"Şimdi biz neyiz?"
Dediğim şey ile içtiği ayran boğazında kaldı. Aniden korku ile "İyi misin?!" diye ufak çaplı bir şekilde bağırdım.
Zar zor kendine geldi ve eli ile "İyiyim." işareti yaptı. Meraklı gözler ile yanına, sırtına vurmaya gittim. Tam elim ile sırtına vuracakken beni bileğimden sertçe kavradı ve beni sertçe kendine çekti.
Seksi, ateşli, buz mavisi, siyahımsı, lacivertimsi gözleri benim ne renk olduğunu tarif etmeye üşendiğim gözlerim ile buluştu.
Çok yakındık...
Beni serçte sandalyeye itti ve bana karşı arkasını dönerek manzaraya bakmaya başladı.
Neler oluyordu böyle? Daha demin Lahmacun yiyerek akşamın tadını çıkarıyorduk, şimdi ne olmuştu? Ben bunları düşünürken aniden bana döndü ve konuşmaya başladı.
"Benimle sevgili olamazsın Ereniye. Ben... Ben..."
Ona anlamsız bakışlar atıyordum. Sonunda suskunluğumu bozup "Sen?" dedim.
"Ben kötü bir çocuğum Ereniye. Seni kemdimden koruyamam. Benim için çok.... masumsun..."
Neler oluyordu? Sürekli bu soruyu tekrar ediyordum çünkü muhtemelen yazarın aklına hiçbir bok gelmiyordu. Gözümden yaşlar süzülmeye başlamıştı.
Aniden ayağıya kalktım ve "Nasıl yani!? Beni sevmiyor musun Levi!?" diye bağırmaya başladı.
Levi üzgün bir şekilde bana bakarak "Anlamıyorsun... Ben büyük bir karanlığım bebeğim. Seni içime çekmek istemiyorum." dedi.
Sinirden gözüm dönmüştü, masadaki şalgam şişesini ona fırlattım ve "Her şey benimle oynamak içindi değil mi!? Bu minnoş, ponçik kalbimi parçalamak için! Bir anlığına aramızda bir şeyler oldu sanmıştım...!" diyerek hızla oradan uzaklaştım.. Evet, hala gereksiz noktalama işaretleri kullanıyordum...
3. Kişinin Gözünden
Levi'nin üstü başı şalgam olmuştu. Hayatında ilk defa bir kız ona şalgam şişesi fırlatmıştı... Levi cidden farklı hissediyordu. Bu aşk mıydı..?
—————-
Ereniye'nin Gözünden
Sabah olmuştu, kalkıp işimin başına koyulmuştum. Dün akşamı unutmak çol zordu, sürekli ağlamıştım...
Ben çamaşırları kurusunlar diye asarken aniden bir "wuhuuu" sesi duydum. Ufak çaplı bir çığlık. Attım ve. Sesin geldiği yöne döndüm. Karşımda tahtaya yaslanan Erwin'i gördüm.
Yanıma doğru gelmeye başladı ve "Korkuttum sanırım." dedi. Gözlerimi devirerek çamaşırları asmaya devam ederken "Ne var?" dedim. Erwin beni baştan aşağı süzdü ve "Uuu hırçın kızı oynuyorsun demek, sevdim." dedi. Gözlerimi devirdim ve "Ne oynaması be grzklı .s?" dedim. Elimden tuttu ve "Bırak çamaşırı falan, seni daha iyi tanımak isterim." dedi.
AAAA Bu resmen tacizdi ama! "Ne yapıyorsun be yavşak" diye bağırmaya başlamıştım. Tam geri çekiliyordu ki aniden yumruk yiyerek yere yapışmıştı!
Yumruk atan kişi... Levi'ydi! Aman Allah'ım! Erwin'e biraz daha vurduktan sonra "Uzak dur lan bu kızdan!" diye. Bağırıp. Hızla bana doğru gelmeye başladı. Kolumdan sertçe tutup kendisi ile sürüklemeye başladı.
Bileğim çok acıyordu. Arkasından sürüklenirken "Ahhh Levi bırak acıyor!" dediğimde beni kendine çekti. Evet, bu boktan hikayede herkes beni kendine çekiyordu. Bana baktı ve "SeN bEnİm KızImSıN ErEnİyE bAşkAlaRıYla KonUşmA hAkKIn yOk" dedi.
DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Titan-ı Memnu (Shingeki no Kyojin - Japanese Soup Opera)
FanfictionEren'in hisleri karşılıksızdı veya öyle düşünüyordu. Ancak bir gün her şey değişmişti. O günden sonra, Eren ve Levi yasak bir aşk yaşamaya başlamışlardı. Her şey güzel giderken bazıları her şeyi mahvetmeye hazırlanıyordu. Beraber kaldıkları bu ka...