Ağlamamak için sıktığım çenemin acısını kalbimde hissettim, hemde defalarca.
Annemden nasıl izin alacağımı düşünürken, bir yandan da kafama sürekli ağzıma takılan 'çikita muz' şarkısı dönüyordu. Tamam toparlıyorum kendimi en baştan başlıyorum;
-Anne şey ben ağaç eve gidicem gidiyim mi?
Of bune ya! Annemde kesin izin verir zaten. O kadar etkileyici ve ikna edici konuştum ki. Aynanın karşısında beliren, yüzümdeki sahte ve yapmacık tavrımı gördükten sonra, annemin böyle bir izin alma şeklinden asla göndermeğeceğini anladım. Bu yüzdende bu yöntemi değiştirdim.
-Anneciğim, güzel annem, bu evdeki en güzel kadın, yüce insan...
Ben yine ne saçmalıyorum evde annem ve benden başka hem cinsim yokki. Ayrıca anneme ne zaman böyle iltifatlar etsem bişey istiyeceğimi anlıyor. Ve istediğim gerçekleşmiyor.
Tamam geçicem karşısına 'lan kadın! Ben gidiyorum' diyiceğim ve gideceğim. Cümlenin gerçekliğine ben bile inanmamıştım. Bu cümle galiba sadece Duyguda işe yarıyor. Kız ne zaman annesinden izin istese pat diye söylüyor ve izin veriyor. Peki ya benim annem? Bakkala giderken, saçın niye açık bakkalın oğluna mı beğendiricen kendini diye söyleniyor. Anne adam 25 yaşında!! Tüm cesaretimi topladım, mutfakta elini kurulayan annemin karşısına geçtim. "Anne! Bugün fazlasıyla güzel görünüyorsun bu güzeliğinin sırrı ne?" diye sorarken, annemin yüzündeki 'yine ne istiyeceksin imalat hatası' bakışını iliklerimi kadar hissettim. Ne kadar annemin bu yöntemle etkilenmeyeceğini beynime kodlasam da çıkıvermişti ağzımdam.
-Ne oldu yine ne istiyeceksin? dedi annem.
-Anne biliyorsun ki sınavlar yaklaşıyor ve ben derslere odaklanamıyorum. Buda beni strese sokmaya fazlasıyla yetiyor. Biraz kafamı toplamaya ve yanlız kalmaya ihtiyacım var. Ağaç eve gidebilir miyim? Sadece iki gün Sonrasında derslerime asılacağım. Lüt...
-Tamam git
Vay dondurma topuna parmak attığım bu kadar kolaymıydı lan. Ben bunun için mi 2 saatir Ecel terleri döküyorum ?
-Teşekkür ederim anne. Canımsın diye son yağımı çektikten sonra yanağına bir öpücük kondurdum. Ve odama çekildim. Çantamı hazırlamaya başladım bir kaç kat kıyafet, kitap, kulaklık ve şarj aletimi de aldığıma emin olduktan sonra çantamı kapattım. Anneme veda edip evden çıktım.
Taksi durağı hemen sokağın sonunda olduğu için arama gereği duymadım ve durağa kadar yürüdüm. Taksiye bindiğimde, yolum çok uzun olduğu için kulaklığı çıkarıp müzik dinlemeye başladım ve aklıma tuvalette duyduğum şeyler geldi ASLI!!!!Sonuncu ders Feyza hocanın dersiydi. Bende dersin son 10 dksı hocadan izin alıp tuvalete gittim. Gerçekten çok sıkışmıştım. Bir yandan ihtiyacımı karşılarken, bir yandan sigara yaktım. Ve "Çikita muz" söylemeye başladım. Bu şarkıyı ağzıma takan Duyguya burdan tün beddularımı iletiyorum. İşlerimi halettikten sonra tam çıkmaya hazırlanıyordum ki; dışardan Aslının cırtlak sesini duydum. Kapının kilidinin üstünde olan elimi geri çekerek dinlemeye başladım. İçerde benim olduğumu farketmemişlerdi. Aslının sesi bayağı tedirgin geliyordu. Arkadaşına birşeyler anlatmaya başladı.
-Kızım hatırlamıyorum diyorum kendimde değildim
-Aslı Ertuğrul senin abin gibi ya nasıl böyle birşey yaparsın. Hadi gittin bara niye içiyorsun? Sarhoşken ne yaptığını bilmiyorsun. Bunu akıl edemedin mi?
-Ya İlayda yaptım bir hata gelme üstüme. Yedim bir bok nasıl kurtulucaz onu düşün ya hamile kalırsam!!
Duydukları karşısında tüylerim diken diken oldu Sen! ASLI GÜLER...Geçen sene Rüzgarı seviyorum diye bana yapmadığını bırakmayan okulun en popüler kızı yoksa en kaşarı mı demeliydim.Bu düşünceler aklımda dolaşırken şoförün "Geldik küçük hanım" demesiyle kendime geldim. Küçük hanım ne be? Sensin küçük hanım! Parayı uzatıp, taksiden indim. O anda karnımdan gelen gurultuların bana verdiği yetkiye dayanarak, yiyecek birşeyler almak için markete girdim. Sonra ağaç evine yürümeye başladım. Eve girdiğimde, buraya yaklaşık 2 aydır gelmediğim için içerisi çok havasızdı. Hemen camları açtım. İçerisi havalanana kadar kayalıklara gitmeye karar verdim.
Kayalıklara geldiğimde saat epey geç olmuştu. Buraya gelirken iki paket sigara aldım. Bana anca yeterdi. Ve paketin birini açıp, sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. Sigarayla birlikte abur cuburları yemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum
Teen FictionOysa en saf duygularımla gelmiştim sana. Her geçen gün daha çok bağlanıyor,her geçen gün daha çok üzülüyordum.Sen benim ilk aşkım son nefesimsin. Güvendiğim insanlar herkesten fazla acıttılar canımı,herkesten fazla ağlattılar ve herkesten daha çok...