif kaybederken mutfak penceresine boş boş bakıyordum. Jeff geldi aklıma. Zaten hiç çıkmamıştı benim sinir bozucu fakat tatlı kardeşim. Hemen odasına gidip kapısını çaldım.

-"Jeff?"

Bir kaç kez daha çalmama rağmen sesini çıkartmıyordu.

-"Jeff açar mısın kapıyı lütfen?"

Düşbasan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin