Sare

21.4K 545 124
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Sen bir kayalıksın. Sen, kendin için sonsuzsun. Sen, sonuna kadar beraber yaşamaya, katlanmaya, taşımaya mecbur olduğunsun. Geri kalan her şey sana vurup vurup köpükleri sönen dalgalar yalnızca.
Ece Temelkuran

***

Derin bir nefes alarak geniş koridorun sonundaki dinlenme odasına doğru yürümeye başladı. Ayakkabılarının ince topuklarının zeminde çıkardığı ses, bozulan sinirlerini hepten harap etmeye uğraşıyor gibiydi. Gözlerini kapatarak adımlarını durduğu bir an, onların çöpü boyladığını hayal etti. Ayakkabılarına bir servet ödediğini kendine hatırlatarak bu fikri hızlıca aklından çıkardı. Düzgünce şekillendirilmiş uzun saçlarını karıştırarak omuzlarından dökülmelerini sağlarken ince parmaklarıyla kavradığı telefonu tek eline alıp diğeriyle kapının tokmağını kavradı. O Allah'ın belası öğrenci kulübüne üye olduğu güne lanet okurken sessizce iç çekerek dinlenme odasından içeri küçük bir adım attı. Şu öğrenci sohbetleri denilen saçmalığı hallettiğinde, gidip Irmak'ın diğer kolunu da o kıracaktı. Onun yüzünden hiç istemediği bir işin içine düşmüştü.

Birkaç adım daha atarak ilerledikten sonra dinlenme odasına oturan küçük kalabalığa resmi bir selam verdi. Görünüşe göre adam yanında küçük bir orduyla dolaşıyordu. Popstar olmak kolay olmasa gerekti. Aklından geçen düşünce alayla gözlerini devirmesine neden olurken İz Gece Üstünel'in oturanlar arasında olmadığını fark ederek kaşlarını çattı. Uzayda yaşamadığına göre, elbette adamın kim olduğunu biliyordu. Onun nerede olduğunu sormak için dudaklarını araladığında adama nasıl hitap etmesi gerektiğini düşünerek kararsız kaldı. İz Bey, Gece Bey, İz Gece Bey? Nedense adamın iki isminin bu tarz resmi bir hitaba yakışmayacağını düşünüyordu. Saçmaladığına karar vererek "İz Bey nerede?" diye sordu, bu tarz emrivakilerden hiç hoşlanmadığı için sinirleri bozulmuştu ve her şey bu nedenle oluyordu.

Yoksa, alt tarafı İz Gece Üstünel'e okulun aylık etkinliklerinden biri haline gelen öğrenci sohbetleri boyunca eşlik edecekti, o kadar. Gerçi neden adamın çağrıldığını hala anlayamamıştı, İz Gece Üstünel bu okuldan mezun değildi, ama bu konu onu ilgilendirmiyordu.

"Bir telefon görüşmesi yapıyor."

Dalıp gittiği için nasıl bakmışsa karşısındaki kız tekrar etme ihtiyacı hissetmişti. Durumu toparlamak istercesine gülümseyerek "Anladım," diye mırıldandı. "İhtiyacınız olan bir şey var mı?"

"Hayır, teşekkürler."

Terleyen ellerini gergince kısa eteğinin kaliteli kumaşına bastırırken aralanan kapı, bakışlarını o tarafa çevirmesine neden oldu ve aynı anda İz Gece Üstünel'le göz göze gelerek istemsizce kaşlarını kaldırdı. Şüphesiz gördüğü en zibidi adam değildi - bu konuda Ekin'le at başı yarışacaklarına emindi - ama kesinlikle kendine has bir havası vardı. Kapıyı kapattıktan sonra adamın gülümseyerek ona doğru yaklaştığını fark ettiğinde bakışlarını telaşla yere indirdi. İz'i uzun saniyeler boyunca izlemiş olmaktan hoşlanmış sayılmazdı. "Merhaba."

Kumdan KalelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin