Alarm çalmaya başladığında yerimden zıpladım. Oflayarak ''Kim kurdu bu alarmı sabah sabah ya!'' diye söylenmeye başladım. Tekrar uykuya dalacakken ''Abla!!'' diye bağırarak odaya giren Emire ters ters baktım. Maalesef benimde kardeşim vardı '' Ne istiyorsun benim güzel kardeşim!?''dedim, uykulu bir sesle. ''Abla hadi kalk hazırlan bugün okulun ilk günü'' dediğinde hızlıca yataktan kalktım, Emir'i öpüp banyoya koştum. Tabi ya bugün okulun ilk günü! Hızlı bir duş alıp çıktım, saçlarımı kurutup taradım ve at kuyruğu yaptım. Bu saç şekline at kuyruğu ismini kim buldu be! Sonra yüzüme kremimi sürdüm, gözlerime de rimel ve göz kalemi sürdüm. Okul kıyafetleri sade ve güzeldi siyah dar pantolon,okul tişörtü ise griydi. Okul tişörtünün üstüne kazak giymek serbest olduğu için, beyaz kollarında siyah çizgiler olan kazağımı giymiştim. Hırka almaya gerek duymuyordum, çünkü eylül ayındaydık ve hava o kadar soğuk değildi. Çantamla telefonumu alıp odadan çıktım. Annemin yanına gittiğimde Emirle kahvaltı yapıyorlardı. Saate baktığımda saat, 8: 25 ti. Ve 9 da ders başlıyordu. Hemen annemin yanağından öptüm. Emir'inde saçını karıştırıp ''Görüşürüz'' dedim. Annem ''Görüşürüz kızım,dikkatli ol'' dedi.Kafamı yukarı aşağı salladım. Konverslerimi giyip evden çıktım. Heyecanlanmıştım biraz her gün kızlarla birlikteydim. Yaz tatilinde pek fazla görüşememiştik. Bir yandan ise okulun açılmasını istemiyordum, sonuçta her gün o paraziti görecektim. Ne zaman kızlarla buluşsak karşıma çıkıyordu zaten, ben ya kaçıyordum yada saklanıyordum.
Kızlarla her zaman buluştuğumuz merdivende buluşup okula yürüyorduk. Duyguyla Eylül sohbet ederken ben müzik dinliyordum. Okulun bahçesine girdiğimizde tabikide pazartesi sendromu sıra oluyorduk. Kulağımdan kulaklığı çıkarıp çantama koydum. Eylüle baktığımda ofluyordu. Kaşlarımı çatarak ''Ne oldu?'' diye sordum. Duyguya bakıp ''Sabahtan beri yeni gelenlerin ne kadar yakışıklı olduklarını söyleyip duruyor da, bir şey yok klasik Duygu'' dediğinde ,Duygu Eylülün kafasına vurdu. ''Abartma eylül'' dedi. Onların bu durumuna gülümsedim. Sınıflarımızı bilmediğimiz için, rastgele bir sınıfın sırasına girdik. Duygu kaş göz yapınca ''Ne yapıyorsun Duygu'' dedim. Sessizce 'arkana bak' diye mırıldandığında arkamı döndüm, saçmalamayın tabikide ego yığını! Duygu ve Eylülün kolundan tutup başka sınıfın sırasına girdim. Eylül ve Duygu ''Aferin iyi yaptın'' dediğinde üçümüzde güldük.
"Dersimde konuşulmayacak! su içilmeyecek! en önemlisi ayağa kalkılmayacak!'' diyen hocaya tip tip baktım tamam her şeyi anladım da su ne alaka?! Ders fizikti, fizik dersini seviyordum ama hoca sağ olsun dersten soğuttu. Geçen sene duyguyla ben aynı sınıftaydık Eylül bizim karşı sınıfımızdaydı, ama bu sene bölümler yüzünden ayrı sınıflara düşmüştük ve sınıfta tanığım kimse yoktu. Zaten kimseyle de tanışmak istemiyordum. Hoca 40 dk boyunca kurallardan bahsetti uyacak mıyız HAYIR!
Kantine indiğimde Duygu yemek alıyordu, Eylül ise köşedeki masada oturmuş Duyguyu bekliyordu. Masaya oturduğumda Eylül ''Esim çok kötü şeyler oldu'' dediğinde kaşlarım çatıldı. ''Ne oldu'' diye sorduğum zaman Duygu elinde yemekle masaya oturdu. ''Ne olacak İlayda ile aynı sınıftayız'' dediğinde bir kahkaha patlattım. İlayda geçen sene Eylülle aynı sınıftaydı. Eylülü bir gün tuvalette ağlarken gördük. İlayda sürekli Eylülle dalga geçiyormuş, tabi yandaşları da öyle. Duyguyla, konuşmaya gittiğimizde saçımı çekti sonra Duyguyla kızı dövünce ceza almıştık, Eylülle öyle tanışıyoruz zaten. Duygu ''Esim susar mısın?'' dedi. Gülerek ''Geçmiş olsun'' dediğimde bu sefer Eylülde gülmeye başladı. Duygu ise gözlerini devirmekle yetindi. Ve hızlı hızlı yemeğini yemeye başladı. ''Kız daha ilk günden erkeğin dudağına yapıştı'' diye söylendi Duygu. Eylül ''Valla beklenir o kızdan geçen senede böyleydi''dedi. Aklıma gelen şeyle kaşlarım çatıldı. ''Onu bunu geçin de o kız sınıfı nasıl geçti?'' dedim. Duygu ağzındakini yutup ''Sence Esim?'' dedi. Tabi ya kızın babası para sıçıyor. Müdür desen zaten para avcısı. Adam geçen sene yıl sonu kitapları toplattırdı. Neymiş kağıtçıya satıcaklarmış da 500 lira gelir elde ediceklermiş yok artık!!
Hoca beni işaret ettiğinde yanına gittim. Elindeki kağıdı bana uzatarak ''Kızım şunu müdür yardımcısına imzalatıp gelir misin''dedi. Kağıdı aldım ''Tamam hocam'' deyip, sınıftan çıktım. Müdür yardımcısının odasına gidip kağıdı imzalattım. Sınıfa dönerken bizim kapının önünde bekleyen Rüzgarı gördüm. Adımlarımı hızlandırarak sınıfa yürümeye başladım. Tam kapıyı çalacakken kolumdan tuttu. Kolumu çekmeye çalıştım tabikide başaramadım. ''Bırak kolumu!!'' dediğimde sırıttı. Komik bişey mi dedim ben? ''İstediğim şeyi yaparsan neden olmasın'' dedi. Ne isteyecekti acaba merak ettim. O benim yüzüme bakarken ben sadece yere bakıyordum. Ayakkabıları güzelmiş, of ne diyorum ben ya. ''Dediğini yapmayacağım ve sen kolumu bırakacaksın''dedim. ''kim demiş?'' dediğinde diğer elimle sınıf kapısını açacaktım o kolumu da tuttu lanet olsun! ''Çok zekisin gerçekten'' dediğinde kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Ne istediğini gerçekten merak ediyordum. ''Ne istiyorsun?'' diye sordum. Yine sırıttı ''Bir hafta sonra bir parti var, oraya benimle gelmeni istiyorum'' dedi. Ne diyor lan bu? Bu çocuktaki öz güven kimsede yok. Çırpınmayı bırakıp tam gözlerinin içine baktım. ''Niye yine rezil et diye mi? Git kendine başka oyuncak bul, çünkü o partiye asla gelmeyeceğim'' dedim ve nihayet ellerinden kurtuldum. Direk kapıyı çalıp, sınıfa girdim.
Sınıf rahat durmadığı için hoca bizi geç bırakmıştı. Bende kızları okulun önünde beklemelerini söylemiştim. Çıkışa doğru yürümeye başladım. Hava hafif esiyordu, ama soğuk değildi. Aklıma Rüzgarın söylediklerini gelince somurttum. Yine benimle oyun oynatacaktı bay ukala, somurtarak kızların yanına gittim. Yanlarında tanımadığım biri vardı. Arkası dönük olduğu için yüzünü göremiyordum. Benden biraz uzun kumral biriydi. Yanlarına gittiğimde Eylül ''Esim tanıştırayım bu Ege '' dedi. Kumral çocuğu işaret ederek ''Ege buda Esim'' dedi. Eylül adlarımızı söyledikten sonra Ege gülümseyerek elini uzattı ''memnun oldum'' dedi. Gözüm gözlerine takıldı gözleri maviydi ve gerçekten güzel gözleri vardı. Elini tutup ''memnun oldum '' deyip gülümsemesine karşılık verdim.
-------------------------------
Medya: Esim'in giydiği kıyafetler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum
Teen FictionOysa en saf duygularımla gelmiştim sana. Her geçen gün daha çok bağlanıyor,her geçen gün daha çok üzülüyordum.Sen benim ilk aşkım son nefesimsin. Güvendiğim insanlar herkesten fazla acıttılar canımı,herkesten fazla ağlattılar ve herkesten daha çok...