Percy Jackson, Kız Kardeşi ve Potter

Geçmiş-5: "Lupin, hemen kız kardeşimden uzaklaş!"

Yeni bölüme geçmeden önce, yeni bir hikaye yayımladım.Bu hikayenin seneler sonrası.Profilimde bulabilirsiniz. Bakarsanız sevinirim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlar ve oylar her Wattpad yazarı gibi benim içinde önemli.

Keyifli okumalar!!!

Birkaç gün dağda kalmak yarı -tanrılar hariç herkesi mahvetişti.

"Hadi ama!Boş yere mi buraya kadar geldik !"diye homurdanmıştı James , Beca Turnuva'nın başlamadan bittiğini açıkladığında.

Hafta sonuna kadar hepsi küçük bir tatil yaptı.Ama Beca,Sirius ve Brian 'da tuhaflıklar vardı.

Sirius , Beca'yı öyle gördüğünden beri onun için endişelenir olmuştu.O kızın içinden böyle bir şey çıkacağını hiç düşünmezdi.Biraz ondan uzak durmaya başlamıştı.Bellatrix'ten duyduğu şeyler ve sonrasında bu tuhaflık?Beca cidden büyük bir şey çeviriyordu.

Brian ise o saç telini aradığına inanamıyordu Beca'nın.Dridreda'nın.Onun hakkındaki gerçeği öğrenmesiyle ondan soğuması an olmuştu.Senelerce önüne ölümcül görevler seren tanrıça sevgilisinin içinde mi yaşıyordu yani. İğrenç. O şeyle mi öpüşüyordu yani senelerdir.Kesinlikle ondan ayrılacaktı. Ama bunu nasıl onu kırmadan yapacağını düşünüyordu kara kara.

Beca , Brian saç telini getirdiğinden beri keyfine diyecek yoktu.Sirius ve Brian'ın tavırlarına göz yumdu her zamanki gibi.

Beraber daha da kaynaştılar.(Genelde birbiriyle tek kelime etmeyen Scott ve Sirius bile.).

Derken Hogwarts'a dönecekleri gün geldi.Havada sıcak bir meltem eserken herkes bakındı boş ama bir o kadar mavi göğe.

Brian ve Tyler çoktan cisimlenmiştiler. Reşit olmayanlar ise Anahtar'ı bekliyordu.

"Hadi ama ne zaman gelecek şu şey."diye homurdandı Sirius.

"Tanrılar senin çeneni sonsuza dek fermuarladığı zaman ."dedi Allison.

Herkes güldü.

"O çenesiyle seni üç kere McGonagall' dan kurtardı Blueberg."dedi James.

"O da seni kılıcıyla altı kere toz olmaktan kurtardı Potter."dedi Scott tek kaşını kaldırarak.

Gergin bakışmalar ortamı doldurduğunda,

"Ne edecekseniz Hogwarts'a dönünce edin.Şimdi ne yeri ne zamanı!"dedi Marlene aniden bulutlanmış gökyüzüne bakarak.

"Bu normal mi?"diye sordu Remus.

"Sanırım değil."dedi Lily.

"Beca o gökyüzünden gelen şey bir ... Pegasus mu?"dedi Emma gözlerini kısıp gökyüzüne bakarak.

Şekil gittikçe yaklaştı.Kanatlar ve elektrik akımından oluşan gri , dizginlenmiş bir fırtına ruhuydu bu.

At şeklini almış ve sıkıştırılmış bir fırtınaya benziyordu.

Üstünde ise bir oğlan vardı.

"Jason!"diye bağırdı sırıtan Beca.Ve çocuğa attan inmesi için elini uzattı.

Jason aynı gönderdiği mesajtaki gibiydi.

"Selam Be-An.Aslına bakarsan çok meşguldum ama Anahtar'ı getirmek için geldim.Şu yemek sözünü Noel'e ayarlayabilir misin?Yıl dönümümüz o zaman."dedi Jason etrafındaki onca kişinin yüzüne bile bakmadan.

"Pekala .Hallederiz.Sen çok yoğunsun galiba savaştan beri ben seni tutmayayım. Anahtar?"diye sordu Beca.

Jason ona kışlık bir mont fırlattı.Ve resmen yokoldu gökyüzünde.