Yatağa yattım, aynı pozisyonda kalktım. Genellikle uyumamıştım ama arada daldım mı pek de emin değilim. Kamera saatlerdir çekim yapıyordu. İşe gitmeyip görüntüleri izleyecektim. Kovarlarsa kovsunlar artık umurumda değildi. Oturdum ve saatlerimi kamera görüntülerini izlemeye verdim.
Gerçekten çok korkuyordum. Sinirlerim harap olmuştu. Kendimi yatarken izlemek... Ben uyurken farklı yaratıklar içeri girip bedenime birşeyler yapacak diye ya da bir anda bedenim havalanacak diye ödüm kopuyordu. Kendimi öyle görürsem ne olacaktı, kalp krizi falan geçirecektim herhalde.
Ama hiçbirşey olmuyordu. Hiç kıpırtı yoktu. Önce hızlandırılmış izledim ve hiç bir değişiklik farketmedim. Sonra normal hızda izlemeye karar verdim ama hiçbir değişiklik yoktu.
Ya bana birşey yapıp üstüne kamera görüntülerini değiştirdilerse? Sonuçta muhtemelen teknolojileri bizden çok daha ilerideydi. Ya da bu sefer uyumadığım için ya da kameraya kayıt ettiğimin farkında oldukları için gelmemişlerdi.
Sevim aradı 'Dostum ne yaptığını sanıyorsun kendini kovduracak mısın? Herkes seni konuşuyor 'kesin geceden kaldı' diye dedikodular çıktı. Dün gece görüşmediğimizi insanlara zor inandırdım. Boralarla buluşacağım hazır ol madem bu kadar çılgınsın bu gece çok hızlı olacak'
Canım hiç birşey yapmak istemiyordu. Sevimler kapımın önüne geldiğinde hazır bile değildim. Sevim geldi ve acele acele beni odama sokup kıyafetlerimi üzerime attı. Giyindim. Sonra bir bara gittik ve orada da içtim. Bu sefer Boranın yanındaki eleman atağa geçti ve bana yapıştı. Önce biraz hakaret ettim ama anlamayınca küfür ettim. Dışarı çıkınca bir grup arkadaşlarıyla buluştular. Ne konuştuklarını pek anlamadım.
Bir haftalık uyku problemi üstüne dün gece düzgün uykumu almamıştım. Üstüne biraz alkol alınca iyice sersemlemiştim. Sanırım bu gece kim beni nereye kaçırırsa kaçırsın uyuyacaktım.
Sanırım araba yarışı ya da drift yapıp kendilerince heyecan yaşayacaklardı. Ne diyeceklerini umursamadan arabaya girdim ve arka koltuğa yattım. Dışarıda biraz daha içip gülüp eğleniyorlardı.
Sonra Bora ve Sevim arabaya bindiler ve arabayı sürmeye başladılar. Araba çok hızlanmıştı ve bir anda uykum açılmıştı. Oturdum ve önüme baktım o kadar hızlıydık ki tam olarak önümüzde ne vardı tam hatırlamıyorum. Ama Bora alkollü ve kontrolsüzdü. Korkmaya başladım. Bora direksiyonu bir anda kırdı ve araba kaydı. Karşıdan bir kamyonet geliyormuş.
Çarpmanın etkisiyle iki koltuğun arasından havalandım. Kendimi tutmam imkansızdı çünkü bulunduğum ortamda yer çekimi diye bir şey kalmamıştı. Sevim ve Bora çoktan dağılan camların
ve önü çöken araba arasında sıkışmışlardı sanki. Her yerden kan fışkırıyor gibiydi.
Bir anda zıpladım. Kalbim duracak gibiydi. Kafamı mı çarpmıştım. Yo hala arabanın arka koltuğundaydım. Araba hareket bile etmemişti. Uykusuz olduğum için uyuyakalmışım. Boralar hala içip gülüşüyorlardı. Yine saçma sapan rüyalar görmüştüm. Uykum falan da kalmamıştı bu rüyadan sonra. Kaçırılmış olmam da imkansızdı değil mi bu kadar insanın önünde.
Dışarı çıktım. Sevim ve Bora arabaya doğru geliyorlardı. Sevim 'Hadi gelmiyor musun?' dedi. Omuz silktim. Bana biraz önce asılan vatandaşın yanına gidiyordum. Bunu görünce Sevim 'Ha anladım' gibilerinden bakış attı. Vatandaşın yanına oturdum hemen muhabbete girmeye çalıştı. Duymazdan geldim. Gördüğüm abuk rüyayı düşünüyordum.
Bora ve Sevim çok hızlanmıştı. Herkes heyecanla daha iyi görebilmek için yolun karşısına geçiyorlardı. Araba acı bir fren sesiyle kaymaya başladı. Araba tam U dönüşü yapacakken karşı yola geçti ve karşıdan gelen kamyonetle çarpıştı, arabanın önü tamamen içine girdi.
Merhaba bu kısa bir hikaye olacak. Başka paranormal kurgularımı da yayınlamayı düşünüyorum. Bu hikayeyi beğendiyseniz lütfen beni takip edin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şüphe
ParanormaalGüneşli güzel bir güne uyandım diye başlamak isterdim ancak bu hikaye uyanmadan önce başlıyor.. Karabasan, astral seyahat, haberci rüyalar gibi uykuda yaşanılan vakalarla ilgili kısa bir hikaye..