iki yanı ağaçlarla kaplı bir yol...Sonbaharın huzur veren rüzgarları yapraklarla dans ediyor. Sıkıca tuttuğu elime bakıyorum. Eli elimi öyle bir kavramıştı ki .. diğer eli cebinde yavaş adımlarla yürüyoruz. Savrulan yapraklardan biri saçlarıma takılıyor, ileride bir banka oturuyoruz. Eliyle saçlarımın arasından yavaşça geçerek yaprağı saçlarımdan ayırıyor.Her şey çok güzelken bir silah sesi ... korku ve panikle yanıma bakıyorum . Bana bakıyor ve sonra etrafı gözetIiyor yavaşça elimi bırakırken korkuyorum . .Daha sıkıca tutmaya çalışırken elini ... ikinci bir silah sesi daha..
Buğra: Bir kaç gündür böylece yatıyor. Ameliyata almışlar , yeni bir kanama geçirmiş. Bu kız daha çok küçük. Bir hastalık onun için fazla. Nefesinin ritmini ezberler gibiyim.Göz kapakları açılıyor yavaşça , birden nefesi hızlanıyor korkuyla elimi tutuyor .
Gözlerimi açtığımda yanımda duruyordu. Gördüğüm şeyin kabus olmasıyla rahatlamıştım.
"Ben" dedim hala rüyanın etkisindeydim .
"su" sesim çok kısık çıkmıştı fakat duymuştu anlaşılan . Beni doğrulttu, bardağı tutamadım. Ellerim istemsizce titriyordu. Kolu basımın arkasında beni dik tutarken bana suyu içirdi. Kaç gündür böyleyim ağzım leş gibi. Kolunu yavaşça çekerken arkamı yastığa yasladım ."olanlar" dedim olabildiğince kısa cümleler kurmaya çalışıyordum.
"Yorma kendini" dedi elimi hala bırakmamıştı. Bense kabusun etkisinden çıkamamıştım hala.
"Ben... Beni bırakma korkuyorum "Evet. . Korkuyordum. Onun yanımda olmamasından korkuyordum ve en çok ta.. hayal olmasından.. her şeyin benim hayal ürünüm olmasından korkuyordum . Mükemmelliğe inanmayan biriydim oysa Buğra bana göre mükemmelliğin vücut bulmuş şekliydi . Bense hasta küçük ve aptal bir kızdan fazlası değildim .. Bu olanların mantıkla çelişmesi kafamda bir çok soru işaretinin oluşmasına sebep oluyordu. Küçük bir ihtimal değildi. Oldukça muhtemeldi... ki bir kez başıma gelmişti zaten.
Peki... Bir anda ona nasıl böyle bağlanmıştım..Bilmiyorum. Babasız büyüyen bir çocuğum belki bu yüzden. Üç yıldır doktorlar dışında insan göremiyorum belki de sebebi bu . Belki de gerçekten çok kolay bir kızım şıpsevdi gibi... Bilmiyorum. Tek bildiğim onu her an yanımda istiyorum . Çünkü onun yanındayken kendimi prensese dönüşmüş kül kedisi gibi hissediyorum fakat bunu yapan bir perinin sihiri değil . . Sadece onun yanımda olduğunu bilmek bile yetiyor buna.
Biraz sonra muhterem doktorum girdi içeri . Başımdaki o garip aletlere bakarak elinde tuttuğu kağıda bir şeyler işaretledi.
"Ah ! kalbim"
Elimi daha sıkı tutarak ayağa kalktı ve bana doğru eğildi.
"Kendimi iyi hissetmiyorum"
Doktor elini onun omzuna koydu.
"Geri çekil" dedi. Buğra ise sinirli bir şekilde ona baktı sonra elini bıraktı yavaşça sinirle gözlerini devirirken. Doktor her zaman yaptığı gibi seruma bir şeyler ekledi 3 yıllık tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki bunlar muhtemelen sakinleştiriciydi.
Yine aynı yoldayım yanımda o .. Sonbahar sabahı her taraf soğuk. Yüzünü seçemediğim bir adam bize doğru yaklaşıyor. Siyah takım elbiseli adamın yüzü yaklaştıkça seçilir bir hal alıyor . Babası ! Evet bu Buğra'nın babası... sinirli bir ifade var yüzünde ve elini kaldırıyor yavaşça... Çok yaklaşmış. Elinde bir silah diğer eliyle ucuna bir şey takıyor ve sonra onun şakaklarına yerleştiriyor o silahı . Korkuyorum . Yalvarmaya başlıyorum derken silahın ucunu bana çeviriyor tam kalbimin üstüne gözlerimden akan yaşlar toprağa yayılırken ona bakıyorum ve acı bir silah sesi .
"Ahh !!"
Hızlıca yataktan doğrulduğumu hatırlıyorum. Etrafımda birkaç hemşire... Hızlıca kalkışımdan dolayı kolumdaki serum iğnesi çıkmıştı . Hırıltıyla nefes alıyordum. Hemşireler panik halinde. .. Kabusun etkisiyle onu arıyor gözlerim... Bulamayınca nabzım artıyor hemşireler başıma üşüşüyor birden . Sonra doktor geliyor aceleyle ,elinde iğne...
"Yeter"diyorum içimden bana vurduğu iğneyle yatışıyorum ama uyumuyorum gözlerim donuk tek bir noktaya bakıyorum. Arnemin umrunda bile değilim peki ya Buğra ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA
RomanceSerum ve sakinleştiricilerle kafa bulduğum monoton bir hastahane hayatım vardı benim yasaklarla süslenmiş Ta ki o güne kadar Her şey ufacık bir merakla başladı Bu merak duygusunun böyle garip ve alışık olmadığım bir duyguya dönüşebileceğini tahmin...