Jungkook'la mağarada öylece oturmuş öpüşmüş oturmuş ve öpüşmeye devam etmiştik.
Yoongi hyung Jimin kenarda uyuduktan sonra kucaklamış ve sıkıca sarmıştı.
Gözden kaybolmamız Irene ve babasının dikkatini çeker miydi emin değildim ama bu saatten sonra sevgilimi o cadoloza vermek gibi bir düşüncem yoktu.
Jungkook'un göğsüne kafamı koymuş kalp atışlarını sayıyordum.
"Plandan bahsetmeyecek misin ?"
Kaşlarımı kaldırarak Jungkook'a baktım.
"Ben onu anlatmadım mı ya ?"
Jungkook kısık sesle kahkaha atarken Tanrım dedim eğer beni duyuyorsan lütfen beni onun gülüşlerinden asla mahrum bırakma.
"En son feels krizi geçirdin ve beni öpmeye devam ettin Tae. Planı anlatmadın."
Kıkırdayarak Jungkook'a bakmayı sürdürdüm. Tamam belki o an biraz özlemden falan kafayı yemiş olabilirdim ama konumuz bu değildi,kesinlikle değildi.
"Şimdi şöyle olucak. Yoongi hyung Bay Min'le görüştü. Bu evliliğe karşı çıkacak çünkü sürüler birleşti. Ve sen onun için önemlisin. Biliyorum ilk zamanlar pek yanımızda değildi ama Yoongi hyung onu ikna etmenin yolunu bulduğunu söyledi.
Ayrıca varis olarak bizim başımızda Jimin olduğu için ondan izin alınmadan böyle bir evliliğin gerçekleşemeyeceğiyle ilgili yalan uydurucak. O adam dinler mi bilmiyorum ama yanımızda Bay Min olduktan sonra gayet güzel halledebiliriz gibi doğuyor içime.
En kötü düğünü basar ve ben bu Jeon Jeongguktan hamileyim derim."
Jungkook son dediğim cümleye kadar beni ciddiyetle dinlerken son cümlemle yüzündeki ciddi maske silinmiş ve anında bay can alıcı gülümsemeli Jungkook gelmişti.
"O zaman söyleyebilmen için bunu yalan olmaktan çıkarsak mı ?"
Kaşlarımı anlamazca çatıp Jungkook'a bakmaya devam ederken o beni kucağına çekti.
Altımdaki şeyin sebebinin ben olması gururumu okşayadursun bir yandan da utandırıyordu.
"Çok arsız bir çocuk olmuşsun görüşmeyeli."
"Sebebi sensin güzelim. Arsızlığım yüzünden bana ceza vermeyecek misin ?"
Aldığım her titrek nefesin sebebi olan kuçu kuçuya doğru atılarak öpmeye başladım. O da hız kaybetmeden beni öperken aniden gelen inlemem boş mağarada yankılanmıştı.
Az ileride uyuyan Yoongi hyung ve Jimin tamamen aklımdan çıkarken kendimi Jungkook'a daha çok bastırmamla o da seslice inledi ve tişörtümün eteklerine ellerini yolladı.
Damarlı elleri tişörtümden içeri girip çıplak belimi okşarken ruhumu teslim edeceğim anı bekliyordum.
Ondan hızlı davranıp tişörtünü bir hışımla çıkarttım ve kaslı ,gerçekten kaslı gövdesine ateş saçan bakışlarımı yollarken dudaklarımı boynuna indirdim.
Minik izlerimi bırakmaya başlarken Jungkook kontrolünü tamamen kaybetmiş biçimde inliyordu.
"Taehy-ah!"
Daha çok gaza gelirken aniden durmamızı sağlayan o sesi duydum.
"Çocuklar sevişecekseniz bunu bizim olmadığımız veya uyumadığımız bir yerde yaparsanız sevinirim."
Jungkook kahkaha atmaya başlarken ben utançla yüzümü Jungkook'un güvenli boynuna gömdüm.
Ah Yoongi hyung iki sevişicektik niye tekerimize çomak sokuyorsun ki ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heaven in hiding |taekook
FanfictionDişlerini çıkarmış bir şekilde bana bakan çocuğa gözlerimi devirdim. "Beni onlarla korkutamazsın. Daha iyisini denemelisin." b×b hikayedir. başlangıç : 18.07.2017 ~ bitiş : 04.02.2018 ~