Yemekhanedeki boş masalardan birine yöneldiğimde Louis kolumdan tutup beni durdurdu. Ne yapmaya çalıştığını anlayabilmek için arkamı döndüğümde gözünü köşedeki iki kişiye dikmiş olduğunu fark ettim.
"N'oldu?"
Dişlerini gösterecek şekilde alayla gülümsedi ve kaşlarını havaya kaldırarak gerindi.
"Yok bir şey, sadece midem bulandı." Anlamadığımı belli edebilmek için kaşlarımı çattım. "Neden?"
"Neden mi? İki erkek gözümüzün önünde yiyişiyor! Yetmez mi? İki erkek!"
Gözlerimi tekrardan köşedeki çifte çevirdim. "Yiyişmiyorlar Louis. Sadece biri diğerinin beline dokunuyor o kadar." Gözlerimi devirdim ve tepsimi masaya koyup kendime boş bir sandalye çektim.
Louis, oldukça şaşkın bir şekilde karşıma oturduğunda çorbamdan bir kaşık aldım.
"Sence bu normal mi? İki erkeğin beraber olması?" Suratında gerçekten de kusacakmış gibi bir ifade vardı.
Kaşığımı çorbama batırdım ve omzumu silktim. "Neden olmasın?"
Kolasını kafasına diktikten sonra hızla ağzını sildi. "Neden olmasın mı? Çünkü bu iğrenç ve insanın doğasına aykırı! Yani iki erkek! O kadar güzel kız varken nasıl iki erkek birbirlerini sevebiliyor? Sadece fikri bile midemi bulandırmaya yetiyor."
"Abartıyorsun Louis."
Kolasını masaya koydu. "Onlara mı arka çıkıyorsun? O ibnelere!" Son kelimeyi bastırarak söylediğinde birkaç kişinin dönüp bize baktığını fark ettim. "Kes sesini. Herkes bize bakıyor."
Vişneli sodamı açtığımda sinir bozan kahkahalarından birini attı.
"Seni tanımasam o ibnelerden biri olduğunu düşünürdüm." Kafasını iki yana salladıktan sonra başka hiçbir şey demedi ve yemeğini yemeye geri döndü.
Louis böyleydi.
Bir şeyler düşünürdü, bir fikre tutunurdu ve aksini düşünen herkesi aşağılayıp dururdu.
Seni tanımasam o ibnelerden biri olduğunu düşünürdüm.
Güldüm. "Neyseki beni tanıyorsun."
Oscar Wilde iki kişinin birbirini sevmesini karaktere aşık olmaya bağlar ve bunun da cinsiyetle ilgili olmadığını söyler. Birini tanırsın ve karakterine aşık olursun.
Ama belli ki Louis böyle düşünmüyordu.
Kaşığımı tepsime geri koydum ve yerimden kalktım. İştahım kaçmıştı.
Yemekhaneden çıkabilmek için çıkış kapısına doğru yürürken Louis'nin omzuma dokunduğunu hissettim ve hızla kendimi geri çektim. Ardından ise defolup gitmesini söyleyebilmek için arkamı döndüm.
Ama arkamı döndüğümde omzuma dokunan kişinin Louis olmadığını fark ettim.
Liam'dı.
"Hey sakin ol şampiyon!"
Söylediği şey üzerine gülümsedim. Louis olduğunu düşündüğüm için fazla sert hareket etmiş olmalıydım.
"Sakinim."
Cevap verdiğimde elmacık kemiklerinin üzerinde tatlı bir boşluk oluştu.
Yalan yok, güzel bir gülüşü vardı.
"Tabiî ki sakinsin sonuçta arkanı döner dönmez burnuma yumruğu yapıştıracak falan değildin." Gülümsedim. "Burnuna yumruğumu yapıştırmayacaktım tabiî ki de. Nerede yaşıyorsun Street Fighter'ın içinde falan mı?"
Omzunu silkti. "Sabahları dünyada akşamları Street Fighter'da."
Yumuşak hareketleri vardı. Gülümsediğinde omzu hafifçe yukarıya doğru kalkıyor, burnu kırışıyor ve tuhaf gamzeleri belli oluyordu.
"Ne dersin var?" Omzunu silkti ve birlikte yemekhaneden çıkarken gözlerime baktı.
Karamel ve koyu kahverengi akışkan gözler.
"Coğrafya. Senin?"
Suratını buruşturdu. "Matematik."
Matematik derken kusacak gibi bir hali vardı.
Louis'nin yemekhanedeki çifte bakarkenki hali gibi.
Seni tanımasam o ibnelerden biri olduğunu düşünürdüm.
Kaşlarımı çattım. Neden Louis'nin söylediği şeyleri onaylamıştım ki sanki? Dediklerine katılıyormuşum gibi gülmüştüm bir de! Gözlerimi yumdum ve olduğum yerde durdum. Onlardan biri olduğumu düşünmesini istememiştim çünkü değildim. Ama yine de ortada yanlış bir şeyler vardı. Onlara bakışında ve bastıra bastıra ibne deyişinde çok yanlış bir şeyler vardı.
"İyi olduğuna emin misin?"
Liam'ın sesini tekrardan duyduğumda gülümsedim. "Evet evet, iyiyim."
"Güzel çünkü derse gitmem lazım ve seni burada her an bayılacakmış gibi bırakmak istemiyorum." Kafasını yana eğdikten sonra hızla gülümsedi ve omzuma dokundu. Güzel bir eli ve uzun, kemikli parmakları vardı.
Gülümsedim. "Bayılmak mı? Zayn Malik asla bayılmaz."
O koridorun sonundan sağa dönerken ben de ilk dönemeçten sola saptım ve kimya laboratuvarına gidebilmek için bir sol daha yaptım.
Louis'nin ne dediğinin bir önemi yoktu. Bu seferlik bir hata yapıp onu onaylamıştım ama bir dahakinde ona gerçek düşüncelerimi açık açık söyleyecektim.
Bir dahaki sefere ne düşündüğümü öğrenecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
McDonald's Amazing Boys ★ ZIAM MAYNE
FanfictionOkul sınırları içerisinde iki yabancı, ders çıkışlarında iki aşık.