Bölüm 2

2.1K 189 954
                                    

 Seksi, küçük şeyi takip ediyorduk. Herkese şimdiden emirler dağıtmaya başlamıştı. Tanrım... İnsanlara tükürüklerini saçarak bağırırken çok seksiydi. Cidden şu an burada hizmetçi olmasam seninle çok eğlenirdik. Yüzün, kasların, baklavaların...

 Mikasa ve Armin işlerinin başına koyulmuştu. Beni de iş yapacağım yere götürüyordu. Belli bir süre sonra fazla büyük olan yatak odasının önünde durdu. Bana baktı ve içeriyi gösterdi. Bir şey demeden viledamı da aldım ve içeri girdim. O da arkamdan geldi ve yanıma yaklaştı. 

 "Senin görevin de burayı temizlemek." 

 Saçlarımı kulağımın arkasına aldım ve kafamı salladım. Bana baktı ve utançtan kızarmama sebep olan bir şey dedi...

"Çok güzel bir karısın."

 Duyduğum şey ile kıpkırmızı kesilmiştim. Bu güzel iltifatları ile bir kızı nasıl utandıracağını iyi biliyordu... Yere bakarak "T-Teşekkürler." dedim. 

 Ellerimi tuttu ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Gene transa girmiştim. Her yer bulanıklaşmıştı. Seksi, ufak, lacivertimsi, grimsi, siyahımsı, buz mavimsi gözleri benim yeşilimsi, mavimsi, altın rengi gözlerime bakıyordu. Gözlerinde kaybolmuştum. Bana yaklaşmaya başlamıştı. Her geçen saniye daha yaklaşıyordu. Hep tanımadığım, zengin bir adamla öpüşmek istemişimdir... Burunlarımız birbirlerine değiyordu. Güzel dudaklarını benimkiler ile buluşturacakken aniden kafasını çevirdi.

 Şok olmuştum. Ellerimi daha sıkı tutmaya başlamış ve kahrolmuş bir yüz ifadesi ile yere bakıyordu. "Tanrım, ne düşünüyordum..." dedi. Şaşkınlıkla ona baktım ve "Ne oldu?" diye sordum. Kendini hızla geri çekti, pencerenin yanına gitti ve pencereden uzaklara bakmaya başladı. 

"Seni kendimden koruyamam Ereniye." 

 Kendinden mi? Ne demek şimdi bu? Arkasından boş gözlerle ona bakıyordum. Pencerede uzaklara dalmışken "Neler diyorsun Levi?" diye sordum. Hiçbir şey demedi... Bir süre sonra "Üzgünüm. Sen işinin başına koyul." dedi ve kapıya doğru yöneldi. Neler olduğunu anlayamamıştım. Cidden ne olmuştu amk?

 Kapıdan çıkacakken aniden durdu. Arkasından ona boş gözlerle bakıyordum. Yavaşça arkasını döndü ve çıkmadan beni daha da şoklayan bir şey dedi...

-
-
-

"Allah kolaylık versin, bacım." dedi ve gitti.

---------------------

 Akşam olmuştu. Temizliği bitirmiş ve odalarımıza yerleşmiştik. Akşam yemeği vakti gelmişti. Levi, Hanji ve Erwin yemeklerini yemek salonunda yiyorlardı. Ben ve diğerleri ise mutfakta yiyecektik. Tam masaya oturacakken Hanji mutfağa girdi. Bize baktı ve "Bugün bizimle yiyeceksiniz. Gelin!" dedi. Allah Allah... Ne olmuştu? 

 Yemek yerken Levi sürekli bana bakıyordu. Yemeklerimiz bitmek üzereydi. Son lokmalarımı yiyordum. Levi şarabını yudumlarken beni kesiyordu. Haliyle çok utanıyordum. Yanımda oturan Armin'in kulağına doğru yaklaştım.

 "Kanka, bu sürekli bana bakıyor. Ne yapayım?" 

"Orospu gibi davran."

"Doğal davran değil miydi o amk?" 

"Yok kanka, orospu gibi davran sen." 

Ne yapacağımı anlamamıştım ama kafamı sallamak ile yetindim. Tekrar ona dönüp baktığımda bana göz kırptı. Mal gibi kalmıştım. Nasıl orospu gibi davranacaktım ki? Hemen Armin'e döndüm ve fısıldayarak "Ne yapayım mesela?" dedim. "Lolipop ye." dedi hızlıca. Ona baktım ve sesimi biraz yükselterek "Lolipopu nereden bulak amk çocuğu." dedim. Hatasını anlamış olmalı ki kafa salladı. Biraz sonra masada duran ayvayı aldı ve elime tutuşturdu. Ben ona anlamamış bir şekilde bakarken "Al! Bunu ye ama tahrik edici bir şekilde ye kanka." dedi. 

 Levi'ye döndüm ve gözlerinin içine baktım. Gözlerimiz buluştuğunda ayvamdan kocaman bir ısırık aldım. Tanrım o kadar kendimi kaptırmıştım ki ayvanın kenarlarından salya akıyordu. Ayvayı boğazıma kadar soktum. Umarım bu iğrenç görüntüyü seksi bulur...

Levi'nin Gözünden

Ayvayı şehvetle yiyordu. Tükürükleri ayvadan akmaya başlamıştı... Aniden bir korkma hissi kaplamıştı içimi. Ne yapıyor lan bu? Şarabımı yudumluyor ve Ereniye'nin ayva ile olan imtihanını izliyordum. Mal ve abaza olduğum için bu iğrenç ve mide bulandırıcı görüntü beni etkilemişti. Tanrım, hayatımda hiçbir zaman tanımadığım bir kızın ayva yiyişinden etkileneceğimi düşünmemiştim...

Hanji bana yaklaştı ve "Ne kadar tatlı bir kız değil mi?" dedi. Sadece başımı salladım ve ona bakmaya geri döndüm.

Ereniye'nin Gözünden

Ayvamı yedikten sonra kalan çöpünü tabağa tükürdüm. O arada aniden birisinin bana baktığını hissettim. Bakan kişi.... Erwin'di! Bana bakıyor, sapık bir gülüş ile çenesini ovuşturuyor ve öpücükler atıyordu. Aman Tanrım! Neler oluyor? Levi, Erwin'e ölümcül bakışlar atmaya başlamıştı. Tabii tek sikecek gibi bakan o değildi. Petra, köşkün aşçısı, beni öldürecek gibi bakıyordu. Allah Allah... Neden öyle bakıyorlardı? Neler oluyordu?

--------------------------------------------------

Arkadaşlar, size kötü haberlerim var. Dün gece köpeğime kitap yazdırmak için bonzai çektirirken polisler baskın yaptı. Narkotik Büro köpeğimi içeri aldı. Mahkeme gününde sadece içtiğini ve kimseye satmadığını kanıtlamak zorundayız. Psikolojim alt üst oldu. Bir süre kitabı ben yazmak zorundayım. Neyse, umarım beğenirsiniz. Yaşadığım psikolojik sorunlar yüzünden kötü bir bölüm olmuş olabilir.

Psikolojim çok kötü olduğu için Eren yazmışım... Ama düzelttim! 💜💜 Affedin şekerlerim.

 Bu arada tipimi merak edenler olmuş. :D

Yandaki de köpeğim. :( Köpeğim için dualarınızı eksik etmeyin arkadaşlar...

 :( Köpeğim için dualarınızı eksik etmeyin arkadaşlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Titan-ı Memnu (Shingeki no Kyojin - Japanese Soup Opera)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin