-M-
Gözlerimi açtığım yeri önce yabancılamıştım. Sonra karnımdaki ağırlık nerede olduğumu hatırlatmıştı.
Nasıl olduğunu anlamadığım bir biçimde Jungkook tüm vücudunu bana çevirmişti. Yüzü bana bakıyordu.
Gündüzleri,yani uyanık olduğundaki o huzursuz ifade yoktu suratında. Sanki tüm dünyayı kenara bırakmış ve sakinlikle sarmalanmış gibiydi.
Uyuyan hali bebeğe beziyordu. Birden kaşlarını çattı. Kötü bir şey görüyor olmalıydı. İşaret parmağımı kaşlarının arasına götürdüm. Bir de bana erken yaşlanırsın diyordu. Kendisi uykusunda bile böyleydi !
Gülümseyerek alnında şekiller çizmeye başladım. Kaşlarını çatmayı bırakmış tekrar sakin ifadesine geçmişti.
Parmağımı alnından ayırmadan şekilli burnuna indirdim. Burnu çok güzeldi. Büyük kelimesini sıfat olarak alabilirdi ama yemin ederim gördüğüm en orantılı burundu.
Burnundan yanağına indirdim parmağımı. Yanağındaki izde dolaştırdım bir müddet. Sonra beninde. Yüzündeki benler çok güzeldi. O kadar güzeldi ki her birini tek tek öpme isteğiyle dolup taşıyordum.
Yanağından dudağının altındaki bene getirdim elimi. Özenle oraya konulmuş gibiydi. Çok sevimliydi.
Sonra dudaklarına çıkardım. Dolgundu ama değildi de. Bazen seksi bazen masum gülümsemeler sunuyordu bu dudakla.
Bazen de beni öpüyordu. Tekrar gülümseyerek dudaklarına bakmayı sürdürdüm.
"Öyle bakmaya devam edersen seni öpeceğim."
Hızla elimi dudaklarından çektim.Ne zaman uyanmıştı ?
Elimi yakakayıp dudaklarına götürdü. Parmaklarımı teker teker öptü. Yemin ederim o an ölmek istedim.
Gözleri kapalı bir biçimde öpüyordu parmaklarımı. Sanki tüm duygularını dudaklarından parmak uçlarıma aktarıyordu.
Sonra avcumu öptü. O an dedim,o an bu adamın ölüm sebebim olacağını biliyordum.
Göz kapaklarını titreştirerek açarken gözlerim dolu dolu olmuş onu izliyordum. Tüm her hissediyordum. Tüm duygularını bütün kalbimle hissediyordum.
Jungkook yaklaştı ve gözlerimi teker teker öptü.
"Seni gördüğüm ilk gece, dönüşürken , çekilmiştim sana. Gıcık ama bir o kadar da mükemmel bir auran vardı. Evet gerçekten ilk başta kabul etmek istemedim. Sonra Bay Min anlattı. O da eskiden bir vampire vurulmuş. Ruh eşini bulmuş. Ama onu öldürmüşler. Ondan sonra Yoongi'nin annesiyle evlenmiş ve Yoongi meydana gelmiş."
İçtenlikle anlattığı her şeyi bir elim yanağını okşarken dinliyordum. Gözleri dolmuştu. Eğilip dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.
Göz bebekleri büyümüş bir şekilde bana bakarken gözlerim dudaklarına kaydı. Bunu beklermiş gibi birden dudaklarıma atıldı.
Deli gibi beni öperken hızla ona karşılık veriyordum. Eli boynumun altından geçip beni yatağa yatırırken diğer eli belimdeydi.
Elimi güçsüzce saçlarına çıkardım. Alt dudağımı esir almış öperken bu kadar iyi hissettireceğini tahmin etmiyordum.
Dudağımın içine doğru terbiyesizce inlerken onu bu hale getirebilmiş olmaktan zevk alıyordum.
Benim sayemde bu haldeydi. Benim yüzümden kendini tutamıyordu.
Sonra kalbime birden giren ağrıyla kendimi çekip elimi kalbime attım. Kulağıma Jimin'in acı dolu inlemesi gelirken onun canı yandığı için kalbimin sancıdığını anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heaven in hiding |taekook
FanfictionDişlerini çıkarmış bir şekilde bana bakan çocuğa gözlerimi devirdim. "Beni onlarla korkutamazsın. Daha iyisini denemelisin." b×b hikayedir. başlangıç : 18.07.2017 ~ bitiş : 04.02.2018 ~