Tanıtım

348 157 280
                                    

Merhaba Arkadaşlar!

Yeni bir kurgu ile karşınızdayım! Daha önce planladığım fakat bazı yerlerini oturtamadığım için başka kurgu ile başlamıştım. Dashasema, tamamen benim hayal dünyamdır. Hatalarım varsa affola. Lütfen lütfen yorumlarınızı yazın, hepsini çook merak ediyorum.

**Keyifli Okumalar**

TANITIM

“Hiç olmaman gereken biriyle aşk yaşadın Nyssa. Bir de üstüne üstelik çocuk yaptın. Çocuğu sakladınız. On sekiz yaşında olmasına rağmen bazı kabiliyetlerin hükümdarlığını duyurdu. Oğlun zannettiğimden çok güçlü bir de yetmezmiş gibi büyücü ve ölümsüz.  Onu bir tek sen öldürebilirsin.” dedi zamanın en büyük ve kudretli büyücüsü Merlin.

Nyssa kaskatı kesilmişti. Hissettiği alevler kollarını, göbeğini, bacaklarını ısıttı. Ellerini açtı yan taraftaki tahta parçayı tutmak için ve zar zor tuttu da.

Merlin sözüne devam etti.

“Siz bizi çıkmaz bir yola sürüklediniz. O karanlıkta herkes sizin bencilliğiniz yüzünden kaybolacak. O karanlık bizi içine yavaş yavaş çekecek ve bizi yakıp savuracak. Bir veba gibi üstümüze çökecek. Oğluna itaat etmeyenler gözümüzün önünde ölecek ama sen buna sebep olduğun gibi oğlunu yok edeceksin. Bunu sadece sen yapabilirsin. Eğer yapmazsan bizim sonumuz geldi.”

Sözlerini bitirdikten sonra yaşlı büyücü genç kadını süzdü. Nyyssa’ya acımıyordu sadece bu olanları bildiği halde nasıl gözü kör olmuştu da koruyucu Pam ile böyle bir şey yaptığına anlam veremiyordu. Pam, o nasıl yapmıştı bütün koruyucuların yeminlerine, itaatlerine ihanet etmişti.

Nyssa’nın dudaklarından bir feryat çıktı. “Aman Tanrım! Ben ne yaptım.”

Nyssa farklıydı, herkesten her şeyden. Bir görevi vardı onun, bu dünyanın adaletini sağlayacaktı. Hele ki yemini, bütün dixsonların adına yemin etmişti.

Elinin altındaki tahta parçası ateş topu kadar sıcaklamıştı. Elini hafifçe gevşeterek bedenin ağırlığını dengeleyip elini bıraktı. Elinin içinde rüzgârı hissettiği anda birden bire dengesini kaybedip yere düştü. Nefesi kesikti. Nefesini toparlayamadan konuştu.

“Ant içerim Merlin, bu hatayı telafi edeceğim. Oğlum Kratos’u öldüreceğim.”

***

Tanrılar bilmesi ve yapması gerekeni en uygun zamanda söylemişlerdi. Duyduklarından sonra oğlunun yüzünü görmeyi içi kadırmadı Nyssa’nın. Yaz sıcağında yürüyerek su taşıyan kölelerin yanından geçerek nehre yaklaştı. Yaşlı, kalın gövdeli elma ağacının altına oturarak, geçirdiği yılları düşünmeye başladı. Öfkesi geçmişti fakat acı yemyeşil çimenleri kurutan güneş gibi yüreğini yakıyordu.

“Merlin’in söyledikleri doğruydu” dedi. O bu asırın en iyi yetiştirilmiş, eğitilmiş dixsonuydu. Bilgiliydi, güçlüydü, büyücüydü, bir asırda gelen tek dixsondu.

Bunların ne yararını görmüştü? Peki, ondan önce gelen dixsonlar onlar ne yararını görmüştü? Nyssa lanet etti. Bu dünyaya dixson olarak gelmek istemezdi, istemedi.

Büyücü Merlin, dixsonların tanrıların kitabı olduğunu söylemişti. Nyssa’ya göre onlar cesur, bilgili ya da aptal, korkak ya da cahil kralların, bilmiş büyücülerin, kendini adamış koruyucuların…
Kendi aralarında, kanlı oyunlarında birer kukla olmaktan başka bir işe yaramamıştık diye düşündü. Ama krallar Tanrıların elinde birer oyuncak değil miydi?
Kimin savaşı kazanacağını, kimin yenileceğini onlar karar vermiyor muydu?

Nyssa oturduğu yerden kalktı. Bir an önce oğlunun yanına gitmesi gerekiyordu. Saraya ulaştığında tüm halk toplanmış. Hep bir ağızdan “Biz efendileriyiz, biz köleyiz, biz her yerdeyiz. Lord Joe Don çok yaşa.”

Bu bir felaket diye düşündü genç kadın. Buna engel olmalıydı. Kısa sürede oğlu bunu nasıl yapmıştı? Nyssa bunu nasıl fark edememişti?

Nyssa oğlunun yanına geldiğinde, keyifle halka bakan oğlundan iğrendi. Her zaman iyiyi, kötüyü anlatmıştı ama ne yazık ki oğlu anlamamış, genç yaşta güç peşine düşmüştü.

“Bende seni bekliyordum anne.” Dedi. Nyssa oğlundan gözlerini çevirdiğinde yerde kanlar içinde yatan, kalbi hançer saplanan, sevdiği adamı, Pam'ı gördü.
Daha ne diyebilirdi ki oğluna ya da ne anlatabilirdi?

Arkasına dönük olan oğluna yaklaştı. Göğsünden hançeri çıkartıp oğluna saplayacakken arkadan bir acı hissetti, dudaklarından inilti koptu. Elindeki hançeri alan oğlu Joe Don, büyük bir zevkle annesinin kalbine sapladı.

“Bana hiç kimse engel olamaz anne, artık ben ölümsüzüm.”

Nyssa, yüreğinde hissettiği acıyla yere düşerken bir dua gönderdi.

“Yüce Tanrım! Oğluma azıcık merhamet ver, bendeki sevginin hepsini ona ver.
Tanrım! Bu zulme, kehanete bir son ver.”

DashaSemaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin