Annem arıyor. Olamaz. Polis merkezinde ondan köşe bucak saklandım, saatlerdir aradığı için telefonumu da daha yeni açmıştım. Büyük bir aptallık yapıp telefonu açtım. Ben ne ara bu kadar cesur oldum böyle. Ahizeyi kulağıma yaklaştırdığım anda geri çekmem bir oldu.
“ Selly Jenifer Ulment. Hangi delikte saklandığınızı bir an önce öğrenmek istiyorum. Bütün gece o iğrenç yerde seni aradım. Kitapçı sahibini ikna edemedim. Seni sorduğum her kişi köşe bucak kaçıyor. Tanrıya şükür Dylan’ı buldum ve suçsuz olduğunu öğrendim.”
“ ben haklı çıktım anne. Sana benim yapmadığımı söylemiştim. Şüphelerimde de haklı çıktım. Dediğim kız yapmış. O kızı bulduğumda beni, nasıl böyle bir b*k çukuruna soktuğunun hesabını soracağım.”
“ ben sizin annenizim hanımefendi. Laflarınıza dikkat edin.”
Derin bir nefes aldım ve tüm gün yatıştırmaya çalıştığım sinirlerimi tekrar yatıştırmaya çalıştım.
“çok özür dilerim annecim. Çok zor bir gün geçirdim ve beni anlamanı bekliyorum.”
“peki bebeğim. Seni anlıyorum. Ama yinede fazla abarttığını üşünüyorum. Sadece bir yanlış anlaşılma. Ve sadece bir kitap. Şimdi git ve soğuk bir duş al. Cumartesiyi iple çekiyorum.”
“Teşekkürler annecim. Biliyorum ama bilirsin ben abartmadan yapamıyorum. Aile günümüzü batırdığım için üzgünüm.”
“Önemli değil bebeğim. Senin bir suçun yok ki. Benim kapatmam lazım. Seni seviyorum.”
“İyi geceler.”
Telefon kapandığında derin bir ‘ohh’ çektim. Ucuz yırttık. Bu konuşmada yırtamasaydım büyük bir cezaya merhaba diyebilirdim. Annem ve cezayı aynı cümle içinde bile kullanmak istemezsiniz. Ayrı bir eve çıktığım için annem aramızdaki olmayan bağların kopmasını istemiyor. Bu nedenle her cumartesi annem ve kız kardeşimle kalıyorum. İnanın felaket bir şey.
Yavaş ve uyuşuk adımlarla çatı katına, odama çıktım. Evet kızlar, odam çatı katında. Siyah ve beyaz. 2 güzel rengin birleşimi muhteşem sonuçlar doğurabiliyor.
Kıyafetlerimi bir kenara fırlatıp banyoya girdim ve küveti soğuk suyla doldurdum. Diğer insanların aksine ben soğuk suyla rahatlıyorum. Küvetin içine girdiğimde ilkten titresem de sonradan acayip bir rahatlama hissiyle doldum. Banyoda birkaç dakika kaldıktan sonra havluyu vücuduma sardım ve odama girdim.
Hemen iç çamaşırlarımı giyindim ve yatağa ilerledim. Ne? Kıyafetle uyuyamıyorum. Tam pikemi açacakken gözüme küçük bir kağıt ilişti. Hemen kağıdı aldım ve okumaya başladım.
“ Merhaba güzellik;
Sen beni tanımıyorsun ama ben seni çok iyi bir şekilde tanıyorum. Bunun nedenini sorma sadece çok yakışıklı ve seksy bir varlık tarafından takip edildiğini unutma. Bu arada o siyah çamaşırlar sana çok yakışıyor.”
“Ha?” işte verdiğim ilk tepki. Buda ne demek şimdi. Ben takip mi ediliyorum. Oww bunu sevdim, çok aksiyonlu olacak. Ama o benim siyah çamaşırlarımı nerd- ah olamaz şimdi odama kameramı yerleştirmiş bu seksy varlık. Oww bu işi oldukça iyi bir hale getiriyor.
SENİ SALAK,GİDİP POLİSE ŞİKAYET ETSENE!!
Ahh, hadi ama. Kaç insan hayatında böyle takip edilir ki?
YAKINDA ÖLECEK OLANLAR?
Ha ha çok komik!
HEM KOMİK HEM DOĞRU.
Hayır. Ben korkak bir devekuşu gibi gidip şikayet etmeyeceğim.
GEBER, SALAK SENİNLE BİRLİKTE BENDE ÖLECEĞİM. HİÇ DEĞİLSE BANA ACII!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞIMDA DURAMAZSIN
Fanfiction"N-ne diyorsun sen?" Diye sordum en şaşkın sesimle. Şok olmuştum. "Konuşmak kelimesi 'sana eşek şakası yapacağız' anlamına gelmiyor abicim" diye devam ettim titrek sesimle. "Jenifer, biliyorum kabullenmesi zor bir durum ama bu bizim görevimiz. Bunu...